Kuzey Carolina Üniversitesi’nin Chapel Hill kasabasındaki kampüsünden yapılan açıklamada Craig Stephen Hicks adlı zanlının kampus yakınında üç kişiyi vurarak öldürmek suçundan tutuklandığı bildirildi.
Öldürülenler 23 yaşındaki Deah Shaddy Bereket, eşi 21 yaşındaki Yusor Muhammed ve Muhammed’ın kızkardeşi 19 yaşındaki Razan Muhammed Ebu Salha. Üniversitenin İnternet sitesindeki acil durum sayfasında Chapel Hill kasabasında ikamet eden 46 yaşındaki Craig Stephen Hicks’in tutuklandığı ve birinci derecede cinayetle suçlandığı duyuruluyor. Polis, Associated Press haber ajansına yaptığı açıklamada, tarafların uzun süredir araç park yerleri konusunda tartıştıklarını bildirdi.
Ancak Amerika’da bir Müslüman lider, olayın nefret suçu olarak soruşturulması çağrısında bulundu. Craig Stephen Hicks, sosyal medyada din karşıtı fikirlerini dile getirmişti.
Dün çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, #MuslimLivesMatter yani MüslümanlarınHayatıÖnemli hashtag’iyle Twitter’da cinayetlerle ilgili görüşlerini paylaştı. Üniversiteden yapılan açıklamada polisin silah sesleri duyanların ihbarı üzerine gittiği olay yerinde üç kişiyi ölü bulduğu belirtildi. Dişçilik Fakültesi’nde ikinci sınıf öğrencisi olan Bereket’in eşinin de aynı fakültede önümüzdeki sonbaharda eğitimine başlamaya hazırlandığı bildiriliyor. 19 yaşındaki Razan Muhammed Ebu Salha ise Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi’nde eğitim görüyordu.
Amerika’nın Sesi muhabiri Jerome Socolovsky, Duke Üniversitesi Kamu Politikaları Bölümü’nden Doçent Doktor David Schanzer’la konuştu. Schanzer aynı zamanda Triangle Terör ve İç Güvenlik Merkezi Direktörü.
Schanzer, ”Eğer olayın tersi olsaydı, yani cinayetleri Müslümanlar işleseydi, o zaman aksi kanıtlanıncaya kadar cinayeti işleyen Müslümanlar’ın uluslararası örgütlerle bağlantıları olduğu varsayımından yola çıkarak, soruşturmayı o yönde götürürdük. Olaya İç Güvenlik Bakanlığı ve istihbarat örgütleri de karışırdı. Chapel Hill’de yani kendi yaşadığım kasabada böyle bir cinayet işlenmiş olması beni çok sarstı. Hayatlarının baharındaki üç gencin hiçbir geçerli neden olmadan böylesine korkunç bir şekilde öldürülmesi çok üzücü. Tam anlamıyla bir trajedi. Chapel Hill, son derece barışçı bir topluma sahip. Burası bir üniversite kasabası. İnsanlar sürekli hareket halinde. Elbette ki suç işleyenler oluyor ancak genellikle son derece sakin bir kasabada üç cinayetin birden aynı anda işlenmesi çok korkunç. Burada insanlar uyum içinde yaşar, dinlerarası diyalog etkinlikleri düzenlenir. Herkes birbirine karşı hoşgörülüdür. Sokaklarda protesto gösterilerine, nefret söylemlerine rastlanmaz. Herkes birbiriyle iyi geçinir, birbiriyle ilgilenir. Bu nedenle Chapel Hill gibi bir yerde böyle bir olay yaşanması tam bir facia,” şeklinde konuştu.
Amerika’nın Sesi muhabiri Jerome Socolovsky ayrıca Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Ulusal İletişim Direktörü İbrahim Hooper’la da görüştü. Hooper, olayı şiddetle kınadı: ”Bu olayın ne kadar canice bir suç olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda cinayetlerin önyargılardan kaynaklanan bir nefret suçu olabileceği gündeme geliyor. Tutuklanan kişinin Facebook’ta din karşıtı açıklamalar yaptığı biliniyor. Ölen iki kadın başörtülüydü. Toplumumuzda son birkaç haftadır Müslümanlar’a yönelik nefret söyleminin dozunun yükseldiğini gözlemliyoruz. Bu faktörler birleştiğinde olayın nefret suçu olabileceğini bize düşündürüyor. Eğer bu cinayetleri bir Müslüman işlemiş olsaydı hemen dünyada birinci haber olur, gündemin üst sıralarını işgal ederdi. Ancak biliyorsunuz 11 Eylül sonrası dünyada şartlar çok farklı. Üç gencin araçlarını park edecekleri yer yüzünden çıkan bir tartışmada başlarından vurularak öldürmesi bana pek inandırıcı gelmiyor. Bu olayda başka bazı faktörlerin rol oynadığını düşünüyorum.”
Chapel Hill halkı ve Duke Üniversitesi öğrencileri öldürülen üç Müslüman gencin yasını tutuyor.
