Erişilebilirlik

Unutulmayan Mezuniyet Konuşmaları


Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunları
Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunları

Yaz başı, Amerika'da lise ve üniversitelerin mezuniyet zamanıdır. Gördükleri dört yıllık yüksek öğrenim döneminin sonunda heyecanla hayata atılmaya hazırlanan yeni üniversite mezunları, mezuniyet cübbelerini giyer, keplerini takar, diplomalarını rektörlerinin elinden almak için tören alanında aileleriyle beraber toplanırlar. Ancak Amerika'daki üniversitelerde mezuniyet töreninin en can alıcı kısmı diplomaların dağıtılmasının yanı sıra, ünlülerin, bazen eski başkanların, sanatçıların, yazarların, sporcuların ve daha başka birçok tanınmış simanın yaptığı konuşmalardır.

"Commencement speech" yani mezuniyet konuşması olarak bilinen bu konuşmalarda ünlüler; deneyimlerini, tavsiyelerini, kazanımlarını yeni mezunlarla paylaşır, gerçek hayata adım atmaya hazırlanan gençlere yön verecek, ilham kaynağı olacak hikayeler anlatır.

Başkan Joe Biden ve Delaware Üniversitesi Rektörü Dennis Assanis
Başkan Joe Biden ve Delaware Üniversitesi Rektörü Dennis Assanis

Amerika'da uzun bir geçmişi olan bu gelenek bu yıl da sürdü. Başkan Joe Biden, Amerikan Donanma Akademisi'nde ve Delaware Üniversitesi'nde, Başkan Yardımcısı Kamala Harris Tennessee Eyalet Üniversitesi'nde, Chobani şirketinin CEO'su Hamdi Ulukaya Northeastern Üniversitesi'nde, şarkıcı Taylor Swift New York Üniversitesi'nde, basketbolcu Dwayne Wade Marquette Üniversitesi'nde, Apple CEO'su Tim Cook işitme engellilerin eğitim gördüğü dünyanın en büyük üniversitelerinden biri olan Washington'daki Gallaudet Üniversitesi'nde, atletizm şampiyonu Allyson Felix Güney California Üniversitesi'nde, Adam Sandler New York Üniversitesi bünyesindeki Tisch Sanat Okulu'nda, Dr. Anthony Fauci Maryland Üniversitesi Baltimore Kampüsü'nde, belgeselci Ken Burns Pennsylvania Üniversitesi'nde, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern Harvard Üniversitesi'nde, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis Boston College'de bu yıl yeni mezunlara seslenen bazı tanınmış simalardı.

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ve kadın hakları savunucusu Gloria Steinem, Harvard Üniversitesi'nin 371'inci mezuniyet töreninde konuştu.
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ve kadın hakları savunucusu Gloria Steinem, Harvard Üniversitesi'nin 371'inci mezuniyet töreninde konuştu.

Ancak bazı mezuniyet konuşmaları var ki, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, sadece yeni mezunlara değil, genç-yaşlı toplumun her kesimine ilham vermeye devam ediyor. İşte nesiller boyu hayatı keşfetmeye hazırlananlara ilham olacak üç unutulmaz mezuniyet konuşması:

Steve Jobs, Stanford Üniversitesi, 2005

2003 yılında pankreas kanseri teşhisi konulan Apple CEO'su Steve Jobs, iki yıl sonra, 2005'te dünyanın en seçkin yüksek öğretim kurumlarının başında gelen Stanford Üniversitesi'nin mezuniyet töreni konuşmasını yaparken hastalığın pençesinden kurtulmuş görünüyordu. 2006 yılı Ocak ayında kanseri geri gelen, 2011 Ekim'indeyse hayatını kaybeden Jobs, 2005 yılı Stanford Üniversitesi mezunlarına, "ölümü bilerek yaşamak" temalı bir konuşmayla seslenmişti. Konuşmasını üç bölüme ayıran Jobs, ilk bölümde "noktaları birleştirmek," ikinci bölümde "sevgi ve kayıp," üçüncü bölümdeyse "ölüm" üzerine konuşmuştu.

