Washington Times gazetesi, Türkiye'nin
Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanımaması nedeniyle sekiz başlığın askıya alındığı
hatırlatılıyor.
"Türkiye ile AB arasındaki müzakereler 2005
yılında, Avrupa'da Türkiye'nin üyeliğine yönelik muhalefetin arttığı,
Türkiye'de ise Avrupa'nın kendisine ikinci sınıf ülke muamelesi yaptığı
algılamasından duyulan rahatsızlığın yükselişe geçtiği bir dönemde başlamıştı.
Kamuoyu yoklamaları, Avrupalıların yüzde 59'unun Türkiye'nin üyeliğine karşı
olduğunu gösteriyor. Bu rakam Almanya'da yüzde 74'e, Yunanistan'da ise yüzde
79'a çıkıyor. Türkiye ise müzakerelere bir kriz atmosferinde giriyor. İslami
faaliyetlerinden dolayı iktidardaki AKP'nin Anayasa Mahkemesi tarafından
kapatılması söz konusu."
New
York Times gazetesi yenilenebilir enerji kaynaklarına uygulanan vergi
muafiyetlerinin bu yıl sonunda biteceğini belirtiyor. Gazete, Temsilciler
Meclisi'nin muafiyetleri uzatacak bir tasarıyı kabul ettiğini hatırlatarak,
Senato'ya da tasarıyı onaylaması çağrısında bulunuyor.
"Cumhuriyetçiler mali sorumluluğa
inandıklarını söylüyorlar. Bu tasarı, mali disiplini bozmuyor, bir dizi vergi
muafiyetinin yerine başka muafiyetler getiriyor. Tasarı, Cumhuriyetçilerin
desteklediklerini söylediği teknolojik yenilikleri de teşvik ediyor.
Cumhuriyetçiler yeni istihdam alanları açılmasından yana olduklarını
söylüyorlar. Rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları istihdamı artıracak bir
nitelik de taşıyor. Eğer Cumhuriyetçiler bütün bu söylediklerinde gerçekten
samimi ise, inatçılığı bırakıp Temsilciler Meclisi'nden geçen tasarıyı
onaylamalıdır."
USA Today
Pekin Olimpiyatları yaklaştıkça Çin'in verdiği sözlerden de dönmeye başladığını
yazıyor. Gazete, Çin hükümetinin yabancı seyircilere ve Çinli muhaliflere
getirdiği yasakların gereksiz ve faydasız olduğunu savunuyor.
"Çin, Mao'nun aydınları tarlalarda çalışmaya
zorladığı 1960 ve 70'li yılların kültür devriminden bu yana büyük mesafeler kat
etti. Çin ekonomisi hızla büyüyor. Özel yatırımlara artık izin veriliyor ve bu
yatırımlar destekleniyor. Olimpiyatlar için "tek dünya, tek rüya" sloganını
benimseyen Çin'in bu slogana uygun davranması için daha fazla açıklık ve
saydamlık göstermesi gerekiyor."
Christian
Science Monitor akaryakıt fiyatlarının artmasıyla toplu taşımacılığa olan
ilginin de arttığını yazıyor. Gazete, artan talep nedeniyle toplu taşımacılık
sisteminin de reforma gitmesinin şart olduğunu vurguluyor.
"Kamu yöneticileri şu anda toplu taşıma
araçlarına olan talebin sürüp sürmeyeceği konusunda kararsız. 1970'li
yıllardaki petrol krizinde de benzer bir talep artışı yaşanmış ancak bu talep
daha sonra düşmüştü. Amerikalıların otomobil tutkusu çok derinlere gidiyor ve
şu anda nüfusun sadece yüzde 20'si toplu taşıma sistemine yakın bölgelerde
oturuyor. Çalışma saatlerini değiştirmek, sefer sayılarını artırmak ve sadece
otobüslere özgü şeritleri kullanıma sokmak gibi kısa vadeli önlemler farklı bir
şeydir. Tren istasyonlarındaki otopark kapasitelerini artırmak, metro
yatırımlarına girişmek gibi uzun vadeli önlemler başka bir şeydir."