ANKARA —
Süreç, 17 Aralık'ta kamuoyuna yansıyan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında adı geçen eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkında fezlekeler hazırlanmasıyla başladı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca Aralık ayında hazırlanan fezleke dosyalarının TBMM'ye ulaşması adeta bir yılan hikayesine dönüştü.
‘Postacıyız’ dedi ama...
Ocak ayında fezlekeler Adalet Bakanlığı'na iletildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 16 Ocak'ta Meclis'teki açıklamasında, “Adalet Bakanlığı'na gönderilen fezlekelerle ilgili Adalet Bakanı bir postacı vazifesi görüyor sadece. Oradan Meclis'e intikal ettiriyor. Vazifemizi kanunlar çerçevesinde yapacağız tereddüt yok, kimse endişeye kapılmasın aksi yönde bir yetkimiz yok. Başbakanlık'a oradan TBMM Başkanlığı'na intikal etti biz yine aynı usulde onları intikal ettireceğiz. Henüz bakanlıkta göndereceğim” dedi.
Ancak 22 Ocak'ta ise Adalet Bakanı Bozdağ, dört bakan fezlekesi hakkında ilk kez iade sinyali verdi. Günün ilk dakikalarınca Meclis Genel Kurulu'ndaydı Bozdağ ve “Fezlekeler konusunda Adalet Bakanlığı'nın takdir hakkı yoktur. Bu konuda yayınlanmış genelgesi vardır. Adalet Bakanlığı'nın yapacağı şey sadece dokunulmazlıkla ilgili ise Meclis'e göndermesi görevleriyle ilgili ise iade edebilir veya Meclis'e gönderebilir. Geçmişte, bazı dosyaların iade edildiğini bazılarının gönderildiğini görüyoruz. Bizim bu dosyaları tutmamız mümkün değil. Biz havale edeceğiz” diye konuştu.
Sonuçta 5 Şubat'ta, dört bakan hakkındaki fezlekelerin Adalet Bakanlığı'nca iade edildiğini ise, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, açıkladı. Fezleke dosyaları İstanbul'a geri gitmiş oldu.
Savcılar değişti klasörler azaldı...
İlerleyen günlerde 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcılar görevden alınırken, soruşturmayı doğrudan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı üstlendi. Bu arada muhalefet ekleriyle birlikte 30 klasör olduğu belirtilen fezleke dosyalarında “ayıklama” yapıldığı iddiasını gündeme taşıdı.
O günlerde TBMM, Türkiye'nin yargı sistemi, internet ortamı gibi önemli alanlarında değişiklikler öngören yasal düzenlemeleriyle meşguldü ve 1 Mart sabahı yerel seçimler nedeniyle tatile girdi.
4 Mart'ta ise ara tatile girmeden dört eski bakan hakkındaki fezleke dosyalarının 28 Şubat’ta TBMM'ye geldiği ortaya çıktı. Bunu doğrulayan Meclis Başkanı Cemil Çiçek yerel seçimler sonrasındaki ilk toplantıda konuyu görüştüreceğini açıkladı.
Ancak CHP Grubu, 132 milletvekili imzasıyla geçtiğimiz hafta TBMM Genel Kurulu'nun fezlekeleri görüşmek için olağanüstü toplanması için TBMM Başkanlığı'na başvurdu.
Ve olağanüstü fezleke görüşmesi
Muhalefet talebi üzerine TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 19 Mart yani bugün saat 15.00'te Meclis Genel Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağırdı.
Toplantıda, tansiyon sık sık yükselirken; toplantı yeter sayısı sağlamasından meclisi kimi yönetecek, fezlekeler neden okunmuyor tartışmaları yaşandı.
Bugünkü toplantı öncesinde iktidar cephesinden Meclis Soruşturma Komisyonu kurulması için hamle geldi. AKP Grubu Başkanvekili Mustafa Elitaş, 55 milletvekili imzasıyla dört eski bakan hakkındaki iddiaları görüşmek üzere soruşturma komisyonu için önerge vereceklerini açıkladı.
Bu gelişmenin ardından bizzat o eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar, kendileri hakkındaki rüşvet ve yolsuzluk iddialarını değerlendirmek üzere Soruşturma Komisyonu kurulması için Meclis Başkanlığı’na başvurdu.
Saat 15.00’te ise Meclis Başkanvekili Sadık Yakut'un, başkanlık divanındaki yerini almasıyla toplantı başladı.
Peki TBMM'de neler yaşandı?
Toplantı başladığında AKP'liler, iktidar kulisinde ‘bekle-gör’ taktiğiyle içeride neler olacağını izledi ve yoklamaya katılmadı. CHP grubu ise, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere tam kadro yerini aldı. MHP Lideri Devlet Bahçeli, miting programını bozmadı ve Ankara’ya gelmedi ancak MHP Grubu Meclis’teydi.