Geçmişe baktığında üniversiteden ayrılmayı hayatının en doğru kararlarından biri olarak nitelendiren Jobs, bu gerçeği çok sonra fark ettiğini söyledi. Jobs, üniversiteyi bıraktıktan sonra zevk için aldığı kaligrafi derslerinin daha sonra Macintosh bilgisayarlarının tasarımı sırasında farklı yazı tiplerinin oluşturulmasına büyük katkısı olduğunu anlattı. Üniversite eğitimini yarım bıraktıktan sonra aldığı bir kaligrafi dersinin ileride Macintosh bilgisayarlarının tasarımına büyük katkı sağladığını sonradan anladığını söyleyen Jobs bu durumdan yaptığı çıkarımı şöyle anlattı: "Noktaları ileriye değil geriye bakarak birleştirebilirsiniz. Gelecekte geriye baktığınızda noktaların bir şekilde birbiriyle bağlanacağı inancını taşımalısınız. Bir şeylere güvenmelisiniz; iç sesiniz, kaderiniz, karma.. her ne olursa. Bu yaklaşım beni hiç yarı yolda bırakmadı ve hayatımdaki tüm farkı bu inanç yarattı."

Jobs, "sevgi ve kayıp" hikayesindeyse kendi kurduğu Apple'dan kovulmasını, yani en sevdiği işi yaparken bunu kaybetmesini, başına gelen en iyi deneyimlerden biri olarak yansıttı. Kovulduktan sonra "başarılı olmanın yükünün yerini yeniden başlamanın hafifliğinin aldığını" söyleyen Jobs, bu özgürlüğün, hayatının en yaratıcı dönemlerinden birinin kapısını açtığı anlattı.

Bu sayede NeXT firmasını ve dünyanın ilk uzun metrajlı bilgisayarlı animasyon filmi Toy Story'yi yapan animasyon stüdyosu Pixar'ı kurduğunu söyleyen Jobs, yıllar sonra Apple'a geri döndüğünde NeXT'te geliştirdiği teknolojinin Apple'ın ön ayak olduğu ‘teknoloji rönesansı’nın özünü oluşturduğunu söyledi ve şöyle konuştu: "Hayat bazen kafanıza bir tuğla indirebilir. İnancınızı kaybetmeyin. Neyi sevdiğinizi keşfetmek zorundasınız. İşiniz, hayatınızda büyük yer kaplayacak. Tam anlamıyla tatmin olmanın tek yolu, olağanüstü olduğuna inandığınız işi yapmaktır. Bunun de tek yolu, sevdiğiniz işi yapmaktır. Eğer neyi sevdiğinizi daha keşfedemediyseniz arayışınıza devam edin. Yetinmeyin. Tüm gönül işlerinde olduğu gibi sevdiğiniz işi bulduğunuzda bunun ne olduğunu hemen anlayacaksınız. Bulana kadar arayın."

Konuşmasının son bölümünü "ölümü bilerek yaşamak" temasına ayıran Jobs, kanser nedeniyle yakında öleceğini bilmenin hayatta büyük seçimler yapmasına yardımcı olan en önemli unsur olduğunu söyledi. "Öleceğinizi hatırlamak, bana göre kaybedeceğiniz bir şeyler olduğunu düşünme tuzağından kaçınmanın en iyi yolu" diyen Jobs, konuşmasına şöyle devam etmişti:

"Hiç kimse ölmek istemez. Cennete gitmek isteyenler bile oraya ölerek varmak istemezler. Ama yine de ölüm, hepimizin son yeri. Hiç kimse ölümden kaçamadı. Ölüm, hayatın en iyi buluşu. Hayatı değiştiren, yeniye yer açmak için eskiyi temizleyen öğe."

"Zamanınız kısıtlı, o nedenle başkalarının hayatını yaşamakla zaman kaybetmeyin. Dogmaların tuzağına düşmeyin. Başkalarının fikirlerinin gürültüsünün iç sesinizi kısmasına izin vermeyin. Her şeyden önemlisi, yüreğinizi ve önsezilerinizi izleyin. Bunlar zaten gerçekten ne olmak istediğinizi biliyor. Geriye kalan her şey ikinci sırada."

