“Göçmen Sorunu İşgücü Avantajına Dönüşebilir” 

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından milyonlarca Ukraynalı evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bazı Ukraynalılar, yaşadıkları kentten ayrılıp, ülkenin daha sakin bölgelerine sığınırken, kimileri başta Polonya olmak üzere komşu ülkelere kaçtı. Biden yönetimi, Amerika'nın Rus işgalinden kaçan 100 bin Ukraynalı mülteciyi kabul edeceğini açıklamış, Amerika'ya gelme arayışı içinde olan Ukraynalılar için mülteci yerleştirme programı da dahil "hukuki yolların tüm kapsamıyla" kullanılacağı belirtilmişti. İşte bu çerçevede yaşanan demografik hareketliliğe vurgu yapan Boston College’dan ekonomi profesörü Can Erbil, Stüdyo VOA yayınında yaptığı değerlendirmede, bu durumun kısa vadede göçmenlere kapılarını açan ülkeler üzerinde baskı oluşturmasına karşın, uzun vadede özellikle yaşlı nüfusa sahip Avrupa ülkeleri için işgücü anlamında avantaja dönüşebileceğini söyledi.

Your browser doesn’t support HTML5

“Göçmen Sorunu İşgücü Avantajına Dönüşebilir”

Ekonomik yaptırımların genelde tek başına bir savaşı sona erdirmeye yetmediğine ama küresel ekonomiyi etkilediğine dikkat çeken Profesör Can Erbil, Amerika’da da bu etkilerin görülmeye başladığını, özellikle gıda ve enerji fiyatlarında sert yükseliş yaşandığını dile getirdi.

Çok sayıda ekonomist, son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyonun önümüzdeki aylarda zirvedeki seyrini sürdüreceğini belirtirken, FED yetkilileri de enflasyonun yıl sonunda yüzde 4,3 oranında seyredeceği öngörüsünde bulunuyor. Bu tahminlere katılmakla kalmayıp, enflasyonun daha da artabileceğini söyleyen Erbil, son dönemde Amerikalılar’ın maaş ve ücretlerinin arttığını hatırlattı. Bu süreçte işyerleri, çalışanlarını ellerinde tutabilmek ve yeni elemanları işe alabilmek için maaşları arttırıyor. Bu eğilim çalışanlar için olumlu olsa da işverenlerin maliyetleri dengelemek için fiyat artışına gitmesine neden oluyor. İşte bu döngü, enflasyonu körüklüyor.

İlgili Haberler ABD'de Çekirdek Enflasyon 40 Yılın Zirvesinde 

Profesör Can Erbil, tedarik zincirinde yaşanan sıkıntıların ekonomiyi en olumsuz etkileyen unsurlardan biri olduğunu vurgulayarak, bu sıkıntıların temelinin birkaç yıl öncesine dayandığını ifade ediyor. Birçok ekonomist, ürün satın alımının azalmasının tedarik zincirleri üzerindeki baskıyı kaldırabileceği, enflasyonu da düşürebileceğini tahmin ederken, ürün fiyatları yükselmeye devam etti. Biden yönetiminin bu konuda attığı adımlara karşın, sorun çözülemedi. ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarıyla ilk tohumların ekildiği tedarik zincirindeki kırılmaların, Corona virüsü salgınıyla daha da arttığını belirten Erbil, 24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin de süreci tetiklediğini söyledi.

İlgili Haberler ABD Başkanı Biden Üretimi ABD'ye Kaydırmak İstiyor

Küresel çip krizine de değinen Profesör Can Erbil, eskiden yaklaşık 13 hafta olan bekleme süresinin bugün 26 haftaya kadar çıktığını söyledi. Profesör Erbil, özellikle Çin’den Amerika ve Avrupa’ya nakliyatın 8 kata kadar arttığını ifade etti. Erbil, Amerika içinde tedarik sürelerinin de uzadığına dikkat çekti.

Amerika’da faiz artışına rağmen emlak piyasasında fiyatların da arttığını ifade eden Erbil, pandemi nedeniyle Amerikalı ailelere yapılan ekonomik yardımların da bu artışta rol oynadığını söyledi.

İlgili Haberler ABD ve Türkiye Stratejik Mekanizmayı Başlattı

ABD ve Türkiye arasında bu hafta devreye giren stratejik mekanizmaya da değinen Profesör Erbil, bu mekanizmanın ekonomik ve ticari boyutundaki işbirliğini geliştirmek üzere ABD Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Marisa Lago’nun Ankara’yı ziyaretinin ve geçtiğimiz günlerde de ABD Ticaret Odası ve TOBB arasında bir mutabakat zaptının imzalanmış olmasının Türk- Amerikan ilişkileri açısından olumlu olduğunu söyledi. 24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra Türkiye’nin stratejik konumu nedeniyle desteğinin önemli olduğuna işaret eden Erbil, atılan bu olumlu adımların Türk ekonomisi üzerindeki etkilerinin önümüzdeki 6 ay ile 1 yıl arasında görülmeye başlanacağı değerlendirmesinde bulundu.