15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle yaklaşık 120 bin kişi kamudan ihraç edildi. Kamu dışındaki kurumlarda çalışırken işsiz kalanlar da katıldığında bu rakamın en az 150 bine ulaştığı tahmin ediliyor.
Şu ana kadar bu süreçte yaşanan mağduriyetler hakkında henüz sınırlı sayıda çalışma yayınlanmış durumda. Hak ve Adalet Platformu, “15 Temmuz 2016 Sonrası OHAL’de Yaşanan Toplumsal Sorunlar ve Hak İhlallerinin Sosyal Boyutları” adlı 487 sayfalık raporu kamuoyuna açıkladı.
Eski Mazlum-Der Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mazlum-Der kurucularından KHK mağduru Cihangir İslam ve AKP kurucularından Fatma Bostan gibi isimlerin kuruculuğunu yaptığı platform, raporu hazırlarken 1465’i KHK mağduru, 342’si mağdur yakını, 366’sı doğrudan mağdur olmayan 2173 kişiyle görüştü.
Gergerlioğlu: ‘Sosyal tecrit yapılıyor, toplumun genetiğiyle oynanıyor’
Hak ve Adalet Platformu Sözcüsü Ömer Faruk Gergerlioğlu, OHAL ve KHK’lar nedeniyle binlerce kişinin mağduriyet yaşadığını ve birçok hak savunucusunun yaşananlara gözünü kapattığını söyledi.
Gergerlioğlu, “Bu mağduriyeti yaşayanlar çok büyük ekonomik sıkıntı yaşıyorlar. Karı koca işlerinden atılmış, belki tutuklanmış, çocuklar Çocuk Esirgeme Kurumu’na verilmiş, aileler çocuklarını suçluyor. Psikolojik olarak da büyük sarsılmalar var. Mağdurlar ve yakınları devlete karşı hayal kırıklığı yaşıyor. Anti-depresyon ilaçları yaygınlaşmış durumda. Mağdurlar 15 Temmuz’dan bu yana sosyal tecride tabi tutuldu. Bu toplumun genetiği ile oynandı” dedi.
“Mağdurların %16,7’si intihar planı yapmış ya da intihar girişiminde bulunmuş”
Raporda Gergerlioğlu’nu doğrular nitelikte çok sayıda veri yer alıyor. “Cezaevinde tutuklu olan mağdurların” %16,7’si intihar girişiminde bulunduğunu ya da aklından geçirdiğini söylerken, intihar planı ya da girişimi yaptığını belirtenlerin oranı ise %6,9.
Yine rapora göre cezai soruşturmaya uğrayan mağdurların %46’sı hakkında henüz iddianame düzenlenmiş değil. Ayrıca bu kişilerin %92’si maddi sıkıntı çektiklerini söylerken, OHAL mağdurlarının %81’i soruşturmaların adil olmadığını düşünüyor, %50’si ise sinir hastalığı ya da duygu durum bozuklukları yaşıyor.
Araştırmaya katılan “OHAL/KHK mağdurlarının” %29’u kendisini muhafazakar, %22,5’i demokrat, %12,5’i milliyetçi, %8’i sosyal demokrat olarak tanımlıyor.
Doçent Erzumluoğlu: Bu mağduriyetler muhafazakar mahalledeki insanları öteki mahalleye yakınlaştırdı
Saha araştırmasını yapan isimlerden Doçent Bayram Erzurumluoğlu, mağduriyete uğrayan değişik politik görüşteki insanlar arasında bir yakınlaşma olduğu saptamasını yapıyor.
Kendisi de KHK’yla Adıyaman Üniversitesi’nden ihraç edilen Erzurumluoğlu, “Aslında mağdurların %92’si yüksekokul ve üniversite mezunu. Bu mağduriyetler öteki mahallenin insanlarıyla bu mahallenin insanlarını birleştirdi. Çünkü bugün zalimlerle mazlumlar aynı mahalleden geliyor. Mazlumlar kendilerine sahip çıkılmayınca karşı mahallenin insanlarını daha iyi anladılar. Mağdur kardeşliği ruhu bu topluma gelmiştir. Kendimden örnek vereyim. Örgütlü değildim siyasi parti üyesi değildim, tutuklansam kimse beni duymazdı. ‘Nuriye’ye özgürlük” derken Bayram Hoca’ya özgürlük demezlerdi. Bundan sonra başıma bir şey gelirse Bayram Hoca’ya da özgürlük demenizi istiyorum” dedi.
Toplumda büyük bir korku yaşandığını ifade eden Doçent Erzurumluoğlu, buna örnek olarak KHK Mağdurları Platformu’nda 25 bin üye olmasına rağmen sadece 1465 KHK mağdurunun anketlerine yanıt verdiğini söyledi.
Cihangir İslam: Ne bir kurtarıcı ne de bir mehdi gelecek ama biz birçok şey yapabiliriz
Toplantıda konuşan Cihangir İslam ise bugüne kadar daha güçlü raporların yayınlanmamış olmasını büyük eksiklik olarak not etti.
İslam, “Türkiye bir kırılma noktası yaşıyor. Kahramankazan ilçesinde AK Parti kongresi yapılıyor. Belma Erdoğan isimli bir kişi ‘Recep Tayyip Erdoğan’ı bize Allah gönderdi’ diyor. Belma hanım şunu düşünmeli. Belma Hanım’ı kim gönderdi? Bu akıl tutulmasından öte toplumca bir hezeyanı paylaşıyoruz. Türkiye’de bunu ciddiyetle kırmamız gerekiyor. 695 ve 696 sayılı KHK’lar İstiklal Mahkemesi ve Yassıada Mahkemesi’ni hatırlatan düzenlemelerdir. Tek tip kıyafet içeride yatanları böcekleştirme eylemidir. Bunların öğretmeni Guantanamo’nun mimarlarıdır. Yaptıkları her şey Ceza ve İnfaz Kanunu’na aykırıdır. Bunların hesabı hepsinden sorulur. Bugün iki farklı iktidar iş başında. 28 Şubat ve 20 Temmuz koalisyonu ülkeyi yönetiyor. Ancak herkes bilmeli ki ne bir kurtarıcı ne bir de mehdi gelecek, bizler kaderimizle baş başayız ve sanılanın aksine çok şeyler yapabiliriz” dedi.
Saçılık: Siz çok güçlüsünüz ama biz çok haklıyız
Toplantıda konuşan KHK mağduru Veli Saçılık, mağdurların haklarını yalnız sosyal medyada konuşarak geri alamayacağını savundu. “Nuriye ve Semih’e Özgürlük” kampanyası kapsamında Yüksel Caddesi’nde 414 gündür eylem yapan Saçılık, “Sadece tvit atarak ya da konuşarak sonuç alınmaz, bu itirazları sokağa taşımak da gerekiyor. Özgürlük sokaktadır. Biz bu bedeli ödemeye hazırız. AKP’nin zulmüne göğüs gereceğiz. Bu bedel bize ödetilecekse ödemeye hazırız. Zulümle abad olunmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e “Kendini güçlü hissediyorsunuz ama haklı olan güçlüdür” diyor. Ben de aynısını polislere söyledim. Siz çok güçlüsünüz ama biz çok haklıyız. Nuriye’nin hayatı tehlikesi var. Boyu 1.77 kilosu 34. Acil bir durum var” dedi.
