Türkiye Corona Virüsü salgınının önüne geçmek için her gün vatandaşlara yeni uyarılar yaparken, Şırnak’ın Balveren Beldesi sakinleri, 6 aydan beri gönüllü karantina uyguluyor. Yaklaşık 5 bin kişinin yaşadığı beldede henüz vakaya rastlanmadı.
Şırnak’a kent merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta Balveren Beldesi, yol üstünde olmasına rağmen bugünlerde oldukça sessiz. Yaklaşık 600 hanede 5 bin kişinin yaşadığı beldenin sokakları bomboş. Sadece sokaklar değil beldenin en kalabalık yeri olan kütüphanesine de bugünlerde kimse uğramıyor. Bütün bu sessizliğin neden Corona Virüsü salgını.
Aslında bu yeni bir durum değil. Belde altı aydır bu durumda. Balverenlileler daha ilk Corona vakasının görüldüğü 11 Mart’tan önce kendi tedbirlerini almaya başladı. Belde ileri gelenleri bir toplantı yaparak beldeyi karantinaya alma kararı aldı. Alınan kararlar uyarınca ev ziyaretleri durduruldu, taziyeler ve düğünler iptal edildi. Beldenin ileri gelenlerinin önerisi üzerine, belde sakinleri bolca maske almaya başladı.
Beldede bugünlerde sadece çalışmak zorunda olanlar dışarı çıkıyor. İl merkezine gidenler ise bir minibüse 7 kişi binerek seyahat ediyor.
Beldenin ileri gelenleri karar alma sürecini VOA Türkçe’ye anlattı. Ahmet Bayram Çin’de vakaların ortaya çıkması ve yayılmasından sonra araştırmaya başladıklarını belirterek “Şırnak’ta bulunan halk sağlığı uzmanı, Dr. Tevfik Bayram’a virüsü ve yol açabileceği riskleri sordum. Virüsü ve yayılma potansiyelini anlattı. Köy kanaat önderlerine bunu anlattım. İlk önce kalabalık ortamlarla muhatap olan esnafları, öğrencileri, şoförleri uyardık. O zaman maskeler seri üretilmiyordu tanesi 10 liradan satılıyordu. Satın aldık, böylelikle ilk tedbirimizi almış olduk. Türkiye’de ilk vakaya rastlandığında (11 Mart) düğün ve taziye törenlerini iptal ettik. Camii cemaati caminin dışına çıktı. Resmi olarak camilere gidişler yasaklanana kadar böyle devam etti” dedi.
Belde sakinlerinden Yusuf Özek altı aydır sadece evinin bahçesine çıkıyor. Özek “Türkiye’de bizden önce tedbir almaya başlayan bir yerin olduğunu sanmıyorum. Son altı aydır evimin önündeki tarlamı ekiyorum. Altı aydır komşularıma hiç uğramadım. Bazen bahçeye çıkıyorum onlar da çıkınca birbirimize sesleniyoruz. Köy kahvesi altı aydır kapalı” diye konuştu.
Önlemlerin alınmasına öncülük edenlerden Abdulkadir Sidar da karantina sürecini şöyle anlattı;” İlk başta evine dönen öğrencilerimizi bir ay karantinaya alıyorduk. Sonra bunu 15 gün yaptık. İki üniversite öğrencisi, bir öğretmen ve bir hemşire olan dört çocuğum var. Onları ayrı odalara aldık. İlk başta ayrı ayrı oturmak ve yemek yemek çok tuhaftı. Geçenlerde fark ettim karantina sonrası dahi alışkanlık yapmışlar, ayrı kalıyorlar”