Erişilebilirlik

Ülkesine iadesi halinde idam edilme riski bulunan İranlı gazeteci geri gönderme merkezinde bekletiliyor 


İranlı gazeteci Amir Kahrizi’nin İran’a iade edilmesi halinde idam cezasına çarptırılma riski var.
İranlı gazeteci Amir Kahrizi’nin İran’a iade edilmesi halinde idam cezasına çarptırılma riski var.

Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmek isterken yakalanan ve geri gönderme merkezine gönderilen İranlı gazeteci Amir Kahrizi’nin endişeli bekleyişi sürüyor. Kahrizi’nin İran’a iade edilmesi halinde idam cezasına çarptırılma riski var.

İran’da ASO Sat isimli televizyon kanalında çalışırken, rejim karşıtı gösterilerle ilgili haberleri nedeniyle hakkında dava açılan 36 yaşındaki İranlı gazeteci Amir Kahrizi, 2019 yılında Irak Kürt Bölgesi’ne geçti.

Bir süre buradaki televizyonlarda çalışan Kahrizi, çalıştığı televizyon kanalının binası geçen yıl İran tarafından bombalanınca, İsveç’te yaşayan eşinin yanına gitmeye karar verdi.

Bu yılın ortalarında Türkiye’ye gelen Kahrizi buradan Avrupa’ya geçmek istedi. Ancak sınırı geçerken yakalanan Kahrizi bir süre Edirne Geri Gönderme Merkezi’nde tutuldu. Hakkında sınırdışı kararı verilen Kahrizi, ülkesine gönderilmek üzere 25 Ağustos'ta Ağrı Geri Gönderme Merkezi’ne nakledildi.

Bu tarihten beri geri gönderilmek için bekleyen Kahrizi’nin avukatları iltica başvurusu yaptı. Ancak hem avukatı hem de gazeteci örgütleri Kahrizi’nin iade edilmesinden endişe ediyor. Kahrizi’nin iade edilmesi halinde, idamla yargılanabileceği belirtiliyor.

Kahrizi’nin durumuna ilişkin VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan avukatı Mahmut Kaçan, iltica başvurusunun değerlendirilerek salıverilmesini beklediklerini söyledi.

Kahrizi’nin İran’a iade edilmesi halinde idam edilme riskinin bulunduğuna dikkat çeken Kaçan, “Amir Kahrizi yüksek profilli biri. Sunuculuk, aktif olarak gazetecilik yapan, bu kimliği nedeniyle de rejim muhalifi olarak değerlendirilen bir insanın bu şekilde sınırdışı edilmesi, İran'a gönderilmesi halinde, başta yaşam hakkı olmak üzere, işkence ve kötü muameleye maruz kalma riski oldukça yüksek bir insan. Adil bir yargılama sürecine maruz kalmayacağı ihtimali yüksek. En azından iltica başvurusunun hızlı ve adil bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Yasalara göre iltica başvurularının 5 gün içinde yanıtlanması gerektiğine vurgu yapan Kaçan, “Normal prosedür takip edilebilir. Bunun önünde bir yasal engel yok. Tam tersine yasal olarak böyle bir hakkı da var. Orada tutulmasına herhangi bir kamusal yarar da yok. Alternatif yöntemlerle de bırakılabilir. Her hafta imza vermek veya belli bir şehirde ikamet etme zorunluluğu getirmek gibi. Bu tür imkanlar var yasal olarak” diye konuştu.

“Uluslararası insan hakları kuruluşları ve gazeteci örgütleri Amir’in sesini duymalı”

Kahrizi’nin durumunu VOA Türkçe’ye değerlendiren merkezi Diyarbakır’da bulunan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Serdar Altan, Kahrizi’nin serbest bırakılmasına dönük tüm girişimlerin yanıtsız kaldığını söyledi.

Kahrizi’nin İran’a geri gönderilmesi halinde idam cezasına çarptırılma riski bulunduğuna dikkat çeken Altan, “Şimdi Türk yetkililere sormak gerekir; bir gazeteciyi göz göre göre ateşe mi atacaksınız? İdam tehdidi altında bulunan bir insanı bile isteye nasıl giyotine gönderirsiniz? Bu yaklaşım evrensel insan hakları ilkelerine aykırı. Ayrıca söz konusu olan bir gazeteci ve gazeteciler tüm dünyada korunması gereken bireyler olarak kabul edilirler” dedi.

Kahrizi’nin güvenli bir ortamda yaşayabilmesi için gerekenlerin yapılması çağrısı yapan Altan, “Ayrıca uluslararası insan hakları kuruluşları ve gazeteci örgütleri Amir’in sesini duyarak, harekete geçmeli. Hem Türkiye’ye iadeden vazgeçmesi için baskı yapılmalı, hem İran’ın vahşi politikalarından vazgeçmesi için girişimlerde bulunmalı. Savaşlarda, çatışmalarda, baskıcı rejimlerde çokça gazeteci kaybettik. Bir gazeteci daha kurban vermek istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

İran’da gazetecilerin başına neler geliyor?

İran’da geçen yıl ahlak polisi tarafından gözaltına alınan Mahsa Amini’nin ölümünü duyuran Elahi Muhammed 6 yıl, foto muhabiri Nilüfer Hamedi ise 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Her iki kadın da ‘ABD ile işbirliği yapmak ve devletin güvenliğine yönelik komploya karışmak’ ile suçlanıyordu.

2020 yılında ise hükümet karşıtı gösterileri kışkırtmak ve casuslukla suçlanan gazeteci Ruhullah Zem idam edilmişti. Kahrizi ise hakkında açılan davada, ‘İran’ı bölmek ve Allah’a karşı gelmek’le suçlanıyordu.

Forum

STÜDYO VOA

Blinken: ''İsrail'in Refah'ta sivilleri korumaya yönelik inandırıcı bir planı yok'' - 13 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:19 0:00
XS
SM
MD
LG