ABD ve 44 ülke, Demokrasi Zirvesi kapsamında, hükümetlerin dijital takip teknolojilerini nasıl kullanacaklarına dair yol gösterici ilkeler üzerinde anlaşmaya vardı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’dan yapılan yazılı açıklamada, artan sayıda hükümetin, bilgiye erişimi ve insan hakları ile temel özgürlüklerin kullanılmasını kısıtlamak için gözetleme teknolojilerini kötüye kullanmakta olduğuna dikkat çekildi ve "Bugün ABD, devletlerin dijital takip teknolojilerini kullanımına ilişkin yeni yol gösterici ilkeleri onaylayan 44 Demokrasi Zirvesi katılımcısı devlete katılmaktan gurur duymaktadır’’ denildi.
Bu ilkelerin, hükümetlerin bu tür sistemleri sorumlu bir şekilde kullanımında demokratik değerlere saygı gösterme ve insan haklarını koruma taahhütlerini nasıl sürdürebileceklerini gösterdiği kaydedilen açıklamada, üç alanda kötüye kullanımın önlenmesi amaçlandı. Bu alanlar internet kontrollarının kullanımı, videolu takibin yapay zeka odaklı araçlarla eşleştirilmesi ve büyük veri analiz araçlarının kullanımı olarak sıralandı.
Bu ilkelerin 36 hükümetten oluşan ve şu anda ABD'nin başkanlığını yürüttüğü Çevrimiçi Özgürlük Koalisyonu'nun oybirliğiyle geliştirildiğini belirten Dışişleri Bakanlığı, İkinci Demokrasi Zirvesi kapsamında Arnavutluk, Bulgaristan, Hırvatistan, Ekvator, İzlanda, Kosova, Malta ve Kuzey Makedonya’nın da ilkeleri benimsediğini açıkladı.
Koalisyonun diğer üyeleri Arjantin, Avustralya, Avusturya, Kanada, Şili, Kosta Rika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Almanya, Gana, İrlanda, İtalya, Japonya, Kenya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Maldivler, Meksika, Moldova, Moğolistan, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, Slovakya, İspanya, İsveç, İsviçre, Tunus, İngiltere ve ABD.
İlkelerin açıklanması, Biden'ın bu hafta başında ABD hükümetinin dünyanın dört bir yanındaki insan hakları aktivistlerini, gazetecileri ve muhalifleri gözetlemek için kullanılan ticari casus yazılım araçlarının kullanımını kısıtlayan bir kararnameyi imzalamasının ardından geldi.
Takip teknolojileri, sorumlu bir şekilde ve yürürlükteki uluslararası hukuka uygun olarak kullanıldığında ulusal güvenliğin ve kamu emniyetinin korunması için önemli araçlar olabilir. Ancak bazı durumlarda, hükümetler bu araçları kişinin özel hayatına keyfi veya yasadışı müdahalede bulunulmaması hakkını ihlal edecek veya kötüye kullanacak şekilde kullanabiliyor.
