Erişilebilirlik

28 Şubat Mağduriyeti Gerekçeli Anayasa Tartışması


AKP-MHP’nin başörtüsü serbestliğine güvence sağlama iddiasındaki anayasa değişikliği teklifi üzerine TBMM Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelerde, 1997 yılı 28 Şubat döneminde yaşanan olumsuz gelişmeler tartışılırken, İYİ Parti kendi önerisini sundu.

AKP’li TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un da imza attığı, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin de imzasıyla 336 milletvekili tarafından verilen üç maddelik anayasa değişikliği teklifi, bugün TBMM Anayasa Komisyonu gündemine alındı.

TBMM
Başörtüsü Serbestliği Anayasa Değişikliği

Halk oylaması ve yürürlük maddesi dışında esasen iki maddelik olan teklifte, başörtüsü serbestliğine güvence sağlayacağı vurgulanan düzenleme ile “kadın-erkek birlikteliği” şeklinde evlilik tanımı içerikli bir madde söz konusu.

Komisyon’daki maraton görüşmelerde 12 saat geride kaldı. Komisyon, teklif geneli üzerine görüşmeleri bugün tamamlayarak, gelecek hafta 24 Ocak’ta görüşmelere devam etmeyi öngörüyor.

CHP ve İYİ Parti heyetleri komisyona grup başkanvekili düzeyinde katıldı. Görüşmelerde, CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay ve Özgür Özel ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan hazır bulundu. Anayasa değişikliği söz konusu olduğu için Yargıtay, Danıştay, bakanlıklar, üniversiteler, Türkiye Barolar Birliği, sendikalar ve derneklerden temsilciler de toplantıda yer aldı.

HDP: Anayasa’yı çiğneyenler ile Anayasa yapılamaz

HDP ise, Komisyon’a katılmama kararı aldı. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş bu kararı, “Anayasa’yı tanımayanlarla, Anayasa’yı çiğneyenlerle Anayasa’yı rafa kaldıranlarla Anayasa yapılamaz” sözleriyle açıkladı.

Beştaş devamında, “Bu seçim kampanyasının tarafı olmamaya karar verdik. Biz her türlü ayrımcılığın karşısındayız, temel hak ve özgürlüklerin temini için yeni bir demokratik anayasa yapmak gerektiğini yıllardır söylüyoruz, bu konuda sayılı açıklamamız ve yazılı metinlerimiz mevcut. HDP’nin hem tüzüğü hem ilkeleri hem uygulamaları hem de mesela konu başörtüsü ya, başörtüsü ile ilgili hiçbir sorunu olmadığını ortaya koyuyor. Her türlü ayrımcılığın karşısındayız ama biz HDP olarak kılık ve kıyafetin kadın bedeni üzerinde sebep olduğu her türlü egemenlik biçiminin karşısındayız. Ama kadınların hakları ve özgürlüğü alanında en çok mücadele yürüten kurullarında eşitliği sağlayan, eş başkanlık sistemini verdiği yasa teklifi ile yasalara getiren bir parti olarak bu konuda özgüvenimiz tamdır. Asla bir tartışmaya mahal veremeyiz” açıklaması yaptı.

İYİ Parti “samimiyet” çağrısıyla karşı teklif hamlesinde

Komisyon’daki görüşmelerde ise, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, anayasal güvenceyi mutlaka “başını örten ve örtmeyen” tüm kadınlar için sağlamak gerektiğini belirterek, teklife yönelik değişiklik önergeleri hazırladıklarını açıkladı.

İYİ Parti olarak sunulan teklifte değişiklikler yapılmasına ilişkin önergeleri kabul edilirse “kabul” oyu vereceklerini belirten Usta, AKP’nin başörtü meselesini istismar ettiğini söyleyerek, “Başörtüsü ile ilgili getirdiğiniz teklife, başını örten ve örtmeyen kadınlara tam bir güvence getirecek olan önerimizle destek veriyoruz. 24. maddeye ilişkin önergemize tavrınız, sizin için samimiyet testi olacaktır. 41. maddeyle ilgili olarak da bir değişikliği gerektirecek toplumsal bir talep veya anayasal bir boşluk görmemekteyiz” dedi.

İYİ Parti ve CHP olarak meseleyi çözmeye hazır olduklarını sıkça vurgulayan Usta, “Madem anayasada değişiklik ihtiyacı vardı, 20 yıldır siz neredeydiniz?” sorusunu AKP’ye yönelterek, “Ama madem bu konu, yeniden masada; o zaman, anayasaysa anayasa, mutabakatsa mutabakat, biz varız. Eksikleri gideren, özgürlük alanlarını genişleten ve milletimizin ekseriyetini ortak bir noktada buluşturacak, teklifimiz hazır. Biz hazırız” ifadesini kullandı.

