Avrupa’nın gündemini neredeyse beş yıldan bu yana meşgul eden Yunanistan krizinde son düzlüğe girildi. Artık herkesin gözü kulağı Pazar günü yapılacak AB Özel Zirvesi’nde. Zirvede Yunanistan için ‘tamam mı devam mı’ kararı verilecek.
Yunan halkının çoğunluğunun geçen Pazar günü referandumda Syriza hükümetine destek vererek AB'nin tasarruf planına karşı çıkmasından sonra, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras Avrupa İstikrar Mekanizması’ndan (ESM) yeni borç talebinde bulundu ve dün Avrupa Parlamentosu'nda krizin çözümüne yönelik yeni tekliflerle geleceğini ifade ettiği uzlaşmacı bir konuşma yaptı. Çipras, yolsuzluğun hakim olduğu ülkesinin yıllardır yanlış politikalar izlediğini söyledi ama “Yunanistan tasarruf politikalarının deneme tahtası olmuştur” diyerek AB'yi de eleştirdi.
Yunanistan krizinde kilit ülke konumundaki Almanya’da ise Başbakan Angela Merkel “Sorunun çözümü için haftalar değil, artık sadece günler var” ifadesiyle sabrının kalmadığının altını kuvvetli bir şekilde çizdi. Ancak Merkel’in Yunanistan'ın tatmin edici bir öneriyle gelmesi halinde bu ülkeye önümüzdeki aylardaki yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için finansman sağlanabileceğini söylemesi ve Yunanistan'ın borçlarıyla bağlantılı vade uzatımıyla faiz indirimi olabileceğini ifade etmesi Atina’ya kapıyı kapatmadığı şeklinde yorumlandı.
Her ne kadar Yunan halkının büyük bir bölümü Merkel’e tepki gösterse de, Merkel’in Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalması için yıllardır mücadele verdiği biliniyor. “Grexit” yani Yunanistan’ın Euro’yu terk etmesinin İspanya ve Portekiz gibi ülkelerdeki krizi tetikleyeceğini savunan Merkel, aynı zamanda Grexit’in gerçeklemesi durumunda Almanya’nın 80 milyar Euro kayba uğrayacağından hareket ediyor. Bu yüzden Merkel’in,Yunanistan’a olası bir 3. yardım paketinin pazarlığını yaptığından yola çıkılıyor.
Ancak Merkel’in başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve kardeş parti konumundaki Sosyal Birlik Partisi’nde (CSU) “Yunanistan’a yardım artık yeter” diyenlerin sesi son günlerde daha çok duyulmaya başlandı. Nitekim CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer, partisinin Atina’ya yeni bir yardım paketine karşı çıktığını açık şekilde beyan etti. Yunanistan hükümetinin halkını kandırdığını iddia eden Scheuer, Atina’nın AB’nin öngördüğü reformları yapmadan Euro’da kalmasının imkansız olduğunu söyledi. Yunanistan’ın Euro’dan ayrılması gerektiğini belirten Bavyera Maliye Bakanı Markus Söder de, Yunanistan ile bugüne kadar yürütülen bütün görüşmelerin sonuç getirmediğini söyledi. “Grexit” formülünü baştan bu yana gündeme getiren Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble ise, “Yeni bir program olmadan Euro Bölgesi içindeki bir ülkeye yardım yapılması olanağı yok” dedi.
Erlangen Üniversitesi’nden Ekonomi profesörü Alp Bahadır, Angela Merkel’in, Birlik Partileri’ndeki tepkilere rağmen, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasının tüm taraflar açısından olumlu bir gelişme olmayacağı tezini savunarak,yeni bir kurtarma formülü bulacağını, aksi takdirde kendi imajına büyük zarar geleceğini savunuyor.
Bu arada Almanya Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan hakkında seyahat ve güvenlik uyarısı yayınladı. Uyarıdaseyahat edeceklere üzerlerinde yetecek kadar para taşımaları tavsiyesinde bulunan bakanlık, Atina ve Selanik gibi kentlerde değerli eşya ve seyahat belgelerinin iyi korunmasını tavsiye etti.
