Türkiye’nin dün 33 can kaybı verdiği İdlib’deki gelişmeleri kapalı oturumda tartışmak üzere muhalefetçe yapılan olağanüstü toplantı çağrısını AKP kabul etmedi ancak Ankara siyaseti HDP haricinde “kınama” mesajı vermekte uzlaştı.
Suriye topraklarında Şam hükümetiyle çatışmaya girilmesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Şubat ayında bugüne değin 54 can kaybı vermesine ilişkin Ankara siyasetindeki rahatsızlık sürüyor. En son dün hava saldırısıyla İdlib’de 33 asker ölümü olması üzerine başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere muhalefet cephesi, iktidar partisi AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti’nin Suriye politikasıyla ilgili soruları yanıtlamasını talep ediyor. Bunun için de TBMM’de kapalı oturum ile Suriye’nin enine boyuna tartışılması, Türkiye’nin ulusal çıkarları söz konusuysa bunun muhalefete de anlatılması görüşü dile getiriliyor. Ancak AKP, yarın yani Cumartesi günü TBMM’nin olağanüstü toplantıya davet edilmesini kabul etmedi.
AKP TBMM Grup Başkanı Naci Bostancı, “Meclisin acilen toplanmasını gerektirecek bir durum söz konusu değil. Bu yüzden bugün kendi önerimizi de Meclis Başkanlığına ileteceğiz. Teklifimiz, Meclis açıldığında salı günü kapalı oturumun yapılması ve Sayın Milli Savunma Bakanının Meclisi bilgilendirmesidir” açıklaması yaptı.
CHP: Konu savaşsa yetki TBMM’de olduğu için konuşmalıyız
Bugün ilk önce CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanlığı’na olağanüstü toplantı çağrısıyla ilgili CHP adına yaptığı başvuru sonrasında basın açıklaması yaptı. Özel, “Bugünün gündemi, Meclis'in bir an önce zaman kaybetmeksizin toplanmasıdır. 'İçtüzük bize 7 günlük süre veriyor, Salı günü zaten toplanacağız.' yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Burada yürütmenin, oturumun kapalı yapılmasıyla ilgili talebe nasıl yaklaştığı da son derece önemli. Ancak bu kapalı oturumda her şeyin konuşulmasını önemsiyoruz. Meclis'te bulunan tüm siyasi partilerin ve 600 milletvekilinin bilmesi gerekenleri bilmesi, sorulması gerekenleri sorması, akıllarda cevaplanması gereken hiçbir sorunun millet adına bırakılmaması gerekir” ifadesini kullandı.
Suriye’de Türkiye’nin çatışmada taraf olduğunu ve can kayıpları verdiğini vurgulayan Özel, "Anayasa'nın 104 ve 117. maddelerinde TSK'nin başkomutanlığını temsil eden Cumhurbaşkanı'nın bu görevi TBMM adına yapmaktadır. Konu savaş olduğunda yetki TBMM'dedir, yasama organındadır. Bu yetkinin kullanılmasıyla ilgili kararı verecek olan tek merci TBMM'dir. Bir an önce TBMM'nin talep ettiğimiz olağanüstü toplantısını gerçekleştirmesini bekliyoruz” dedi.
Bu arada CHP Genel Merkezi’nde Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığı Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı yapıldı. CHP MYK toplantısında, Kılıçdaroğlu’nun dün gece Hatay vekillerince bölgede bulunulması ve CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan da talep olması halinde her türlü katkıyı vermesi yönündeki talimatı ardından bugünkü tabloyu değerlendirdi.
Toplantıda, Kılıçdaroğlu’nun dün gece İdlib’de saldırı haberi üzerine bilgi almak üzere telefonla aradığı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın halen Türkiye’nin ana muhalefet partisi liderine geri dönüş yapmaması tepkiyle karşılandı. Akar’ın bilgi vermeme yaklaşımı itibariyle TBMM’nin mutlaka yarın olağanüstü toplantıyla İdlib’de neler yaşandığının ve Türkiye’nin Suriye politikasındaki ulusal çıkarlar meselesinin konuşulması gerektiği kararına varıldı.
Bu noktada Kılıçdaroğlu’nun telefonla aradığı TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile saat 05.00’te görüştüğü ve kendisine TBMM’nin sürece müdahil olması gerektiği görüşünü aktardığı da konuşuldu.
