Washington Post, Amerikan istihbarat dairelerinin, Kuzey Kore'nin ilk kıtalararası balistik füzelerinin yapıldığı tesiste yeni füzeler imal ettiğine ilişkin bulgular ele geçirdiğini bildiriyor. Gazete, adlarının açıklanmasını istemeyen istihbarat yetkililerinden aldığı verilere dayandırdığı haberinde, son haftalarda çekilen uydu fotoğraflarının, başkent Pyongyang yakınlarındaki Sanumdong adlı tesiste en az bir, büyük olasılıklaysa iki kıtalararası füze yapımının devam ettiğini gösterdiğini kaydediyor. Habere göre bu yeni istihbarat, Kuzey Kore'nin nükleer silah kapasitesini genişlettiği anlamına gelmiyor. Ancak son bulgular, Başkan Trump'ın daha birkaç hafta önce paylaştığı Twitter mesajında Kuzey Kore'yi ”artık nükleer bir tehdit değil” şeklindeki tanımlamasının tam tersine işaret ediyor. Öte yandan bağımsız füze uzmanları da bu hafta yayınladıkları raporda Sanumdong tesisinde füze yapımıyla ilişkilendirilebilecek faaliyetlerin gözlendiğini bildiriyor. Uzmanlar, uydu fotoğraflarına göre tesise konteyner ve araç girişinin yoğunlaştığını kaydediyor.
New York Times ise Trump Yönetimi'nin, çoğunlukla zenginlerin lehine olacak 100 milyar dolar tutarındaki bir vergi indirimi uygulamasına gitmek için Kongre'yi bertaraf etmeyi gündeme getirdiğini yazıyor. Gazete, sermaye kazancı vergisi olarak bilinen ve bir malın satışından elde edilen kar üzerinden verilen vergide indirime gitmek isteyen Trump Yönetimi'nin, bunu gerçekleştirmesi durumunda, muhafazakar çevrelerin ve birçok yatırımcının uzun zamandır hayallerini süsleyen bir gelişmeye imza atacağını kaydediyor. Habere göre mevcut yasa uyarınca kişilerin ne kadar sermaye kazancı vergisi ödeyeceği, satılacak malın orijinal fiyatının satış fiyatından çıkarılması ve aradaki farkın yüzde 20'nin alınmasıyla belirleniyor. Gazete, Trump Yönetimi'nin bu yasada değişikliğe gitme girişiminin hukuki engellere takılacağına kesin gözüyle bakıldığını bildiriyor. Uzmanlara göre bu girişim aynı zamanda Demokrat Parti'nin Trump'ın vergi indirimi politikalarını çok daha sert bir biçimde eleştirmeye başlamasına yol açar. Vergi uzmanı liberal iktisatçılarsa bu girişimin, Trump Yönetimi'nin, zaten varlıklı olan kişilerin servetine servet katmaktan başka amacı olmadığını savunuyor.
Wall Street Journal ise Başkan Trump'ın, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ne zaman isterse görüşmeye istekli olduğunu söylediğini bildiriyor. Habere göre Amerika'nın ulusal ve ekonomik güvenliği açısında bir tehdit unsuru olarak nitelendirdiği ve birçok kez kınadığı İran'la görüşme olasılığını gündeme getirmesi, Trump'ın sürprizlerle dolu diplomasi anlayışının son örneği oldu. Öte yandan Beyaz Saray üst düzey yetkilileri, İran Cumhurbaşkanı'yla olası bir görüşmeye ilişkin herhangi bir planlama yapılmakta olmadığını kaydetti. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Trump'ın tam aksine olası bir görüşme gündeme gelmesi durumunda bir dizi ön şart koşulacağını söyledi. Gazete, Trump'ın İran'la görüşme istekliliğinin, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'la görüşme öncesi yaşanan gelişmeleri andırdığı yorumunda bulunuyor. Trump, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte'yle düzenlediği basın toplantısında ”Kim olursa görüşürüm, ben karşılıklı görüşmeye inanan biriyim,” şeklinde konuştu ve olası bir görüşme öncesinde ön şartların gündeme gelip gelmemesi konusunda, ”Hayır, isterlerse görüşürüm,” dedi. Tahran'daki yetkililerden ise Trump'ın sözleriyle ilgili herhangi bir yorum gelmedi.