Dünyada olduğu gibi Amerika’da da aylardır gündemin bir numaralı maddesi Corona virüsü. Ülkede her gün düzenlediği tartışmalı basın toplantılarıyla Başkan Donald Trump’ın bu süreci nasıl yürüttüğü de bir başka tartışma konusu. Basın toplantılarında zaman zaman muhabirlerle sert diyaloğa giren Trump seçim propagandası yaptığına dair eleştiriliyor.
Son veriler Corona virüsünün bilinenden önce Amerika’ya girmiş olabileceğini gösteriyor. Buna göre ülkede Corona virüsü nedeniyle ilk ölümün Şubat ayının sonlarında değil, Şubat’ın ilk günleri ya da ortasında gerçekleştiği sanılıyor.
Yani bir başka deyişle virüs, 3 aydır Amerika’da.
İlk önceleri virüsü yeterince ciddiye almamakla suçlanan, virüsün bir anda havaların ısınmasıyla ortadan kalkacağını belirten, hatta virüsü yeni bir oyun olarak niteleyen Trump daha sonra konuyla ilgili Beyaz Saray’da basın toplantısı düzenleme kararı aldı.
Televizyonlardan canlı yayınlanan basın toplantılarının ilgiyle izlenmesi üzerine Trump bu uygulamayı sürekli hale getirdi ve Corona virüsüyle mücadele ekibinden üyelerle birlikte neredeyse her gün kameraların karşısına geçti.
Trump, toplantıların izlenme oranlarından övgüyle bahsetti.
Ancak Trump’ın bu yaklaşımı ve toplantılarda sadece Corona virüsünün değil; siyasetin de gündeme gelmesi bir diğer tartışmayı da gündeme getirdi: ''Trump Kasım ayında düzenlenecek seçimlere bu toplantılarla yatırım mı yapıyor?''
Trump’ın toplantılardaki açıklamaları da bu düşünceyi destekler nitelikte.
Aslında Corona virüsüyle ilgili son gelişmeleri aktarma amaçlı toplantılarda Trump kendisini övüyor, geçmiş yönetimlerle Demokratlar’ı suçluyor, beğenmediği sorulara cevap verirken muhabirlerle sert diyaloglar yaşayabiliyor.
Hatta toplantılardan birinde Trump, yönetiminin Corona virüsüyle mücadelesini öven kısa bir video da yayınladı.
Başkan Trump, böyle bir ortamda bu videonun yayınlanmasını sorgulayan muhabirle sert diyaloğa girdi. Virüsle mücadelede geç kalındığını sorgulayan CBS’in kadın muhabiri için “Ses tonunu düşür, rahatla” gibi ifadeler kullandı.
Eleştiriler karşısında kendini rahatlıkla savunan ve övmekten geri kalmayan Başkan Donald Trump, seçimlerin aklında olduğunu da gizlemiyor.
Trump bir basın toplantısında “Bu yılın ‘3 Kasım’ı dedikleri şeyle uğraşıyoruz. ‘3 Kasım’ın ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Odadaki herkesten iyi biliyorsunuz. Bu yılın 3 Kasım’ı Başkanlık seçimi demek. Ne yaparsam yapayım, nereye gidersek gidelim, ne kadar iyi yaparsak yapalım, ne yaparsak yapalım, Trump çok kötü, kötü, kötü iş yaptı diyecekler. Çünkü bu onların konuşması. Onların siyasi konuşması. Aslında mükemmel iş yaptığımızı biliyorlar” dedi.
Beyaz Saray ülkede normal yaşama dönüşün başlayabilmesi için her biri 14 günden oluşan 3 aşamalı bir plan açıkladı, ancak Başkan Donald Trump’ın ''evde kal'' uygulamalarını protesto gösterilerine verdiği destek, eleştirileri de beraberinde getirdi.
Trump’ın kendi sunduğu planla ters düştüğü kaydedildi. Bu eleştirileri getirenlerden biri de Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi’nden Maryland Valisi Larry Hogan’dı.
Ancak Trump, valisi yine Cumhuriyetçi Parti üyesi olan Georgia eyaletinin spor, berber salonlarını açma kararına katılmadığını söylese de bu eleştiriler karşısında da geri adım atmadı.
Trump, “Hayır, bu insanlar kendi düşüncelerini ifade ediyor. Nerede durduklarını ve nasıl çalıştıklarını görüyorum. Bana çok sorumlu insanlar gibi geldi. Biraz kabaca davranıldıklarını düşünüyorum” dedi.
Trump zaman zaman Corona virüsüyle mücadele ekibinde yer alan doktorlarla da ters düştü. Başkan Corona virüsünün sonbaharda geri gelmeyebileceğini söyledi, ancak aynı basın toplantısında Ulusal Sağlık Enstitüsü’nde Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi’nin başındaki isim Anthony Fauci, virüsün sonbaharda da Amerika’da görüleceğini vurguladı.
Peki Amerikan halkı gözlerinin önünde yaşananları nasıl değerlendiriyor?
Trump’ın krizi ele alış şekline destek haftadan haftaya değişebiliyor. Ancak genelde yüzde 40’ın üstünde. Trump’a destek oranı da genelde yüzde 40’ın üstünde çıkıyor. Ancak bu rakamlar şu ana kadar yüzde 50’ye ulaşmış değil. Bununla birlikte kriz konusunda Trump’a güven ise yüzde 40’ın altında.
Halkın sadece yüzde 36’sı Trump’ın açıklamalarına güveniyor.
Fauci’ye güven yüzde 60. Eyalet valilerine güven ise yüzde 66.
Hastalığı Kontrol ve Önleme Merkezi’ne güven daha da fazla: Yüzde 69.
Kasım ayındaki seçimler yaklaşıyor, virüse karşı alınan önlemler nedeniyle işsizlik başvurusu yapanların sayısı artıyor ve Başkan Trump her gün düzenlediği bu basın toplantılarını - rakibi miting düzenleyemezken ve sosyal medya aracılığıyla halka ulaşmak için mücadele verirken - seçim için önemli bir silaha çevirmiş gibi görünüyor.
Ancak son basın toplantısında hijyen ürünlerinin vücuda enjekte edilmesinden bahseden ve oldukça eleştiri alan Trump'ın payaştığı sosyal medya mesajı bundan sonra Corona'yla ilgili günlük toplantı düzenleyip düzenlemeyeceğini gündeme getirdi.
Trump sosyal medya mesajında basın toplantılarının zaman harcamaya değmediğini belirtti.
Amerikan medyası, Trump'a yakın isimlerin Başkan'a bu toplantılara son verme çağrısında bulunduğunu belirtiyor.