Toplantının ardından CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak da, "Onlarca şehidimiz varken TBMM'nin buna sessiz kalarak, hızla olağanüstü toplanmaması düşünülemez. İkinci olarak, Anayasa’mıza göre milli güvenliğin sağlanmasından ve silahlı kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, TBMM'ye karşı cumhurbaşkanı sorumludur. Ulusumuzu derin bir üzüntüye boğan bu meselede, TBMM'yi bilgilendirme görevinin, atanmış bakanlar yerine, seçilmiş sayın Erdoğan tarafından yapılması TBMM'nin manevi şahsiyetine saygının gereğidir. Bu, aynı zamanda Anayasa'nın 104 ve 117'nci maddelerinin de emridir. Yine bu husus, ulusça birlik ve beraberliğimizin sağlanması bakımından son derece yararlı olacaktır. Bu nedenle sorumluluk makamı, bu bilgilendirmeyi kendisi yapmalıdır. Böyle bir toplantının Meclis’in olağan takvimine uydurulması, yaşananları sıradanlaştırmak başka bir şeye yaramaz. TBMM Başkanı'nı Meclisin hukukuna sahip çıkmaya, milletimizin iradesinin tecelligahı olan TBMM'de ortak aklı aramanın önünü açmaya davet ediyoruz. Bu konuda sorulara cevap vermesi gereken makam hala sustuğundan bugün de soru almayacağım” dedi.
Muhalefet cephesinde ayrıca dün İdlib’deki saldırı sonrasında İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmeleri yaptığı bildirildi. Kılıçdaroğlu’nun ise Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan geri dönüş almadığı ve Erdoğan’ı ise aramadığı ifade edildi.
Muhalefet iktidar ile birlikte İdlib’teki saldırıyı kınadı
AKP’li TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un yarın TBMM’de olağanüstü toplantı yapılması yönündeki çağrıya olumlu yanıt vermemesine rağmen muhalefet cephesi kınama için ortak mesaj verilmesi konusunda iktidar ile birlikte hareket etti. AKP, CHP, MHP ve İyi Parti’nin imza attığı kınama açıklamasına HDP ise imza vermedi.
TBMM’deki 4 siyasi parti adına yapılan ortak açıklamada, İdlib’deki saldırıyla ilgili özetle, “Bu alçak ve menfur saldırı millet iradesinin tecelligahı olan TBMM’deki aşağıda imzası bulunan Parti grupları olarak şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Askerlerimize yapılan saldırılara mukabele hakkımız mahfuz kalmak kaydıyla bölgede yaşanan insani dramları mani olmak için uluslararası hukukun desteklediği biçimde çözümün siyasi yöntemlerle olması gerektiğini ifade ediyoruz. Kahraman Türk Ordusu’nun TBMM tarafından kendisine verilen görevleri her zaman olduğu gibi bundan sonra da üstün başarıyla gerçekleştireceğini olan inancımız tamdır. TBMM olarak bize emanet edilen demokratik temsil sorumluluğunu Parti politikalarına ilişkin farklılıklar saklı kalmak kaydıyla yüksek yerler istikametinde ki ortak bir anlayışla yerine getireceğimizi Aziz milletimize ve dünya kamuoyuna bir kez daha bildiririz” denildi.
HDP: Suriye’deki yanlışlardan sorumlu iktidar ile kınama ittifakını doğru bulmuyoruz
HDP Grup Başkanvekilleri Fatma Kurtulan ve Saruhan Oluç ise, yazılı açıklamayla HDP olarak neden ortak bildiriye imza atmadıklarını kamuoyuyla paylaştı.
HDP’nin açıklamasında, “1- Suriye’deki yanlış politikaların sahibi olan iktidar ittifakı ile hiçbir şey olmamış gibi İdlib felaketini birlikte kınamayı doğru bulmuyoruz. Hayatını kaybeden, İdlib topraklarına düşen her gencimiz için çok üzgünüz, onlara rahmet ve ailelerine, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ama bunu bütün siyasi sorumluluğu taşıyanlarla beraber yapmayı uygun görmüyoruz. 2. Meclis bütün taleplere rağmen olağanüstü toplanmıyor, olağan bir durumla karşı karşıyaymışız gibi davranılıyor; İdlib felaketini toplumun gözü önünde ve açıkça tartışmıyor; giderek ağırlaşan bedellerin hesabını sormaya yanaşmıyor; ama onun yerine partiler ortak kınama bildirisi yayınlıyor. Bu, samimiyetten tamamen uzak bir tutumdur” denildi.
