ABD Başkanı Donald Trump, hafta başında yaptığı açıklamada, George Floyd protestolarında yaşanan şiddet olaylarının kontrol altına alınması için eyaletlerin gereken adımları atmayı reddetmeleri halinde, ABD ordusunu devreye sokma tehdidinde bulundu. Trump belirli bir yasaya atıfta bulunmasa da ABD’de başkanın orduyu bazı koşullarda ülke içindeki olayların bastırılması için devreye sokma yetkisi veren “Ayaklanma Yasası” adlı federal bir yasa bulunuyor. Ancak Trump’ın 1807’den bu yana yürürlükte olan bu yasaya dayanarak orduyu devreye sokma olasılığı, hukuki ve siyasi bir tartışma başlatmış durumda.
Ayaklanma Yasası Ne Diyor?
Başkan Donald Trump Pazartesi günü, Beyaz Saray önünde polis barıçşı göstericilere biber gazıyla müdahale ederken yaptığı açıklamada, “Bir eyalet ya da şehrin halkın can ve mal güvenliğini sağlamak için gereken adımları atmayı reddetmesi halinde, ABD ordusunu devreye sokar ve sorunu onlar adına hızla çözerim” ifadelerini kullanmıştı.
Hukuk uzmanlarına göre Trump’ın bu tehdidi, başkana kapsamlı bir yetki veren federal bir yasaya dayanıyor. Söz konusu yasa, ABD’de 1807’den bu yana yürürlükte olan ve başkana ayaklanmayı bastıramayan ya da federal yasalara meydan okuyan eyaletlere asker gönderme yetkisi veren “Ayaklanma Yasası”.
Amerika’da 1950 ve 1960’lı yıllarda başkanlar okullarda siyah ve beyazların birlikte eğitim görmesi ve sivil hakların korunması amacıyla Güney eyaletlere asker gönderme kararı almıştı. 1992’de Rodney King adlı siyahı darp eden dört beyaz polisin beraat etmesinin ardından çıkan olaylarda, California valisinin olayların kontrol altına alınması için federal destek talep etmesi üzerine Los Angeles’a asker gönderilmişti.
Beyaz polis memuru tarafından gözaltına alınırken nefessiz bırakılan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden siyah Amerikalı George Floyd’un ölümü sonrası patlak veren protesto ve şiddet olayları bağlamında bu yasanın devreye sokulması olasılığı ise bazı yetkililerin tepkisine yol açtı.
“ABD Başkanı diktatör gibi davranamaz”
New York Eyalet Başsavcısı Letitia James, başkanın eyalet valilerinin iradesine karşı gelerek tek taraflı olarak asker gönderme yetkisine sahip olmadığını savunuyor.
“ABD Başkanı diktatör değildir. Başkan Trump da New York eyaletine hükmetmez ve hükmedemez” ifadelerini kullanan James, eyalet olarak gerekirse dava açmaya da hazır olduklarını belirtiyor.
Ulusal güvenlik konusunda Demokratlar arasında önde gelen bir ses olarak bilinen ve eski bir Savunma Bakanlığı yetkilisi olan Michele Flournoy, Trump’ın ancak başka çözüm yolu olmaması halinde askeri güçleri devreye sokması gerektiği görüşünde.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi adlı düşünce kuruluşunun internet üzerinden düzenlediği toplantıda konuşan Flournoy, “Başkanların çoğu ABD ordusunun Amerikan vatandaşlarına karşı kullanılmasının son derece hassas bir konu olduğunun bilincindeydi” dedi.
Michele Flournoy, Trump’ın söz konusu yasayı devreye sokması olasılığını, “Yetkisi var. Bu yasanın çıkarılmasının bir sebebi var. Ancak kendisi bu süreci iyi yönetir, valiler ve belediye başkanları Ulusal Muhafız dahil olmak üzere ellerindeki bütün kaynakları kullanarak iyi bir şekilde yönetirlerse, buna gerek kalmaz” sözleriyle değerlendirdi.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği de bu yasanın devreye sokulmasının gereksiz, sorumsuzca ve tehlikeli bir adım olacağı yorumunu yaptı.
“Gerekli koşulların oluşup oluşmadığına başkan karar verebilir”
Yasa uyarınca Trump’ın ilk olarak yasaya karşı gelenlere dağılma ve belirli bir süre içinde de barışçı şekilde geri çekilmeleri çağrısı yapması gerekiyor. Başkan olağanüstü bir durumda şiddetin, yasaların uygulanmasına engel olduğu koşullarda valinin bir talebi olmadan federal güçleri harekete geçirme yetkisine de sahip.
Teksas Üniversitesi’nde ulusal güvenlik ve anayasa hukuku uzmanı olan Stephen Vladeck, federal yönetimin ülke içinde kanunun uygulanması ve asayişin sağlanması amacıyla askerlerin kullanılması için eyaletten talep gelmesine gerek duymadığını, Ayaklanma Yasası’nın ucunun açık olduğunu ve yasanın devreye sokulması için gerekli koşulların oluşup oluşmadığına başkanın karar vermesine imkanı tanıdığını söylüyor.
Yasanın 1992 yılından bu yana devreye sokulmadığını vurgulayan Vladeck, bunun sebebinin askerlerin ülke içindeki olayların bastırılması amacıyla kullanılmasının destek görmemesi olduğunu belirtiyor.
Bazı uzmanlarsa şu anki koşulların bu yasanın devreye sokulmasını gerekli kıldığı görüşünü paylaşmıyor. Yale Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde askeri yargılama dersi veren Eugene Fidell, Trump’ın bu koşullarda valilerin izni olmadan asker gönderme yetkisinin olmadığını savunuyor.
Boston College’dan anayasa hukuku profesörü Kent Greenfield da son yaşananları önceki olaylardan ayıran özelliği, eyaletlerin bu kez federal yasaları uygulamayı reddettiğine dair bir iddianın olmaması. Greenfield, “Başkan’ın bu yasayı uygulama yetkisi bulunuyor. Ancak başkan federal yasaların uygulanmadığını söylemiyor. Yasaların onun istediği şekilde uygulanmadığını söylüyor” sözleriyle değerlendiriyor.