BDP'ten 3, HDP'den 6 isim toplantıya katıldı. Bağımsız vekillerden ise Ertuğrul Günay, İdris Bal, Hakan Şükür gibi sekiz isim toplantıda hazır bulundu.
Meclis Başkanvekili Yakut, salonda toplantı yeter sayısı olan 184 vekil olup olmadığını belirlemek için önce elektronik yoklama yaptı. Ancak o yoklama sonucuna itiraz geldi. Bunun üzerine isim isim vekiller yoklandı ve Yakut, 15 mükerrer olduğunu kayda geçti. Buna rağmen 195 muhalefet vekiliyle toplantı yeter sayısı fazlasıyla sağlandı. Böylece fezleke gündemiyle TBMM Genel Kurulu olağanüstü toplantısı başladı.
İlk tartışma: Kim yönetmeliydi?
Meclis Genel Kurulu başlayınca AKP'liler salona girdi. Başbakan Erdoğan'ın açıklandığı üzere katılmadığı toplantıda hükümetin13 bakan ile yerini alması dikkat çekti.
İlk tartışma konusu ise, olağanüstü toplantıyı Yakut’un yönetmesi oldu. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, nöbet çizelgesine göre bugünkü toplantıyı Meclis Başkanvekili Meral Akşener’in yönetmesi gerektiğini söyledi. Ancak Yakut, Cemil Çiçek’in nöbet çizelgesinde değişiklik yaptığını açıkladı. Böylece Meclis’i AKP'li Yakut’un yönetmesi yönünde bir değişikliğe gidildiği ortaya çıktı.
Asıl tartışma: Fezlekeler okunacak mı?
İkinci ve asıl tartışma ise, fezleke içeriği Meclis Genel Kurulu'nda okunmalı mı, okunmamalı mı ekseninde gerçekleşti.
Meclis Başkanvekili Yakut, Meclis Başkanı Çiçek’in fezleke dosyalarının Meclis’e ulaştığı yönündeki sunuş yazısını okutturmaya başladı. Muhalefet vekilleri ise ayağa kalkarak itirazlarını sıraladı. Bu nedenle Çiçek'in sadece İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 27 Şubat'ta dört eski bakan hakkındaki fezlekelerin Meclis Başkanlığı'na 28 Şubat'ta ulaştığını belirttiği sunuş yazılarının okunması kesintiye uğradı. Ancak Yakut, ısrarlı davrandı ve sunuş yazılarını okuttu.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, MHP Grup Başkanvekilleri Oktay Vural ve Yusuf Halaçoğlu ile BDP Grubu adına Hasip Kaplan itirazlarını sıralamaya başladı.
MHP'li Vural, "Milletvekilleri tetkikine sunuldu" ibaresinin bulunmadığı bir ibare hakkında genel görüşme açılamayacağını vurguladı. Hamzaçebi de, itirazını şöyle sıraladı: "Bizim olağanüstü toplantı çağrısındaki iki talebimizden birincisi, fezlekelerin okunması; ikinci bölümde fezlekelerin içeriğinin Meclis'e sunulmasındaki gelişme. Siz olağanüstü çağrı gündemine sadık olmak zorundasınız. Çağrı fezlekelerin okunması ise siz onun özetini ya da kısaltılmış halini genel kurula sunma yetkisine sahip değilsiniz. Meclis Soruşturması denetim yollarından biridir. Meclis Soruşturmasında, TBMM Genel Kurulu Cumhuriyet Savcılığının görevini yapar. TBMM'nin görevi milletvekillerinden bir bilgiyi saklaması değildir. Aksi halde anayasaya karşı suç işlemiş olursunuz."
Muhalefet ısrar edince Yakut, 10 dakika ara verdi ama tartışmalar sürdü. Toplantı yeniden açıldığında, Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, "Gizlilik kararı nedeniyle içerik okunmayacak" dedi. Vural, Yakut'a "Gayrimeşru başkanvekilisin" deyince MHP, CHP ve BDP vekilleri kürsüye yürüdü.
Muhalefet temsilcileri kürsüye gelerek yaptıkları konuşmalarda, Meclis Başkanlığı'nı fezlekelerin üst yazısını ve özetini Meclis Genel Kurulu ile paylaşmaya davet etti. Ancak muhalefetten yapılan çağrılara rağmen Adalet Bakanı Bozdağ ise, Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca soruşturmanın gizliliğini gerekçe gösterdi.
