New York Times, Amerikan Kongresinin 2001 yılında kabul ettiği bazı vergi muafiyetlerinin 2006 yılında yürürlüğe gireceğini hatırlatıyor ve bu muafiyetlerden esas olarak zenginlerin yararlanacağını vurguluyor. Gazete, Irak ve Afganistan’daki askeri harcamaların devam ettiği, sağlık ve eğitim harcamalarında kısıntıya gidildiği bir dönemde, bu vergi muafiyetlerinin uygulamaya konmasını sert bir dille eleştiriyor:
"2001 ve daha sonra 2002 ile 2003’te kararlaştırılan vergi muafiyetleri, bütçeye büyük yük getirdi. Bu muafiyetlerin gerekçesi olan bütçe fazlası çoktan yerini bütçe açıklarına bıraktı. Eğer bu vergi muafiyetleri kalıcı hale getirilirse, bütçe açığının 2015 yılına kadar 530 milyar Dolar’ı bulması bekleniyor. Ancak buna rağmen Bush ve Kongre, ekstra paraya ihtiyacı olmayan insanlar için ve ülkenin temel sorunlarıyla ilgisi olmayan konularda vergi muafiyetlerinde ısrar ediyor."
Boston Globe, Birleşmiş Milletler’in Irak’taki seçimleri onaylamasıyla birlikte, Iraklı Sünnilerin seçim sonuçlarına yönelik itirazlarının da artık anlamını kaybettiği görüşüne yer veriyor. Sünnilerin yıllardır Irak nüfusu içindeki oranlarını abartılı biçimde yüksek gösterdiğini savunan gazete, gelinen noktada gerçeklerin Sünniler tarafından da kabul edilmesi gerektiğini yazıyor:
"Birleşmiş Milletler adına konuşan bir yetkili, Sünni azınlığa gerçeği bütün açıklığıyla gösterdi. Demokratik bir düzen de ancak gerçekler üzerine kurulabilir. Artık Sünni liderler seçim souçlarını kabul etmeli, Şii ve Kürt muhataplarıyla hükümetteki koltuk paylaşımı için pazarlığa başlamalıdır."
"Uluslararası toplumun felaketin etkileriyle mücadele etmek ve çatışmaları durdurmak için yaptığı insani müdahale, bir örnek oluşturmalıdır. Dünyanın bir çok sorunlu bölgesinde doğal felaketlere yabancıların yapacağı müdahale, yerel sorunların çözümüne de katkıda bulunabilir. Bazen, ortak bir trajedi, insanların düşüncesinde en temel değerlerin öne çıkmasını sağlayabilir. Bu da, ırk, etnik köken, dini inanç, tarihi hatalar veya gelir dağılımındaki bozukluk gibi nedenlerden kaynaklanan nefreti ortadan kaldırabilir."
Los Angeles Times, New York Times için çalışan Zhao Yan’ın devlet sırrını açıklamak suçlamasıyla yargılandığını kaydediyor ve mahkemenin işleyişi nedeniyle mahkum edilmesinin neredeyse kesin olduğu görüşüne yer veriyor. Çin’in dünyada en fazla gazetecinin hapsedildiği ülke olduğunu belirten gazete, bu ülkede basın özgürlüğünün sağlanması için Pekin’e baskı yapılması çağrısında bulunuyor:
"Pekin’in Zhao ve diğer gazetecileri serbest bırakmasını sağlamanın tek yolu, bu gazetecileri hapsetmekle sağladığı faydanın, uluslar arası ilişkilerde uğradığı kayıplar yanında çok küçük kaldığını göstermekten geçiyor. Başkan Bush ve dışişleri bakanı Condoleezza Rice, Zhao’nun tutuklanmasını kınamıştı. Ancak diğer dünya liderleri gibi, onların da Pekin’e yönelik baskıyı artırması gerekiyor."