Birleşmiş Milletler’e bağlı İnsan Hakları Konseyi yeni raporunda, geçen yılın ikinci yarısı boyunca Suriye’de çatışan tarafların neredeyse tamamının savaş suçu işlediğini tespit ettiklerini kaydetti.
Denetçiler, savaş suçu işleyen tarafların Rusya güçleri, Suriye hükümet askerleri, El Kaide’nin Suriye kolu ve Türkiye destekli muhalif savaşçılar olduğunu ortaya koyan bulguları paylaştı.
BM Suriye Araştırma Komisyonu, Suriye’de 2011’de savaşın başlamasından bu yana yapılan insan hakları ihlallerini takip ederek raporluyor. Komisyon bulgularını 19’uncu olağan raporunda yayınladı. Rapor, 11 Temmuz-10 Ağustos arasındaki dönemi kapsıyor.
“Türkiye destekli milisler Kürt siyasetçiyi öldürmüş olabilir”
Konsey, Suriye’nin kuzeybatısında Türk askerlerinin ve Türkiye destekli muhalif savaşçıların Ekim ayında Kürtler’in kontrolundaki bölgelere girdiğini de hatırlattı.
Konsey, Türkiye destekli Suriye Ulusal Ordusu’nun 12 Kasım’da Suriyeli Kürt siyasetçi Hevrin Helef’in öldürülmesi suçunu işlemiş olabileceğini bildirdi ve bunun savaş suçu kapsamında olacağını kaydetti.
Türkiye, Barış Pınarı harekatının amacının Kürt milisleri sınırdaki tampon bölgeden çıkartmak olduğunu bildirmişti. Türkiye’nin operasyonu öncesinde Amerikan askerleri sınır bölgesinden çekilmişti.
“Bir milyon sivil yerlerinden oldu”
Suriye’deki savaşta bu dönemde bir dizi önemli gelişme yaşandı. Aralık ayının başından itibaren Rusya destekli Esat güçleri, muhalifleri son kaleleri olan kuzeybatıdaki İdlib vilayetinden çıkartmak için operasyona başladı.
Saldırılar, neredeyse bir milyon Suriyeli sivilin zorlu kış koşullarında yerlerinden olmasına neden oldu. Raporda bunun dokuz yıllık Suriye savaşında bir seferde yaşanan en büyük göç dalgası olduğu belirtildi.
Brezilyalı avukat Paulo Pinheiro’nun başkanlık ettiği komisyon üyeleri Suriyeli kadın, çocuk ve diğer sivillerin benzeri görülmemiş zorluklar ve acılar yaşadıklarını söyledi.
“Rus hava güçleri hedef gözetmeden saldırdı”
Pinheiro ayrıca komisyonun Rusya’ya ait hava araçlarının Temmuz ayında kalabalık bir pazar yerine ve göçmen sığınağına yapılan en az iki hava saldırısına karıştıklarına inanmak için makul zeminin mevcut olduğunu dile getirdi.
Komisyondan yapılan açıklamada “Her iki olayda da Rus hava güçleri saldırılarını askeri bir hedefi gözetmeden yaptı. Bu da sivil bölgelere hedef gözetmeksizin saldırı düzenlenmesi şeklindeki savaş suçuna giriyor” ifadeleri kullanıldı.
Raporda Esat yanlısı savaşçıların, kalabalık göçmen kamplarında misket bombası kullandığı iddiasına da yer verildi ve El Kaide bağlantılı Tahrir El Şam grubunun bu silahla en az bir eylem gerçekleştirdiği bildirildi.
