Erişilebilirlik

Uzun COVID’de Mono Virüsü ve Yağ Hücreleri Etkili mi?


Pandeminin üzerinden yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen bilimadamları, hala bazı hastaların neden uzun COVID geçirdiğini ve az sayıda da olsa bazılarının neden kalıcı semptomlara sahip olduğunu anlamaya çalışıyor.

Dünya çapında milyonlarca kişi uzun süreli COVID geçirdi ve yorgunluk, akciğer sorunları, beyin sisi ve diğer nörolojik semptomlar gibi çeşitli semptomlar bildirdi.

Kanıtlar, çoğunun bir yıl içinde önemli ölçüde iyileştiğini gösterdi. Ancak son veriler, uzun COVID’in ABD'de 3 bin 500'den fazla can kaybında rolü bulunduğunu gösteriyor.

Kadınlar daha fazla mı risk altında?

Birçok çalışma ve bazı kanıtlar, kadınların uzun COVID geliştirme olasılığının erkeklerden daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Bunun biyolojik nedenleri olabilir.

Bağışıklık üzerine çalışan Johns Hopkins profesörü Sabra Klein, kadınların bağışıklık sistemlerinin genellikle virüslere, bakterilere, parazitlere ve diğer mikroplara karşı daha güçlü tepkiler verdiğini belirtiyor.

Kadınların, vücudun yanlışlıkla kendi sağlıklı hücrelerine saldırdığı otoimmün hastalıklara yakalanma olasılığı da erkeklere göre çok daha yüksek.

Bazı bilimadamları uzun COVID'in, Corona virüsü tarafından tetiklenen bir otoimmün tepkiden kaynaklanabileceğini düşünüyor.

Kadınların vücutları ayrıca daha fazla yağ dokusuna sahip olma eğiliminde ve yeni araştırmalar, Corona virüsünün enfeksiyondan sonra bile yağ dokusunda saklanabileceğini gösteriyor.

Bilimadamları ayrıca kadınların değişken hormon seviyelerinin riskleri arttırıp arttırmayacağını inceliyor.

Klein’a göre bir başka olası faktör de kadınların erkeklere kıyasla sağlık konusunda daha dikkatli ve vücutlarındaki değişikliklere daha duyarlı olması. Klein, biyoloji ve davranışın muhtemelen birlikte rol oynadığını söyledi.

Öpücük hastalığı virüsü

Çeşitli çalışmalar, yaygın olan Epstein-Barr virüsünün bazı uzun COVID vakalarında rol oynayabileceğini düşündürüyor.

San Francisco'daki California Üniversitesi'nde virüs uzmanı olan Dr. Timothy Henrich, Corona virüsü enfeksiyonunun neden olduğu enflamasyonun, akut enfeksiyona neden olduktan sonra vücutta kalan herpes virüslerini aktive edebileceğini söyledi.

Epstein-Barr virüsü bu herpes virüsleri arasında en yaygın olanı. ABD nüfusunun yüzde 90'ının bu virüsle enfekte olduğu tahmin ediliyor. Virüs, öpücük hastalığı olarak bilinen mononükleoz hastalığına ve soğuk algınlığı olarak geçiştirilebilecek semptomlara neden olabiliyor.

Timothy Henrich de özellikle yorgunluğu olan uzun COVID hastalarının kanında Epstein-Barr virüsünün uyandığına işaret eden bağışıklık belirteçleri bulan araştırmacılardan biri.

Uzun COVID hastalarının hepsinde bu belirteçler bulunmuyor. Ancak Epstein-Barr'ın, uzun COVID belirtilerine sahip olanlarda semptomlara neden olması mümkün. Ancak bilimadamları daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Bazı bilimadamları ayrıca Epstein-Barr'ın uzun COVID ile birçok benzerlik taşıyan bir durum olan kronik yorgunluk sendromunu tetiklediğini düşünüyor; ancak bu da henüz kanıtlanmış değil.

Obezite

Obezite, ciddi COVID-19 enfeksiyonları için bir risk faktörü ve bilimadamları bunun nedeni üzerine çalışıyor

Stanford Üniversitesi araştırmacıları, Corona virüsünün yağ hücrelerini enfekte edebileceğine dair kanıt bulanlar arasında yer alıyor.

Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, COVID'den ölen insanlardan alınan yağ dokusunda virüs ve iltihap belirtileri bulundu.

Laboratuvar testleri virüsün yağ dokusunda üreyebildiğini gösterdi. Bu da yağ dokusunun bir "rezervuar" görevi görerek uzun COVID'i besleyebileceği ihtimalini gündeme getiriyor.

Yağ dokusunun ortadan kaldırılması bazı uzun COVID vakalarını tedavi edebilir veya önleyebilir mi? Stanford’da bulaşıcı hastalıklar profesörü ve çalışmanın yazarlarından Dr. Catherine Blish, bu soru heyecan verici olsa da araştırmanın ön hazırlık aşamasında olduğunu söyledi.

Teksas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi'ndeki bilimadamları, yağ hücreleri tarafından üretilen, vücudun bağışıklık tepkisini etkileyebilen ve iltihaplanmayı teşvik edebilen bir hormon olan leptin üzerinde çalışıyorlar.

Bilimadamları, üretilmiş bir antikorun enjeksiyonlarının, bünyedeki leptin seviyelerini ve dolayısıyla Corona virüsü enfeksiyonlarından veya uzun COVID'den kaynaklanan iltihabı azaltıp azaltamayacağını incelemeyi planlıyorlar.

Hastalığın süresi

Pandeminin başlarında elde edilen verilere dayanarak, Corona virüsü ile enfekte olan kişilerin yaklaşık yüzde 30'unda uzun COVID gelişeceği tahmin ediliyor.

Enfeksiyondan sonra kalıcı, tekrarlayan veya yeni semptomları olan çoğu kişi de yaklaşık üç ay sonra iyileşecek.

Amerikan Tabipler Birliği Dergisi JAMA’da yakın zamanda yayınlanan bir çalışmaya göre, üç ay boyunca semptomları olanların yaklaşık yüzde 15'i ise en az dokuz ay daha semptom göstermeye devam edecek.

Columbia Üniversitesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Lawrence Purpura, kimin yıllarca sürecek semptomlar açısından risk altında olduğunu belirlemenin, "çok karmaşık bir soru" olduğunu söyledi.

Şiddetli enfeksiyon geçirenler, uzun COVID için daha fazla risk altında görünüyor. Ancak hafif enfeksiyonları olan kişiler de uzun Covid’den etkilenebilir.

Geçirdikleri enfeksiyon nedeniyle akciğerlerinde yara dokuları oluşumu dahil ciddi organ hasarı yaşayanlar, bir yıldan uzun süre nefes darlığı, öksürük veya yorgunluk çekebilir.

Purpura, başlangıçta hafif COVID-19 enfeksiyonu geçiren daha küçük bir hasta grubunun ise bir yıldan uzun süre kronik yorgunluk ve beyin sisi gibi nörolojik semptomlar geliştirebileceğini söyledi.

Bulaşıcı hastalıklar uzmanı, umut veren bir noktayı ise vurguladı; "Hastaların çoğunluğu önünde sonunda iyileşecek. İnsanların bunu bilmesi önemli."

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG