New York Times, Amerika'nın İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı seçkin birimi Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'ye saldırı düzenlemesinin ardından İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Amerika'ya verilecek yanıtın şekillendirildiği İran Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına katıldığını yazıyor. Gazete, Hamaney'in, misillemenin Amerikan çıkarlarına yönelik doğrudan ve orantılı şekilde, İran güçleri tarafından yapılması gerektiğini söylediğini yazıyor. Habere göre bu açıklama, İran liderliği açısından şaşkınlık verici bir sapma. Bunun nedeni, İran İslam Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1979 yılından bu yana saldırılarını Ortadoğu'daki vekil güçlerinin arkasına saklanarak düzenlemesi. Ancak Süleymani'nin öldürülmesinin yol açtığı öfke dalgası, Hamaney'i, geleneksel önlemleri bir tarafa bırakmaya razı etmişe benziyor. Öte yandan Süleymani saldırısı, haftalardır yolsuzluklar ve kötü yönetimi protesto edenlerle hükümet yanlılarını bir araya getirdi. Muhalif taraflar, saldırıya yönelik öfkelerini birlikte yürüyerek ifade etti. Reform yanlısı siyasetçi Sadık Harazi, İran İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu Ayetullah Humeyni'nin 1989'deki cenaze töreninden bu yana bu kadar büyük kalabalık görmediğini söyledi. İran'ın Amerika'ya nerede, ne zaman ve nasıl misilleme yapacağıyla ilgili spekülasyonlar da devam ediyor. Uzmanlara göre İran, komşu Suriye ve Irak'taki Amerikan askerlerini, Körfez bölgesindeki Amerikan üslerini, ya da herhangi bir yerdeki büyükelçiliklerini ya da diplomatlarını hedef alabilir.
Washington Post ise Başkan Trump'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın Senato'daki Cumhuriyetçiler'in azil sürecine yönelik stratejisini alt üst edecek bir kararla ifade vermeye istekli olduğunu açıkladığını yazıyor. Gazete, Bolton'ın karar değişikliğinin, Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell üzerindeki baskıyı yoğunlaştıracağını kaydediyor. Habere göre McConnell, Senato'daki duruşma sırasında tanık ifadelerine başvurulmasını istemiyor, sürecin bir an önce, uzamadan tamamlanmasını tercih ediyordu. Oysa Bolton'un ”Eğer Senato celp gönderirse ifade vermeye hazırım” şeklindeki açıklamasıyla ifade vermeye yeşil ışık yakması, başka tanıkların da aynı yolu izleyebileceği olasılığını yükseltiyor. Bolton'un açıklaması aynı zamanda tanık ifadeleri dahil duruşmanın kapsamı konusunda bir takım güvencelerin arayışına giren Demokrat Parti açısından büyük bir avantaj olarak görülüyor. Demokratlar'ın ifadesine başvurulmasını istediği isimlerin başında ayrıca Beyaz Saray Genel Sekreter Vekili Mick Mulvaney da geliyor. Öte yandan Cumhuriyetçi Parti eski başkan adaylarından Utah Senatörü Mitt Romney dün yaptığı açıklamada Bolton'un ifade vermesinin şart olduğunu söylerken Demokratlar, Cumhuriyetçiler'in Bolton'un ifade vermesini engellemesi girişiminde bulunması durumunda bunun ”örtbas” niteliği taşıyacağını kaydetti.
Wall Street Journal ise cinsel taciz ve tecavüzle suçlanan eski Hollywood film yapımcısı Harvey Weinstein'in New York'ta davasının başladığı gün Los Angeles'ta da yeni ve benzer suçlamalarla karşılaştığını yazıyor. Habere göre Los Angeles İlçesi Başsavcısı Jackie Lacey, Weinstein'in 2013'te bir kadına tecavüz etmek, bir başka kadınaysa cinsel saldırıda bulunmakla suçlandığını açıkladı. Başsavcı Lacey, açıklamasında, ”Elimizdeki kanıtlar, sanık Weinstein'in imtiyaz ve gücünü kullanarak kurbanlarına erişim sağladığını ve daha sonra hakkında suçlama olan şiddet içerikli eylemlerde bulunduğunu gösteriyor,” dedi. Savcılık, Weinstein'in Los Angeles'taki ünlü Beverly Hills Oteli'ndeki süitinde 2013 Şubat'ında bir kadına tecavüz ettiğini, bir başka kadınaysa cinsel saldırıda bulunduğunu iddia ediyor. 67 yaşındaki Weinstein ise dün New York'ta başlayan duruşmanın ilk gününe katıldı. Weinstein'in New York'ta açılan davada hakkında iki tecavüz, bir kriminal cinsel eylem, iki de cinsel saldırı olmak üzere toplam beş suçlama bulunuyor. New York'taki suçlamaları reddeden Weinstein, hüküm giymesi durumunda ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilir.