Hak İnisiyatifi’nin ‘Dil Yuvadır’ adıyla başlattığı kampanyası kapsamında Rawest Araştırma şirketine ‘Kürt gençlerinin anadile yaklaşımı’ konulu bir araştırma yaptırdı. Diyarbakır, Mardin, Van ve Şanlıurfa’da yaşayan, 18-30 yaş arasındaki 600 kişinin katıldığı araştırma sonucuna göre Kürt gençlerinin yüzde 40’ı arkadaşlarıyla nadiren Kürtçe konuşurken, yüzde 15’i sık sık konuşuyor.
Araştırma sonuçlarına göre Kürt gençlerinin yüzde 18’i anadilini hem konuşabiliyor hem de okuyup, yazabilirken, yüzde 26’sı konuşabiliyor, ancak okuyup, yazamıyor. Ankete katılanların yüzde 24,5’u anadilini anlıyor ama pek konuşamıyor, yüzde 17’si anlıyor, hiç konuşamıyor, yüzde 14,5’u ise bazı kelimeleri biliyor ya da hiç bilmiyor.
Anket sonuçlarına göre, gençlerin sadece yüzde 15’i arkadaşlarıyla sık sık Kürtçe konuşurken, yüzde 28’i ara sıra, yüzde 40’u nadiren, yüzde 17’si ise hiç konuşmuyor. Anket sorularına yanıt verenlerin yüzde 40.5’i hemen her gün Kürtçe müzik dinlerken, yüzde 36’sı ara sıra, yüzde 13’ü nadiren dinlediğini söyledi.
Ankette sorulan sorulardan biri de anadilde eğitime ilişkin oldu. “Sizce anadili Türkçe olmayanlar için eğitimin dili nasıl olmalı?” sorusuna yüzde 39 “İsteyen herkes eğitim dilinin anadil olduğu eğitim alabilmeli” diye cevap verdi. Ankete katılanların yüzde 45’i “Eğitim dili ikili olmalı, hem Türkçe hem anadil” yüzde 13’ü “Eğitim dili Türkçe olmalı, anadil ayrıca öğretilmeli” yanıtını verdi.
Ankete katılanların yüzde 86’sı çocuğunun Kürtçe öğrenmesini istediğini dile getirdi. “Çocuğunuza kendi çabanızla Kürtçe öğretmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna ise ankete katılanların yüzde 68’i “Evet” cevabını verirken, yüzde 32’si ‘Hayır üstesinden gelemem” diye yanıt verdi. Ankete katılanların yüzde 9’u çocuğunu eğitimi Türkçe olan, yüzde 18’i Kürtçe olan, yüzde 42’si Kürtçe ve Türkçe olan, bir okula göndermek istediğini söyledi. Katılımcılar yüzde 12’si yaşadığı yerde resmi dilin sadece Türkçe olması, yüzde 13.5’u Kürtçe olması, yüzde 71.5’i hem Türkçe, hem Kürtçe olması, yüzde 3’ü ise ikiden fazla dil olması gerektiğini dile getirdi.
Eğitim yılının ilk gününde anadil tartışmalarına katılanlar arasında Eğitim-Sen de vardı. Bir basın toplantısı düzenleyen Eğitim-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Başkanı Hatice Efe, Diyarbakır’da resmi ve özel öğretim kurumlarda görev yapan 21 bin 498 öğretmen ve 461 bin 021 öğrencinin çok sayıda sorun eşliğinde yeni eğitim öğretim yılına başladığını söyledi.
Eğitimde en temel sorunlardan birinin anadilde eğitim olduğunu savunan Efe, “Ülkenin en temel sorunlarından biri olan anadilde eğitimin önündeki yasaklar kaldırılmamıştır. Her yıl okula başlayan yüz binlerce çocuk ana dillerinden koparılmakta asimilasyon politikalarına maruz kalmaktadır. Okullarda anadilin seçmeli dil olarak okutulmasının bu soruna çözüm olmadığı, olmayacağı ortadadır. Mevcut durumda okullardaki bu seçmeli dersler bile zaman içerisinde farklı gerekçelerle kaldırılması veya bu dersleri verecek öğretmen atamasının yapılmaması bu sorunu çözüm niyetinin olmadığını ortaya koymuştur” dedi
OHAL döneminde Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 34 bin 393, yükseköğretim kurumlarından 7 bin 312 kişi KHK ile ihraç edildiğine dikkat çeken Efe, “OHAL sürecinde ihraç edilen öğretmenler çok ciddi zorluklarla karşı kaşıya kalmış, aralarında eğitimci ve akademisyenlerin de olduğu 53 kişi yaşadıkları haksızlığa dayanamayarak intihar etmiştir. OHAL haksızlığı karşısında intihar edenlerden bazılarının iade KHK’leri ile görevine iade edilmesi, yaşanan haksızlığın ve adaletsizliğin boyutlarını göz önüne sermiştir. İhraç kararları ile birlikte ihraç edilenlerin ve birinci derece yakınlarının pasaportlarına el konulması ve yurt dışı çıkış yasağı getirilmesi çok ciddi sorunları beraberinde getirmiş, özellikle çocukları yurt dışında eğitim alanlar açısından telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkarmıştır” diye konuştu.