11 yıllık savaş Suriye’yi parçaladı, yoksullaştırdı ve istikrarsızlaştırdı. Beşar Esat hükümeti ülkenin büyük kısmını kontrol ediyor.
Hükümetin kontrolunda olmayan 4 milyon nüfuslu İdlib’de halkın yarısı evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yerel halk hala 2011’deki Arap Baharı’yla başlayan bir rüya olan Suriye devriminin bayrağını asıyor.
Ancak savaşta sağ kalanlar rüyanın hızla kabusa dönüştüğünü söylüyor.
Nahida Hindawi, “Gerçeği tarif edemiyoruz ya da anlayamıyoruz bile. Çocuklar gecenin bir yarısı uyanıp, kışın ortasında ağlayarak kaçmak zorunda kaldı. Korkudan ve soğuktan titriyorlar. Bombalar düştükçe kulaklarını kapatıyorlar” diyor.
Kurtarma ekipleri, Rusya’nın 2015’te savaşa dahil olmasıyla çatışmaların daha yıkıcı olmaya ve kentlerin de kuşatma altına alınmaya başladığını söylüyor. Ukrayna’da savaş ilerledikçe ve güçlü silahlar yerleşim bölgelerini hedef aldıkça Suriyeliler Ukraynalı sivillerin de aynı bedeli ödemeye başlamasından endişe ediyor.
Suriye savunma gönüllülerinden İsmail El Abdullah, “Misket bombasının etkisi sürer. Bir ya da iki yıl sonra bile oyuncak sanan bir çocuğun yanlışlıkla kendini patlatmasına neden olabillir. Şimdi bunlar yaşanıyor” diyor.
Rusya, Suriye’deki iç savaşa asker gönderen, halkın yarısının evlerinden kaçmasına ve yarım milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan ülkelerden.
Moskova terörle mücadele etmek ve kontrolu hükümete yeniden devretmek amacıyla Suriye savaşına katıldığını öne sürüyor.
Ebu Bahr yaklaşmakta olan saldırıları yerel ailelere haber veriyor. Ona göre saldırıyı Suriye hükümetinin mi yoksa Rusya’nın mı yaptığını söylemek silahlara ve saldırının çıkış noktasına bakarak mümkün oluyor.
Ebu Bahr, “Rus uçakları mahalleleri yok edebilen ultra modern bombalar ve füzeler taşıyor” diyor.
İdlib’de aileler bu saldırıların etkilerinden psikolojik ve bazen de fiziksel olarak asla kurtulamayacaklarını söylüyor. Bazı cesetler ise hala gömülemiyor.
Nahida Hindawi, “Şu anda, geçen yıl evleri bombalandıktan sonra enkaz altında kalan bir kadın var” diyor.
Nahida, Suriye hükümetini ve aralarında Rusya’nın da bulunduğu müttefiklerini çekilen acılardan ve dünyanın kalanını de olaylara seyirci kaldıkları için suçluyor.