Sonuçta CHP'nin 'fezlekeler hakkında genel görüşme' talebi oylandı ve 158'e karşı AKP'nin 259 oy çokluğuyla görüşmeye geçilmesi reddedildi. Günün sonunda fezlekeler milletvekillerine okunmamış oldu.
‘Postacıyız’ dedi ama...
Ocak ayında fezlekeler Adalet Bakanlığı'na iletildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 16 Ocak'ta Meclis'teki açıklamasında, “Adalet Bakanlığı'na gönderilen fezlekelerle ilgili Adalet Bakanı bir postacı vazifesi görüyor sadece. Oradan Meclis'e intikal ettiriyor. Vazifemizi kanunlar çerçevesinde yapacağız tereddüt yok, kimse endişeye kapılmasın aksi yönde bir yetkimiz yok. Başbakanlık'a oradan TBMM Başkanlığı'na intikal etti biz yine aynı usulde onları intikal ettireceğiz. Henüz bakanlıkta göndereceğim” dedi.
Ancak 22 Ocak'ta ise Adalet Bakanı Bozdağ, dört bakan fezlekesi hakkında ilk kez iade sinyali verdi. Günün ilk dakikalarınca Meclis Genel Kurulu'ndaydı Bozdağ ve “Fezlekeler konusunda Adalet Bakanlığı'nın takdir hakkı yoktur. Bu konuda yayınlanmış genelgesi vardır. Adalet Bakanlığı'nın yapacağı şey sadece dokunulmazlıkla ilgili ise Meclis'e göndermesi görevleriyle ilgili ise iade edebilir veya Meclis'e gönderebilir. Geçmişte, bazı dosyaların iade edildiğini bazılarının gönderildiğini görüyoruz. Bizim bu dosyaları tutmamız mümkün değil. Biz havale edeceğiz” diye konuştu.
Sonuçta 5 Şubat'ta, dört bakan hakkındaki fezlekelerin Adalet Bakanlığı'nca iade edildiğini ise, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, açıkladı. Fezleke dosyaları İstanbul'a geri gitmiş oldu.
Savcılar değişti klasörler azaldı...
İlerleyen günlerde 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcılar görevden alınırken, soruşturmayı doğrudan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı üstlendi. Bu arada muhalefet ekleriyle birlikte 30 klasör olduğu belirtilen fezleke dosyalarında “ayıklama” yapıldığı iddiasını gündeme taşıdı.
O günlerde TBMM, Türkiye'nin yargı sistemi, internet ortamı gibi önemli alanlarında değişiklikler öngören yasal düzenlemeleriyle meşguldü ve 1 Mart sabahı yerel seçimler nedeniyle tatile girdi.
4 Mart'ta ise ara tatile girmeden dört eski bakan hakkındaki fezleke dosyalarının 28 Şubat’ta TBMM'ye geldiği ortaya çıktı. Bunu doğrulayan Meclis Başkanı Cemil Çiçek yerel seçimler sonrasındaki ilk toplantıda konuyu görüştüreceğini açıkladı.
Ancak CHP Grubu, 132 milletvekili imzasıyla geçtiğimiz hafta TBMM Genel Kurulu'nun fezlekeleri görüşmek için olağanüstü toplanması için TBMM Başkanlığı'na başvurdu.
Ve olağanüstü fezleke görüşmesi
Muhalefet talebi üzerine TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 19 Mart yani bugün saat 15.00'te Meclis Genel Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağırdı.
Toplantıda, tansiyon sık sık yükselirken; toplantı yeter sayısı sağlamasından meclisi kimi yönetecek, fezlekeler neden okunmuyor tartışmaları yaşandı.
Bugünkü toplantı öncesinde iktidar cephesinden Meclis Soruşturma Komisyonu kurulması için hamle geldi. AKP Grubu Başkanvekili Mustafa Elitaş, 55 milletvekili imzasıyla dört eski bakan hakkındaki iddiaları görüşmek üzere soruşturma komisyonu için önerge vereceklerini açıkladı.
Bu gelişmenin ardından bizzat o eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar, kendileri hakkındaki rüşvet ve yolsuzluk iddialarını değerlendirmek üzere Soruşturma Komisyonu kurulması için Meclis Başkanlığı’na başvurdu.
Saat 15.00’te ise Meclis Başkanvekili Sadık Yakut'un, başkanlık divanındaki yerini almasıyla toplantı başladı.
Peki TBMM'de neler yaşandı?
Toplantı başladığında AKP'liler, iktidar kulisinde ‘bekle-gör’ taktiğiyle içeride neler olacağını izledi ve yoklamaya katılmadı. CHP grubu ise, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere tam kadro yerini aldı. MHP Lideri Devlet Bahçeli, miting programını bozmadı ve Ankara’ya gelmedi ancak MHP Grubu Meclis’teydi.
