Suudi Arabistan'ın, muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki konsolosluk binasında öldürüldüğünü açıklamasının ardından, uluslararası kamuoyunda tepkiler devam ediyor. Açıklamayı yeterli bulmayan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü RSF, "Tümüyle aydınlatılıncaya kadar olayın peşini bırakmayacaklarını" bildirdi. RSF yöneticisi Johann Bihr, bu açıklamanın ardından uluslararası bir soruşturma açılması ihtiyacının daha da arttığını belirterek, bunun için hem BM'ye hem de tek tek ülkelere baskı yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Merkezi Paris'te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Balkanlar ve Merkez Asya masası sorumlusu Johann Bihr, Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı cinayetine ilişkin açıklamasını VOA Türkçe’ye değerlendirdi. Açıklamanın tatmin edici olmaktan çok uzak olduğunu dile getiren Bihr, "İki hafta süren inkardan ve tezat ifadelerden sonra gelen bu itiraf şok edici. Gazetecileri, yabancı bir ülkedeki diplomatik binasında katleden, RSF'in basın özgürlüğü listesinde 180 ülke arasında 169'uncu sırada yer alan, gazetecileri kırbaçlayan, kaçıran, cezaevlerine tıkan bir rejime bu kadar tepkisiz kalınmasına devam edemeyiz. Riyad'ın bu sorunu bu şekilde çözmesine izin vermek, onlara 'öldürme ruhsatı' vermek anlamına geliyor. Bunu kabul etmek mümkün değil" dedi.
Af Örgütü: "Otopsi yapılsın, BM soruşturma başlatsın"
Öte yandan Uluslararası Af Örgütü de otopsi yapılması için Suudi Arabistan'ın Cemal Kaşıkçı'nın cesedini teslim etmesi çağrısında bulundu.
Af Örgütü Ortadoğu direktörü Samah Hadid, Suudi Arabistan yönetiminin yaptığı açıklamanın inandırıcı olmadığını söyledi. Riyad'ın açıklamasını "aklama çabası" olarak niteleyen Hadid, bunun önüne geçilmesi için BM tarafından soruşturma başlatılması gerektiğini belirtti.
Hadid bu aklama çabalarının Suudi Arabistan'ın uluslararası ticari bağlarını korumayı amaçlayabileceğini söyledi.
RSF ve insan hakları derneklerinin uluslararası soruşturma açılması çağrısına henüz BM'den bir yanıt alamadıklarını belirten Johann Bihr, "Ama Türkiye'den bir diplomat, AFP'ye Türkiye'nin BM'ye uluslararası bir soruşturma açılmasını gerekli görmediğini açıkladı. Bu resmi bir açıklama değil ama sanırım bizim çağrımıza olumlu yanıt gelmeyecek. Bekliyoruz. Ama BM'nin Türkiye'nin başvurusunu beklemeden soruşturma açma yetkisi de var. BM, kendiliğinden bir soruşturma açabilir. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Cinayeti itiraf eden açıklama ile durumun eskisinden daha ciddi bir noktaya ulaştığını dile getiren Bihr şunları söyledi:
"Şimdi Suudi Arabistan bu açıklama ile başı dik, onurlu bir çıkış kapısı bulduğunu düşünüyor. Bazı üst düzey istihbarat yetkililerini görevden alarak bu işi kapatmak istiyor belli ki. Ama bugün o konsolosluk binasında ne olup bittiğinin tüm açıklığıyla ortaya konulması, sorumluların açıkça belirlenmesi, katliam emrini kimin verdiği ve önceden hazırlanıp hazırlanmadığının tümüyle ortaya konulması gerekiyor. Bu işin peşini bırakmayacağız. Pek çok alanda eylemler yapma planını tartışıyoruz. Kısa ve uzun vadede bu iş çözülene kadar eylemlerimizi yoğunlaştıracağız. Tüm yetkililer üzerinde baskıları artıracağız. Riyad rejiminin bu işten bu kadar kolay sıyrılmasına izin vermeyeceğiz. Riyad’la ilişkileri olan ülkelere baskı yapmaya devam edeceğiz."
Kaşıkçı cinayetinin ilk etkisi Çöl Davos'unda ölçülecek
Kaşıkçı olayıyla "reformcu Prens" imajı yerle bir olan Muhammed Bin Selman'a uluslararası tepkiler de devam ediyor. Tepkilerin ilk ölçüleceği yer ise 23-25 Ekim'de Riyad'da yapılacak olan "Uluslararası Yatırım Forumu" toplantısı olacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı konusunda açıklama istemek için veliaht Prens Muhammed Bin Selman’la görüşecek.
Fransız Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire ve Fransız şirketleri ise, Riyad'da düzenlenen ve "Çöl Davos"u olarak adlandırılan yatırım forumuna katılmayacaklarını açıkladı.
Toplantıya katılması öngörülen uydu ve haberleşme devi Thales, Societe Generale ve BNP Paribas bankaları gibi dev Fransız şirketleri de birbiri ardına konferanstan çekildiklerini belirtti.
IMF'nin Fransız Başkanı Christine Lagarde, konferansın da içinde bulunduğu Ortadoğu gezisini erteledi. Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim de Riyad'a gitmeyeceğini bildirdi.
Daha önce de JPMorgan Chase, HSBC, MasterCard, Standard Chartered, Ford ve Credit Suisse de konferanstan çekildiklerini bildirmişti.
Medya grupları CNN, Bloomberg, Economist, New York Times, CNBC ve Financial Times da Konferansı izlemeyeceklerini açıklamıştı.
