Erişilebilirlik

Ukrayna Savaşı Türkiye'de Buğday Arzını Tehdit Ediyor


Rusya’nın işgaline uğrayan Ukrayna'nın buğday ihracatının azalmasının Türk ekonomisine bedeli ağır olacak gibi görünüyor. Birçok bölge ülke ülkesi gibi Türkiye de Ukrayna ve Rus buğdayına bağımlı. Buğday sıkıntısı, ülkede hızla yükselen enflasyonla ilgili kaygıları daha da arttırıyor.

Ukrayna savaşı nedeniyle Karadeniz'den Türkiye'ye giriş yapan gıda ürünlerinin hemen her türü, büyük ölçüde azaldı. İstanbul'da buğday ve ayçiçeği yüklü gemilerin demirlediği limanlar artık boş.

Global Source Partners'dan ekonomi uzmanı Atilla Yeşilada, Türkiye'nin 10 milyon ton sert kış buğdayı ithal etmesi gerektiğini, ancak Rusya’nın kendi çiftçilerine uyguladığı ihracat kısıtlamasına bakıldığında bu miktarda buğdayı tedarik edip edemeyeceğinin şüpheli olduğunu söylüyor. Ukrayna'nın Türkiye'nin bir numaralı tahıl ve yağlı tohum ihracatçısı olduğunu hatırlatan Yeşilada, bu kaynağın artık kesildiğini kaydetti.

Yeşilada'ya göre Türkiye başka piyasalardan da tahıl ithalatı yapabilir, ancak daha pahalı olan bu kaynakların uzakta olması taşımacılık maliyetlerinin yükselmesi anlamına da gelir.

Türkiye şimdiden ithal tahıla olan bağımlılığının bedelini ağır ödüyor. Dünya gazetesinden tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin geçen yıl Haziran ayında buğdayı ton başına 262 dolardan ithal ettiğini, ancak geçen hafta bu fiyatın neredeyse iki kat artarak ton başına 456 dolara çıktığını kaydediyor.

Türkiye'nin tarımda ithal ürünlere bağımlı olduğunun altını çizen Yıldırım, Ukrayna'daki savaşa bağlı olarak küresel çapta gıda fiyatlarının artması ve tarım ithalatını dövizle yapma zorunluluğu nedeniyle Türkiye'nin son derece olumsuz etkilendiğini söylüyor.

Ekmek fiyatları etkilenecek

Geçen yıl hızla değer kaybeden Türk Lirası üzerindeki baskı sürüyor. Buğday ithalatının dolar üzerinden yapılması, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce bile yüzde 50'nin üzerinde seyreden enflasyonun daha da körüklenmesine neden oluyor.

Hükümetin buğdayda sübvansiyon sağlamasına rağmen beklentiler, fiyatların daha da artacağı yönünde. Örneğin simidin fiyatı neredeyse iki kat arttı.

Toptancı Metin Çelik, önümüzdeki aylarda ekmeğin fiyatının artacağını öngörüyor. Doğalgaz, elektrik ve su fiyatlarının artmasıyla ekmek fiyatlarının da artacağını tahmin eden Çelik, sadece unun değil mayanın ve işçiliğin fiyatının da yükseldiğini vurguluyor.

Yükselen fiyatların etkilerini hafifletmek için daha yüksek maaş talebinde bulunan çalışanların düzenlediği grevler artık olağan hale gelmeye başladı.

Global Source Partners'dan Atilla Yeşilada, ekonomik gücü yetmeyenler için ekmeğin ana gıda maddesi olduğunu, unlu gıda mamulleri ve un sektöründekilerden, şu anda fiyatı dört lira olan ekmeğin yaz aylarında yedi liraya yükselebileceğine ilişkin duyumlar aldığını ve bu durumun yıkıcı olacağını kaydediyor. Yeşilada'ya göre ekonominin ötesinde de etkileri olabilecek bu durum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iç siyasette zarar verebilir.

Uzmanlar, yerli buğday üretimini güçlendirmek yerine ithal buğdaya bağımlı olma politikası nedeniyle gelecek yıl seçimlere girecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sandık başında zorlanabileceği uyarısında bulunuyor.

STÜDYO VOA

“Görüş ayrılıkları olsa bile İsrail’in güvenliğine taahhüdümüz sağlam” – 7 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:27:46 0:00
XS
SM
MD
LG