BDP'ten 3, HDP'den 6 isim toplantıya katıldı. Bağımsız vekillerden ise Ertuğrul Günay, İdris Bal, Hakan Şükür gibi sekiz isim toplantıda hazır bulundu.
Meclis Başkanvekili Yakut, salonda toplantı yeter sayısı olan 184 vekil olup olmadığını belirlemek için önce elektronik yoklama yaptı. Ancak o yoklama sonucuna itiraz geldi. Bunun üzerine isim isim vekiller yoklandı ve Yakut, 15 mükerrer olduğunu kayda geçti. Buna rağmen 195 muhalefet vekiliyle toplantı yeter sayısı fazlasıyla sağlandı. Böylece fezleke gündemiyle TBMM Genel Kurulu olağanüstü toplantısı başladı.
İlk tartışma: Kim yönetmeliydi?
Meclis Genel Kurulu başlayınca AKP'liler salona girdi. Başbakan Erdoğan'ın açıklandığı üzere katılmadığı toplantıda hükümetin13 bakan ile yerini alması dikkat çekti.
İlk tartışma konusu ise, olağanüstü toplantıyı Yakut’un yönetmesi oldu. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, nöbet çizelgesine göre bugünkü toplantıyı Meclis Başkanvekili Meral Akşener’in yönetmesi gerektiğini söyledi. Ancak Yakut, Cemil Çiçek’in nöbet çizelgesinde değişiklik yaptığını açıkladı. Böylece Meclis’i AKP'li Yakut’un yönetmesi yönünde bir değişikliğe gidildiği ortaya çıktı.
Asıl tartışma: Fezlekeler okunacak mı?
İkinci ve asıl tartışma ise, fezleke içeriği Meclis Genel Kurulu'nda okunmalı mı, okunmamalı mı ekseninde gerçekleşti.
Meclis Başkanvekili Yakut, Meclis Başkanı Çiçek’in fezleke dosyalarının Meclis’e ulaştığı yönündeki sunuş yazısını okutturmaya başladı. Muhalefet vekilleri ise ayağa kalkarak itirazlarını sıraladı. Bu nedenle Çiçek'in sadece İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 27 Şubat'ta dört eski bakan hakkındaki fezlekelerin Meclis Başkanlığı'na 28 Şubat'ta ulaştığını belirttiği sunuş yazılarının okunması kesintiye uğradı. Ancak Yakut, ısrarlı davrandı ve sunuş yazılarını okuttu.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, MHP Grup Başkanvekilleri Oktay Vural ve Yusuf Halaçoğlu ile BDP Grubu adına Hasip Kaplan itirazlarını sıralamaya başladı.
MHP'li Vural, "Milletvekilleri tetkikine sunuldu" ibaresinin bulunmadığı bir ibare hakkında genel görüşme açılamayacağını vurguladı. Hamzaçebi de, itirazını şöyle sıraladı: "Bizim olağanüstü toplantı çağrısındaki iki talebimizden birincisi, fezlekelerin okunması; ikinci bölümde fezlekelerin içeriğinin Meclis'e sunulmasındaki gelişme. Siz olağanüstü çağrı gündemine sadık olmak zorundasınız. Çağrı fezlekelerin okunması ise siz onun özetini ya da kısaltılmış halini genel kurula sunma yetkisine sahip değilsiniz. Meclis Soruşturması denetim yollarından biridir. Meclis Soruşturmasında, TBMM Genel Kurulu Cumhuriyet Savcılığının görevini yapar. TBMM'nin görevi milletvekillerinden bir bilgiyi saklaması değildir. Aksi halde anayasaya karşı suç işlemiş olursunuz."
Muhalefet ısrar edince Yakut, 10 dakika ara verdi ama tartışmalar sürdü. Toplantı yeniden açıldığında, Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, "Gizlilik kararı nedeniyle içerik okunmayacak" dedi. Vural, Yakut'a "Gayrimeşru başkanvekilisin" deyince MHP, CHP ve BDP vekilleri kürsüye yürüdü.
Muhalefet temsilcileri kürsüye gelerek yaptıkları konuşmalarda, Meclis Başkanlığı'nı fezlekelerin üst yazısını ve özetini Meclis Genel Kurulu ile paylaşmaya davet etti. Ancak muhalefetten yapılan çağrılara rağmen Adalet Bakanı Bozdağ ise, Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca soruşturmanın gizliliğini gerekçe gösterdi.
Sonuçta CHP'nin 'fezlekeler hakkında genel görüşme' talebi oylandı ve 158'e karşı AKP'nin 259 oy çokluğuyla görüşmeye geçilmesi reddedildi. Günün sonunda fezlekeler milletvekillerine okunmamış oldu.