Corona virüsü salgınına 312 kurban veren sağlık çalışanları, Türkiye çapında basın açıklamaları yaptı. Farklı illerdeki etkinliklerde ortak bir metin okundu. “Öfkeliyiz; Çünkü tükendik! Çünkü Ölüyoruz!” başlıklı metni İzmir’de Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı okudu.
Çamlı, sağlık emek ve meslek örgütleri olarak Türkiye’de ilk vakanın görülmesinden önce uyarılarda bulunduklarını hatırlatarak “Ama siz aklı, bilimi ve bizleri dinlemeyerek hem halkımızın hem de sağlık çalışanlarının hayatını tehlikeye attınız. Siyasi ve ekonomik kaygılarla aldığınız kararlar, ötesinde almadığınız kararlar yüzünden binlerce insanımızı, yüzlerce sağlık çalışanımızı kaybettik” dedi.
İzmir Diş Hekimleri Odası, İzmir Eczacı Odası, İzmir Tabip Odası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık-İş, SES, İzmir Aile Hekimleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, İzmir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası’nın katıldığı eylemde sık sık “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz” sloganı atıldı.
“Halkımızın ve bizlerin sağlığını önceleyin”
İzmir Tabip Odası Başkanı, salgının başından beri şeffaflık istemelerine rağmen hiçbir bilginin kendileriyle paylaşılmadığını vurguladı: “Salgından politik başarı hikayesi çıkarmaya çalıştınız. Salgın konusunda doğruları söyleyen kim varsa terörist ilan ettiniz. Geldiğimiz noktada maalesef haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Ekonomik ve siyasi kaygılarla aldığınız kararlardan dolayı yitirdiğimiz binlerce canın, yüzlerce sağlık çalışanının hesabını kim verecek?”
Çamlı sözlerini şöyle sürdürdü: “’Covid-19 sağlık çalışanları için bir meslek hastalığı sayılmalıdır’ dedik. Siz samimiyetsiz, ciddiyetsiz bir şekilde konuyu bulandırdınız. Biz yasa istiyoruz dedik. Siz sağlık çalışanlarıyla alay edercesine bir sayfalık yazıyla kamuoyunu yanıltmayı seçtiniz. 2020 yılını geride bıraktığımız bu günlerde sizleri tekrar ve daha güçlü uyarıyoruz. Ekonomik çıkarları ve siyasi kaygılarınızı değil halkımızın ve bizlerin sağlığını önceleyin. Salgın yönetiminde aklı, bilimi ve bizleri dinleyin. Önlenebilir her ölümün sorumlusu sizsiniz. Yaşam hakkımızın ihlaline karşı sessiz kalmayacağız.”
“Yanlış sağlık politikaları sonucu ölümlerle ve tükenmişliklerle geçen bir yılı geride bırakıyoruz” diyen Çamlı, sağlık çalışanlarının daha fazla eksilmek istemediklerini, yaşamak ve yaşatmak istediklerini vurguladı.
“Ekim ayından bu yana 200’ün üzerinde sağlık çalışanını kaybettik”
Diyarbakır’daki açıklamaya ise Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Eczacılar Odası, Veteriner Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Şehit Gazi Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ile Mezopotamya Psikologları İnsiyatifi temsilcileri katıldı.
Açıklamanın ardından sağlık örgütlerinin temsilcileri duygularını VOA Türkçe’ye anlattı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şube Eş Başkanı Yıldız Ok Orak, karamsar olduğunu söyledi. Ok Orak, “Ekim ayında 2021 takvimini bastırdığımız zaman ölen sağlıkçı sayısı 96 idi. Ona göre sayfalara paylaştırdık. Bugünkü rakam 310, Ekim ayından bugüne 200'ün üzerinde sağlık çalışanımızı kaybettik. Bu, pandemi sürdüğü, yeterli önlemler alınmadığı sürece devam edecek. Bütün dünyanın gözü kulağı aşıda, hepimiz onu bekliyoruz. Ne olacak, ne sonuç verecek, onu bekliyoruz. Krizlerin hiçbirisinin düzgün yönetilmediğini gördük. Ümidimizi yok onu düşündüğümüz için biraz karamsar yaklaşıyoruz” dedi.
Corona virüsünün meslek hastalığı kabul edilmesini isteyen Tabip Odası Başkanı Elif Turan, “Son zamanlarda illiyet bağının aranması gibi bir söylem geliştirildi. İlliyet bağı aranmaksızın bir meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerekiyor. Covid bir meslek hastalığı statüsündedir. Biz haklı talebimizi pandeminin başından beri söylüyorduk, söylemeye de devam edeceğiz” diye konuştu.