"Ben gençken 'The Whole Earth Catalog' adında harika bir dergi vardı. Ben sizin yaşınızdayken, 1970'lerin ortasında son sayılarını yayınladılar. O son sayının arka kapağında sabahın erken saatlerinde çekilmiş bir köy yolu fotoğrafı vardı ve üzerinde veda mesajı olarak şöyle yazıyordu: 'Aç kal, budala kal.' Kendim için hep bunu diledim. Şimdi sizler mezun olurken ve yeni bir başlangıca adım atarken sizin için de bunu diliyorum. Aç kalın, budala kalın."

Amiral William McRaven, Teksas Üniversitesi Austin Kampüsü, 2014

Amerikan Özel Operasyonlar Komutanlığı’nın 9'uncu komutanı olan emekli Amiral William McRaven, Amerikan dış siyaseti alanında ulusal bir otorite olarak kabul edilen, eski Başkanlar George W. Bush ve Barack Obama'ya danışmanlık yapan, Başkan Joe Biden'ın Savunma Bakanı adayı olarak değerlendirdiği isimlerin başında geldiği söylenen bir eski asker. Amiral McRaven, 2011 yılında El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in Pakistan'da öldürülmesiyle sonuçlanan, "Navy SEALS" olarak bilinen Amerikan Deniz, Hava ve Kara Özel Birlikleri'nin düzenlediği baskını da yöneten, kendisi de 36 yıllık bir SEAL olan komutandı. Şu anda Teksas Üniversitesi'nde ulusal güvenlik alanında dersler veren McRaven'ın 2014 yılında bu okulda mezunlara seslendiği konuşmasının "unutulmaz mezuniyet konuşmaları" arasında özel bir yeri var.

McRaven'ın 2014 mezunlarına yaptığı konuşma, her komutandan beklenecek "pes etmeyin, azimli olun, zorbalara direnin, hata yapmaktan korkmayın, hayat adil değil, buna alışın" gibi mesajları da içeriyordu. Ortalama bir Amerikalı'nın hayatı boyunca 10 bin insanla karşılaşacağını söyleyen McRaven, herkesin bu 10 bin insan içinde 10 kişinin hayatında olumlu yönde bir fark yaratmasının tüm dünyayı değiştirmeye yeteceğini kaydetti. Peki dünyayı değiştirmeye nereden başlamak lazım? McRaven'ın konuşmasının en çarpıcı kısmı da tam burada, mezunlara verdiği ilk tavsiyesiydi. McRaven'a göre insan, dünyayı değiştirmeye, her sabah yatağını düzeltmekle başlamalı:

"Özel Birlik eğitimi sırasında her sabah eğitmenler, ki o zaman hepsi Vietnam savaşına katılmış askerlerdi, kışlalara girer ve ilk yaptıkları, yatakları teftiş etmek olurdu. Köşeler kare şeklinde katlanmalı, nevresim sımsıkı olmalı, yastık tam ortaya konmalı, ilave battaniye ayakucuna düzgünce serilmeliydi."

"Yatak düzeltmek basit bir işti, rutindi. Ama her sabah yatağımızı kusursuz biçimde düzeltmek zorundaydık. O zaman bu bize çok saçma gelirdi, ne de olsa bizler savaşçı olmak için yetiştiriliyorduk. Ama sonra bu basit işin arkasındaki bilgeliği kavradım."

"Yatağınızı her sabah düzeltirseniz günün ilk işini başarıyla tamamlamış olursunuz. Bu size küçük de olsa gurur verir ve günün ilerleyen işlerini birer birer halletmeniz için sizi cesaretlendirir. Günün sonunda tamamlanmış birçok iş, yaptığınız o ilk basit işi izler. Hayatta küçük şeylerin de önemi vardır. Küçük işleri doğru yapamazsanız büyük olanları hiçbir zaman başaramazsınız."

"Eğer gününüz çok kötü geçerse de en azından eve geldiğinizde sizi kendi yaptığınız düzgün yatağınız karşılar. O düzgün yatak size yarının daha iyi olacağına dair cesaret verir. Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsanız işe her sabah yatağınızı düzelterek başlayın."

Eski Başkan Barack Obama, "Sevgili 2020 Mezunları"

2020 yılında lise ve üniversitelerden mezun olanlar, belki de tarihin en şanssız mezunlarıydı. Bunun nedeni, 2020 mezuniyetinin Corona virüsü pandemisinin tam hızla tüm dünyada hüküm sürdüğü döneme rastlamasıydı. "Prom" olarak bilinen geleneksel lise mezuniyet baloları ve kepli-cübbeli mezuniyet törenleri iptal edildi. Hem lise hem de üniversite mezunları, hayata atılan ilk adımlardan biri olan mezuniyet töreninden mahrum kaldı. Bu nedenle 2020'de mezun olan herkes için sanal bir mezuniyet töreni düzenlendi ve tören, 7 Haziran 2020'de YouTube ve bazı televizyon kanalları üzerinden canlı yayınlandı. Yapımcılığını prodüksiyon şirketi Done and Dusted'ın üstlendiği sanal törende mezuniyet konuşmalarını şarkıcılar Beyonce ve Lady Gaga, Güney Koreli müzik grubu BTS, Pakistanlı eğitim hakları savunucusu Malala Yusufzay, eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, eski Savunma Bakanı Robert Gates, eski First Lady Michelle Obama ve eski Başkan Barack Obama yaptı.

Obama, konuşmasında, pandeminin damga vurduğu ve insanlığın yeni bir gerçeklikle yüzleştiği dünyada mezuniyet törenlerinin iptal edilmesinin yarattığı hayal kırıklığının "kısa sürece geçeceğini, asıl kalıcı olanın, gençlerin kendi hayatlarının dizginlerini ellerine alma, yani yetişkin olma zamanının geldiği" olduğunu söyledi.

Pandemi nedeniyle "gençlerin bir önceki nesillere göre daha hızlı olgunlaşması gerektiğini" söyleyen Obama, yetişkinlerin de her sorunun yanıtına sahip olmadığının pandemiyle birlikte anlaşıldığını, artık gençlere "Sen daha çok küçüksün, anlamazsın" ya da "Bu iş her zaman böyle yapılır" gibi sözlerle yaklaşma devrinin çoktan geçtiğini vurguladı. Daha iyi bir dünya kurulup kurulmayacağının da artık gençlere bağlı olduğunu söyleyen Obama, konuşmasını, pandeminin gölgesinde hayata adım atmaya hazırlanan gençlere verdiği üç tavsiyeyle sonlandırdı.

Obama, şöyle konuştu: "Birincisi, korkmayın. Amerika daha önce de zor zamanlardan geçti: kölelik, iç savaş, açlık, hastalık, Büyük Buhran ve 11 Eylül. Her defasında zorlukların altından daha güçlü kalktık çünkü sizin gibi gençler, geçmişin hatalarından ders aldılar ve nasıl iyiye gidileceğini çözdüler."

"İkincisi, doğru olanın ne olduğunu düşünüyorsanız onu yapın. Size kendinizi iyi hissettiren, elverişli olanı yapmak kolaydır. Küçük çocuklar böyle düşünür. Önemli işlerin başında olan bazı büyükler de böyle düşündüğü için her şey kötüye gidiyor. Umarım dürüstlük, çok çalışmak, sorumluluk, adil olmak, cömertlik ve başkalarına saygı göstermek gibi kalıcı değerleri temel alırsınız. Zor da olsa, zahmetli de olsa içinizdeki gerçeği dinlerseniz başkaları bunu farkedecektir. Onları kendinize çekmeye başlar ve sorunun değil, çözümün parçası olursunuz."

"Son olaraksa, etrafınızda bir çevre oluşturun. Hiç kimse tek başına büyük işler başaramaz. Eğer bu zor zamanları aşacaksak bunu beraber yapmak zorundayız. Birbirinizin mücadelelerinin farkında olun. Birbirinizin haklarına sahip çıkın. Cinsiyetçilik, ırksal bağnazlık, statü ve açgözlülük gibi bizleri bölen eski zihniyeti arkanızda bırakın. Bizim size ne yapmanız gerektiğini söylememize ihtiyacınız yok çünkü şimdiden liderlik etmeye başladınız."


XS
SM
MD
LG