Erişilebilirlik

Türkiye'deki Suriyeli Mülteci Kamplarında Bir Gün


Amerika'nın Sesi Türkçe Bölümü İstanbul muhabiri Hilmi Hacaloğlu güneydeki kamplara girdi, Suriyeli mültecilerle konuştu

Amerika'nın Sesi İstanbul muhabiri Hilmi Hacaloğlu geçtiğimiz günlerde Suriyeli mültecilerin kaldığı kamplara girdi, mültecilerle ve bölge halkıyla konuştu, Suriye'deki durumla ilgili görüşlerini aldı. Bölge halkının da dertlerini dinleyen Hacaloğlu, bugünden başlayarak notlarını dört bölüm halinde sizlerle paylaşıyor.

Mülteciler ve Bir Gün

Telefondaki ses, “atla gel, yarın kampa sokacağım seni” dedi. Derin bir nefes aldım. Günlerdir Dışişleri’nden beklediğim telefon bir türlü gelmiyordu. “Emin misin?”, Ahizenin öbür ucundaki Suriyeli mülteciyi bir kez daha yokladım. Henüz 20’lerinin başındaki gencin, “ tam fırsatı, ben senin yerinde olsam ikinci kez düşünmezdim bile” yanıtı yeterince ikna ediciydi. Son bir ayda defalarca telefonlaşmıştık. Ona güveniyordum. Telefonun alarmını sabaha karşı üçe kurduğumda bu konuşmanın üzerinden henüz yarım saat geçmişti.

Havataş’ın Sabiha Gökçen Havalimanı’na ilk servisi 4.15’te kalkıyor. Ben işi garantiye almak için çeyrek saat erken geldim ama otobüs hıncahınç dolu. İlk durakta yolcu akını olmasın mı belediye emektarına? Dünya gözüyle havalimanı otobüsünde insanların ayakta gittiğini de gördük. Yalnızca iki kişinin homurdandığını ve bunun da sadece saniyeler sürdüğünü ben not ettim, toplumsal adamsendeciliğimizin alamet-i farikası olarak siz de edin!

Yayladağı Mülteci Kampı


Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verdiği bilgiye göre, Türkiye’de çatışmalardan kaçan Suriyeliler’i barındıran yedi kamptaki mülteci sayısı 24,600. En büyükleri, Kilis’te 10 bin mülteciyi barındıran konteyner kamp. En eskisi ve en meşhuru ise Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki çadır kent. Bu kamp, Suriye’den kaçışlar başladıktan sonra Türkiye’de kurulan ilk kamp olarak tarihe geçti. 5 bin civarındaki nüfusuyla Türkiye’deki ikinci büyük mülteci kampı. Nisan ayı başında Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği özel temsilcisi Kofi Annan ve Amerikalı senatörler ve eski başkan aday adayları John McCain ve Joseph Lieberman’ın ziyaretleri ile bilinilirliği artan kampta 5 bin mülteci yaşıyor.

Suriyeli kontağımla Yayladağı mülteci kampına girmek için anlaştık. Buluşma yerimiz ilçenin merkezindeki kahve, buluşma saatimiz 9:30. Hatay’a sabahın köründe inince Suriye sınırındaki ilçede doğanın keyfini çıkarmaktan da geri durmadım. Gri gökyüzü, sağlı sollu zeytin ağaçları ve aralardan sızan begonviller insanın ömrüne ömür katıyor. İlçe dingin, hayat gayet yavaş akıyor burada. Fakat haberler kötü, Suriyeli mülteci kontağım, bir başka mültecinin sorununu çözmek zorunda, öğleden sonra gelecek. Zaten bu kadar güzellik fazlaydı!


Kampın önü güvenlik görevlisi kaynıyor. Mülteci çocuklarda keyif keka. Kah kovalamaca oynuyorlar, kah zafer işaretini eksik etmeyerek kameralara poz veriyorlar. Kızlar biraz içerde lastik oynuyor. Kamptan dışarı çıkmak serbest, mülteciler ikişerli üçerli ilçeye iniyor. Kadınlar mülakat talebimi reddediyor. Kimin yanına seyirtsem “istemem” anlamında eliyle işaret yapıyor. Neyse ki kapıda duran birkaç genç, cana yakın.

Barış artık imkansız


Genelde herkes kamptaki muameleden memnun ama hepsinin aklı fikri sınırın öte tarafında. “Koşullar ne kadar iyi olursa olsun, hiçbir yer insanın kendi vatanının yerini tutmaz” diyor, Muhammed Labut. Lazkiye’den geleli henüz üç ay olmuş. “Kardeşlerimle seyrek de olsa telefonda görüşüyoruz, herkes korkarak konuşuyor. İşsizlik artmış, ekonomi kötüye gidiyormuş. Beşşar Esad yalan söylüyor, tankları şehirlerden çekmemiş. Zaten Rusya ona destek verdiği sürece asla barışa yanaşmaz” diyor. Bu dakikadan sonra konuştuğum mültecilerin hepsi istisnasız Beşşar Esad’ın “güvenilmez bir yalancı” olduğunda hemfikir ve ısrarcı. Genç Kayız da onlardan biri. “Devlet başkanı barışmaya niyetli olsa katliamları neden sürdürsün? O da Kaddafi gibi elindeki gücü paylaşmak istemiyor” diyen Kayız Zırik’e göre, tek çözüm Rusya’nın saf değiştirmesi. “Amerikan ordusu, Amerikan tankları ülke topraklarımı çiğnesin istemiyorum, Irak’ta neler olduğunu gördük. Suriye muhalefetini her türlü desteklesinler kendi göbeğimizi kendimiz keselim” diyor Kayız Zırik.

İkinci Bölüm: Yayladağı Halkı ve Suriyeli Mülteciler

XS
SM
MD
LG