“Biz de karar süreçlerine katılmak istiyoruz”
TTB Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya ise taleplerini dört maddede sıraladı. Yerlikaya, “Çok zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. 2020 sağlık çalışanları açısından çok zor bir yıl oldu. Pandeminin bütün yıkıcı etkisini hissettik. En öncelikli taleplerimizden biri pandemi yönetiminin bu biçimde olmaması gerektiğidir. Yönetme biçiminin başarılı olmadığını gördük. Bunun net bir şekilde kabul edilmesi lazım. İkincisi toplum katılımı noktasında çok büyük eksiklikleri yaşandı. Biz de karar süreçlerine katılmak istiyoruz. Hem merkezi, hem bilim kurullarına katılmak istiyoruz. Üçüncüsü Covid’in meslek hastalığı olduğu açık. Sağlık çalışanları 10 kat, 14 kat daha fazla yakalanıyorlar. Türkiye'deki yasal düzenlemeler yetmiyor. Covid 19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz. Dördüncü talep olarak çalışma koşullarımız çok ağır. Bu biçimde çalışmaya devam ettiğimiz sürece tükeniyoruz ve ölüyoruz. Çalışma ortamlarımız düzeltilsin. Özlük haklarımızla ilgili gerekli iyileştirmelerin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Türk Tabipleri Birliği, pandemiyle mücadelede hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının anısına siyahkurdele.com adıyla bir internet sayfası açtı. Sayfada pandemi ile mücadele sırasında hayatını kaybeden 312 sağlık çalışanın isimleri yer alıyor. İsimler arasında sadece hekimler değil, hemşire, sağlık memuru, eczacı, güvenlik görevlisi, hastane çalışanları da yer alıyor.
“Siyasi kaygılarla alınan kararlar yüzünden yüzlerce çalışanımızı kaybettik’’
Gaziantep’te de salgından en çok etkilenen meslek gurubu olan sağlık çalışanları hastane önünde basın açıklaması yaparak kaybettikleri meslektaşlarını andı.
Gaziantep Şehitkamil Devlet Hastanesi önünde toplanan sağlıkçılar adına basın açıklamasını yapan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla, salgından dolayı hayatını kaybeden 310 sağlık çalışanına dikkat çekerek “Öfkeliyiz, çünkü tükendik, çünkü ölüyoruz!’’ mesajını tekrarladı.
Basın açıklamasında Türkiye’deki binlerce vatandaşın ve 310 sağlık çalışanının ölümünü yetkililerin siyasi kaygılarla aldığı kararlara bağlayan Dr. Ayşegül Ateş Tarla “Siyasi ve ekonomik kaygılarla aldığınız kararlar, ötesinde alamadığınız kararlar yüzünden binlerce insanımızı, yüzlerce sağlık çalışanımızı kaybettik. Kaybetmeye de devam ediyoruz. Her gün açıkladığınız sayıların her biri bir candı; anneydi, babaydı, çocuktu, eşti, dosttu. Bu canlarımızı sizin yanlış pandemi yönetiminiz nedeniyle kaybettik. Bu ölümlerin önemli bir bölümü önlenebilir ölümlerdi ve siz önlemediniz, önleyemediniz. En temel hakkımız olan “yaşam hakkımızı” ihlal ettiniz. Salgının başından beri sürekli şeffaflık istedik ama hiçbir bilgiyi bizlerle paylaşmadınız. Halkın sağlığını değil, ekonomik çıkarları öncelediniz ‘’ifadelerini kullandı.
“Yaşam hakkımızın ihlaline karşı sessiz kalmayacağız’’
Salgınla mücadelede bilime ve akla göre hareket edilmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Ateş Tarla “Pandeminin başından bu yana yaşamını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yitirdiğimiz tüm sağlık çalışanlarını bir kez daha saygıyla anıyoruz. Onlar hastalarının sağlığı için kendi canlarını hiçe saydılar ama sizin yönetememeniz yüzünden hayatlarını kaybettiler. Sağlık çalışanlarını ve vatandaşlarımızı kaybettiğimiz, yanlış sağlık politikaları sonucu ölümlerle ve tükenmişlikle geçen bir yılı geride bırakıyoruz ama tükenmememiz için, ölmememiz için yılın değil sizin zihniyetinizin değişmesi gerektiğini biliyoruz. Sağlık emek, meslek örgütleri ve tüm sağlık çalışanları adına, size “Artık yeter daha fazla eksilmek istemiyoruz” diyoruz. Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz!’’ diye konuştu.