Usta, İYİ Parti’nin başörtüsü serbestliğiyle ilgili “Bizim hazırladığımız öneride, kadınların başını örtme ya da örtmeme özgürlüğü ve giyim tercihleri anayasal güvence altına alınmaktadır. Başörtüsü üzerinden kadınların hiçbir baskı ya da dayatmayla karşılaşmamaları sağlanmaktadır. Ayrıca 24. Madde’nin son cümlesinde yaptığımız değişiklikle, yapılan görevin gerektirdiği şekilde giyinme konusundaki tereddütler giderilmektedir. Toplumda sağlık, askerlik, hosteslik, polislik, adalet gibi belli hizmetler için öngörülen kıyafetlerle ilgili olarak da başörtüsü tercihiyle ilgili bir engelleme olmaksızın sıkıntı yaşanmaması sağlanmaktadır” açıklaması yaptı.

Anayasa’nın aile ve çocuk haklarına ilişkin 41’ inci maddesiyle ile ilgili AKP-MHP’nin değişiklik teklifine karşı ise, Erhan Usta, devletin tüm bireylerini korumakla yükümlü olduğunu anımsatarak, “Aile ve evlilik kurumunun her türlü tehlike, tehdit ve sapkın akımlardan güçlü şekilde korunmasının, teklifle öngörülen düzenleme ile sağlanmasının mümkün olmayacağı açıktır. Teklifte geçen ‘sapkınlık’ gibi ifadeler objektif değildir, muğlaktır, uygulamada keyfiliğe yol açacak mahiyettedir. Toplumdan bu düzenleme ile ilgili bir talebin, ya da uygulamada yaşanan sıkıntının varlığından söz etmemiz mümkün değildir” diye konuştu.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan da, “Konu başörtüsü ve aile düzenlemesi ama iktidarın tek hedefi seçimlere iki değil üç sandıkla, yani referandum ile gidebilmek… Farklı konularda olsa bile aynen Macaristan’da Orban’ın son iki seçimde yaptığı gibi…” yönünde görüş belirtti.

CHP eleştirdi, kadın örgütleri tepkisini anımsattı

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da, “Eğer herkes samimiyse, buradan bir sonuç çıkma olasılığı var. Ama burada dolanalım, bunları ters köşeye düşürelim mantığı varsa, buradan nasıl sonuç elde edilecek bilmiyorum. Ama bu, bir alanda toplumun bir kesiminin hem inançlarında hem yaşam tarzından siyaseten beslenmek olarak, siyasi nemalanma olarak değerlendirilir” sözleriyle olası üçüncü sandık kurulması hesabını eleştirdi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un teklife imza atmasını eleştirdi.

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu ise, kadın örgütlerince bu teklife karşı yapılan açıklamaları anımsatarak, “Kadınları, onların inançlarını gollük pas olarak görüp siyasi menfaatiniz için kusura bakmayın düpedüz istismar ediyorsunuz. Etmeye çalışıyorsunuz. Kadınlar güçlü ve beraber daha da güçlüyüz… Aslında yürümesinler diye kadınların üstüne göz yaşartıcı gaz atılmamış olsaydı belki, hangi kadınların nasıl birarada özgürlük savaşı verdiğini görebilirdiniz. Kadınlar artık erkekler tarafından hayatlarına ilişkin bir karar alınmasını istemiyor. Aynı erkekler gibi kadınlar da nasıl giyineceğine kendileri karar vermek istiyor” dedi.

AKP’liler sıkça 28 Şubat örneğiyle teklifi savundu

AKP’li Komisyon Başkanı Yusuf Beyazıt ise açış konuşmasında, “Başörtüsünü yasaklayan kanun olmamasına rağmen ülkemizde yıllarca başörtüsü yasaklanmış, bir daha asla geri dönmesini istemeyeceğimiz mağduriyetler ortaya çıkmıştı. Bu konuda bir hukuki düzenleme yapılması gündeme geldiğinde ise çözümün ancak anayasal düzeyde en güçlü teminat sağlanacak düzenleme ile sağlanacağı açıktır” ifadelerini kullandı.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise, Meclis’te, kamuda ve eğitim hayatında artık fiilen başörtüsü yasağı olmadığını dile getirerek, “Başörtüsü meselesi bizim için hayati meseledir, bizim için imanidir. Siyaset nedir? Bizi buraya getiren inancımızdır, siyaset bunun yanında esamesi okunamayacak bir şeydir” dedi.

Zengin, teklifteki birinci maddeye ilişkin “Bugün bu masa etrafından, ‘hayır başörtüsü yasak olsun’ diyen birisinin olmadığını düşünüyorum. Özgürlükleri isteyen insanların sayısı çoktu ama bu masalarda oturan insanların sayısı azdı. Eğer bu masada oturuyorsak her şeye rağmen çözemediğimiz bir şey var demektir” diye konuştu.

Aile tanımlı ikinci maddeye ilişkinse Zengin, “Türkiye’de bir kadın ve bir erkek ancak evlilik birliği gerçekleştirebilir. 41’inci maddeye baktığınızda bu hükmün altının çizildiğini söylüyoruz. Çokça kamuoyunda söylenen bir şey var. Sanki aile yeniden tarif ediliyor gibi anlatılıyor. Burada aslında ifade edilen şey evlilik birliğinin tanımı aslında ifade edilmiş oluyor. Evliliğin kadın ve erkek arasında olan bir müessese olduğunun altı çizilmiş oluyor” dedi.

Diğer AKP’li üyeler de görüşmelerde sıklıkla 28 Şubat döneminden örneklerle teklifi gerekçelendirdi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG