Erişilebilirlik

Suruç’ta İlk İşaretler IŞİD Diyor


Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 30 kişinin ölümüne, 104 kişinin de yaralanmasına neden olan bombalı saldırıya ilişkin ilk bulguların IŞİD’i işaret ettiğini söyledi. Canlı bomba ihtimalinin yüksek olduğunu belirten başbakan, IŞİD başta olmak üzere bütün ihtimallerin incelendiğini söyledi.

Davutoğlu: Bu saldırıda hedef Türkiye, liderler terörü birlikte kınasın

‘Bu saldırı Türkiye'yedir. Türkiye'nin huzurunadır, demokrasisinedir, kamu düzeni ve halkımızın huzur ve refahınadır. Bu saldırı hepimizedir. Ayrıca zamanlamasına bakıldığında tam bayram sonrasında Türkiye'de çevre ülkelerinde hiçbirinde görülmemiş olan çok sağlıklı bir demokrasinin işareti olarak 7 Haziran sonrasında ortaya çıkan tablo çerçevesinde bir çalışma yürütülecekken hükümet ortaklığı faaliyetleri başlamışken bu saldırıların yapılmış olması saldırının bütün ülkeye dönük olduğunun açık göstergesidir’ diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis’te grubu bulunan partilerin genel başkanlarına teröre karşı ortak bir deklarasyona imza atma çağrısında bulundu.

Davutoğlu: Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiği iftiradır

Başbakan Davutoğlu, sosyal medyada sık sık dile getirilen, hükümetin IŞİD’e destek olduğu iddialarını bir kez daha yalanladı. Davutoğlu, ‘IŞİD’i terör örgütü ilk ilan eden Türkiye'dir. Hükümetimize ve partime IŞİD'e destek gibi son derece anlamsız ve son derece tehlikeli bir yalanı iftirayı atarak halkımızı kışkırtmak isteyenlere şunu söylüyorum. IŞİD sadece Suriye’ye değil, Türkiye’ye de tehdit oluşturan bir suç örgütüdür. Türkiye gerekli tedbirleri almıştır, almaya da devam edecektir. Bu tür istismarlarla halkımızı sokağa çıkmaya davet edenler, halkımızı provokatif haberlerle yeni çatışmalara sürüklemek isteyenler, aslında bu terör örgütüyle iş birliği yapan çevrelerdedir’ dedi.

Bu sözlerle Türkiye’de kaos çıkarılmak ve etnik çatışmanın körüklenmek istendiğini belirten Davutoğlu, halkı sağduyuya davet etti.

Erdoğan: Terörün dini, ırkı, vatanı yoktur

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yaptığı ziyaret sırasında saldırıyı değerlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise saldırıyı kınadı ama IŞİD’e vurgu yapmadı.

Erdoğan, ‘terörün dini, ırkı, milleti, milliyeti, vatanı yoktur. Dolayısıyla teröre karşı tüm uluslararası bir mücadelenin verilmesi gerektiğini hep ifade ettik, ediyoruz. Terör insanlığın huzuruna kast eden bir olaylar silsilesidir. İnsanlığın mutluluğuna kast eden bir olaylar silsilesidir. Buna karşıda mücadeleyi dünyanın her yerinde, hep birlikte vermeye mecburuz. Ben bu vesileyle bir kez daha kınıyor ve bu terör eyleminde ölen vatandaşlarımızın ailesine başsağlığı diliyor, milletimizin başı sağ olsun diyorum’ dedi.

AKP milletvekili Ünal: Saldırı kimin işine yarıyorsa fail odur

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski danışmanı ve AKP Ankara milletvekili Aydın Ünal, twitter’dan yaptığı açıklamada saldırılarla ilgili olarak IŞİD dışı olasılıklara dikkat çekti.

Ünal, ‘bu tür kanlı hadiselerin hemen ardından gelen kurgu, failleri de ele verir. Saldırı kimin işine yarıyorsa, genelde fail de odur. HDP'den PKK'ya, Doğan Grubu'ndan Fethullah Gülen Terör Örgütü'ne kadar kullanılan ortak dile bakılınca kurgu da fail de az çok görülebiliyor. Saldırı ve sonrasındaki ortak dil gösteriyor ki, Türkiye hainler eliyle kanlı bir etnik ve mezhep temelli çatışmaya çekilmek isteniyor’ dedi.

HDP: IŞİD’in başını okşayan yöneticiler bu barbarlığın suç ortağı

Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ise saldırıdan hükümeti sorumlu tuttu. İki lider ortak imzalı basın açıklamasında, ‘ IŞİD ve benzeri tecavüz ordularının destek aldığı bütün ülkeler ve rejimleri bu barbarlığın ortağıdırlar. IŞİD'e karşı sus pus olanlar, sesini bile yükseltmeye cesaret edemeyenler, HDP'ye bile her gün tehdit savurup IŞİD'in başını okşayan Ankara'daki yöneticiler bu barbarlığın suç ortağıdırlar’ dedi.

HDP: Güvenlik açığından hükümet sorumlu

Demokrasi, barış ve adaleti hayata geçirmek için tüm halkı yan yana gelmeye davet eden HDP liderleri, tecavüz ordusu adını verdikleri IŞİD’i hükümetin değil, halkların dayanışması durduracağını söylerken istihbarat zafiyetine de dikkat çekti:

‘PYD'ye karşı, orduyu ve on binlerce askeri sınıra yığarak sözde güvenlik tedbiri alan hükümet, Suruç'ta elini kolunu sallayarak bomba patlatanların siyasi olarak hesabını vermek zorundadır. Her türlü istihbarat ve güvenlik açığından şu andaki hükümet sorumludur’.

HDP ayrıca sivil toplum örgütleri, belediyeler, meslek örgütleri başta olmak üzere halka kendi güvenlik tedbirlerini alma çağrısında bulundu.

Yüksekdağ: Urfa valisi görevden alınmalı

Daha sonra Suruç’ta gazetecilere açıklama yapan HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, ‘Katliamın faillerini uzaklarda aramayın. Sorumlular bugün siyasete hükmedenlerdir. Yakın zamanda Urfa valisi "Urfa'da IŞİD var mı" diye soran gazetecileri gözaltına aldırdı. Eğer IŞİD'e TIR’larla silah taşınmasıydı bugün 30 genç yaşamını yitirmeyecekti. Urfa Valisi derhal görevden alınmalıdır’ dedi.

CHP: Türk dış politikası çöktü, bu politika revize edilmeli

Cumhuriyet Halk Partisi, saldırının ardından aralarında genel başkan yardımcıları Veli Ağbaba ve Sezgin Tanrıkulu’nun da yer aldığı bir grup milletvekilini incelemelerde bulunmak üzere Suruç’a gönderdi.

CHP Meclis Grup Başkan Vekili Levent Gök ise yaptığı açıklamada Türk dış politikasının çöktüğünü söyledi. Gök, ‘Başbakan Suruç saldırısı sonrası IŞİD’i hedef gösterdi. Bu daha önceki sözleriyle çelişiyor. Geçen yıl eylül ayında IŞİD için öfkeden bir araya gelmiş insan topluluğu diyordu. Bu IŞİD’le ilgili görüşlerinin reddidir. Davutoğlu’nun öncülük ettiği hükümetinin dış politikası çökmüştür. Bu politika revize edilmeli. Bu saldırı Türkiye’de büyük bir itibar kaybına neden olan güvenlik zafiyetini de ortaya koymuştur. Sorumluluk hükümettedir’ dedi.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG