Erişilebilirlik

Zika Virüsüne Karşı Aşı Geliştirme Çalışmaları Sürüyor


Zika virüsüne karşı aşı geliştirme çalışmaları hızla sürüyor. Deneysel aşamadaki üçüncü bir aşının, makakları virüse karşı tamamen koruduğu açıklandı. İnsanlar üzerinde klinik deneylerin bu sonbaharda başlaması bekleniyor.

Geçen haziranda Walter Reed Araştırma Enstitüsü ve Harvard Üniversitesi’nden gelen iki aşı açıklaması büyük yankı buldu. Bu aşılar, fareleri Zika’dan korumuştu.

Haziran’dan sonra bir aşı haberi daha geldi. Science dergisi, zararsız bir soğuk algınlığı virüsü kullanılarak, primatlar üzerinde etkili bir Zika aşısı geliştirildiğini açıkladı.

Araştırmayı yürüten uzmanlardan Nelson Michael, bu aşamada aşının insanlar üzerinde nasıl etkili olacağının daha iyi öngörüldüğünü söyledi.

Michael ve ekibi, geliştirdikleri aşıya ZPIV ismini verdi. ZPIV, geleneksel aşılarla aynı çalışma prensibine sahip. Tamamen etkisiz hale getirilmiş bir virüs vücuda zerk edilerek, bağışıklık sisteminin hastalıkla savaşması sağlanıyor.

Bu aşının sadece ABD değil birçok ülkede, insanlar üzerinde denenmesine Ekim ayında başlanması planlanıyor.

Daha önce açıklanan aşılardan biri de DNA içeren virüslerden geliştirildi. Bu aşı, Truva Atı gibi çalışıyor. Adenovirus denen zararsız bir virüsün, az miktarda Zika genleri taşıması sağlanıyor. Vücuttaki hücrelere virüs bulaştırılmasıyla bağışıklık sistemi harekete geçiriliyor.

Üçüncü aşının ismi de “plazmid DNA aşısı.” Bu aşıda Zika virüsünün genetik maddeleri, zararsız bir DNA’nın içine yerleştirilmiş. Amaç bağışıklık sisteminin kendini koruması.

ABD’de bu DNA aşılarının insanlar üzerinde kullanılmasına izin verilmiş değil ama bu teknoloji yeni olduğu kadar elverişli ve hızlı da.

Üç aşının en önemli ortak noktalarından biri, tespit edilmiş hiçbir yan etkisinin olmaması.

Zika’nın özellikle Güney Amerika’da hızla yayılması nedeniyle iki üniversite de zamana karşı yarışıyor.

Harvard Üniversitesi’nden Dan Barouch, DNA aşılarının geliştirilmesinde en önde gelen isim.

Barouch, “Araştırmamızın bir amacı da vücudun farklı aşılara verdiği bağışıklık reaksiyonlarından yola çıkarak, koruyucu bir aşı için neye ihtiyacımız olduğunu anlamaktı. Tüm bu aşıların hepsi, korumanın, antikorların harekete geçirilerek mümkün olduğunu gösterdi” dedi.

Antikorlar, bağışıklık sisteminin cephe hattındaki askerleri ve bu aşılar da Zika virüsünü uzak tutan bir antikor sistemi oluşturdu.

Bilim insanları, Ebola virüsüyle savaştaki gibi bir durum yaşanmaması için ellerini çabuk tutuyor. Nelson Michael, “Ebola konusunda hızlı olduğumuzu zannediyorduk, ama biz saldırana kadar savaş bitmişti. Bu sefer tankları gemilere koyup okyanusa bırakmak yerine, paraşütçüleri uçağa bindirip doğrudan savaşa göndermek istiyoruz” diyor.

Zika salgını, hamile kadınları etkiliyor. Güney Amerika’da görülen salgın, yeni doğanlarda mikrosefali denen bir rahatsızlığa yol açıyor. Mikrosefali, kafanın standartlardan küçük kalmasına, zihinsel ve fiziksel sorunlara neden oluyor.

Salgın, sivrisineklerle birlikte ABD’nin Florida eyaletine de sıçradı. Güney Amerika’ya seyahat etmemiş kişilerde Zika’ya rastlandı. Virüsün, yetişkinlerde Guillain Barre denen bir sinir sistemi sendromuna da neden olduğu sanılıyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG