Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu son açıklamalarından birinde Kıbrıs’ta çözüm sağlanamaması ve Temmuz 2012’de Rum Kesimi’nin AB dönem başkanlığını tek başına üstlenmesi durumunda Türkiye-AB ilişkilerinin donma noktasına geleceğini söyledi. Amerika’nın Sesi “Bu AB’ye bir rest mi?” sorusunu Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Cengiz Aktar’a yöneltti.
Aktar, açıklamayı AB ilişkileri değil Kıbrıs sorununun çözümü çabaları bağlamında algılamak gerektiğini söylüyor. Aktar’a göre “Bu açıklamayı Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun 9 Temmuz'da Ada'nın kuzeyinde yaptığı konuşmayla birlikte okumak gerekiyor.” Davutoğlu’nun ziyaretinde Ankara’nın artık Ada'da çözüm ve yeni bir devlet görmek istediği açıklaması yaptığını hatırlatan Aktar, “Bu, Türkiye'nin Cenevre'deki 3'lü toplantıda yaptığı önemli hamlenin devamıydı” yorumunda bulunuyor. Dr. Cengiz Aktar’a göre hükümet böylece Kıbrıs sorununun çözümü için 30 Haziran 2012’yi yani dönem başkanlığının Rumlara geçmesinden bir gün öncesini son tarih olarak belirledi.
Aktar, “AB'nin kafasında Kıbrıs konusunda hala formüller var ama Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ın Cenevre’de başlattığı hamlesi temenni edildiği gibi çözülürse artık bu ara formüllere ihtiyaç kalmayacak” diye konuşuyor.
Peki ya Kötü Senaryo Gerçekleşirse?
Aktar, Kıbrıs’ta çözümün bu tarihe kadar bulunamaması halinde de hükümetin AB konusunda havlu atmayacağını söylüyor. Aktar, “AKP hükümeti statükoyu devam ettirir. AB ile ilişkiler gittiği yere kadar gider. Üye ülkeler de hiçbir zaman bir araya gelip ‘Türkiye ile yürümeyen müzakereleri sonlandıralım’ demez” şeklinde konuşuyor.
Aktar’la ayrıntılı söyleşimizi dinlemek için aşağıdaki ses dosyasına tıklayabilir ve tüm açıklamaları dinleyebilirsiniz.
