'Powell Denge Unsuruydu' - 2004-11-16

İstifa eden Dışişleri Bakanı Colin Powell, Bush yönetimi içinde ılımlı bir ses olarak tanınıyordu. Bakanın, dış politika konularında yönetimin diğer önde gelen isimleriyle anlaşamadığı da, basında zaman zaman yer aldı. İkinci Bush yönetiminde kalmak istemeyen Colin Powell, kabinede değişiklik hazırlıklarının yapıldığı bir dönemde çekildiğini açıkladı.

Colin Powell 20 Ocak 2001 tarihinde Dışişleri Bakanı olarak yemin ettiği zaman bu makama, çok büyük bir askeri ve sivil itibar getirmişti. Colin Powell Orgeneral rütbesiyle eski Başkanlar’dan Bush ve Clinton döneminde Genel Kurmay başkanlığı yaptı. Johns Hopkins Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nin dış politika uzmanlarından Thomas Keaney, Colin Powell’in dışişleri bakanlığındaki çalışmaları hakkında şunları söylüyor:

“Bakan olduğu zaman, hem morali hem de bakanlığın statüsünü yükselterek orayı, mesleğe girmeyi düşünenler için çekici bir yer haline getirdi. Kendinden önceki bakanların ihmal ettiği bir şeyi daha yaparak bakanlık çalışanlarının moralini yükseltti. Bakanlık görevlilerine, söylediklerinin dikkate alındığı ve politikalar üzerinde söz sahibi oldukları duygusunu aşıladı ve onlara, politikaları etkileme gücünün sadece bakanda olmadığı mesajını verdi.”

Powell, Bush yönetimi içinde, her zaman ihtiyatlı olmayı öneren ılımlı bir ses olarak yer yaptı. Özellikle Powell’in, 2003 yılının Mart ayında Irak savaşı başlamadan önceki dönemde izlediği ihtiyatlı tutum dikkati çekti. Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski üyelerinden Charles Kupchan, Powell’in, Bush yönetiminin Savunma Bakanı Donald Rumsfeld gibi diğer katı görüşteki üyelerine karşı bir denge unsuru teşkil ettiğini söylüyor:

“Dışişleri Bakanı Powell Irak Savaşı konusunda çok temkinli davrandı ve Bush yönetimi içindeki diğer aşırı görüştekileri, orta bir çizgiye çekmeye çalıştı. Fakat bunda başarılı olduğunu da söyleyemeyiz. Ve sonunda Powell, Güvenlik Konseyi’nde, Irak Savaşı’nın en önemli destekçisi durumuna düştü. Yani Powell, Güvenlik Konseyi’nde savaşa bir çok gerekçe göstermek durumunda kaldı ve sonunda, gösterdiği sebeplerin doğru olmadığı anlaşıldı.”

Birçok uzman Powell’in 5 Şubat 2003'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu ve savaş açılmasının haklılığını kanıtlamak için yaptığı konuşmayı, bakanlık döneminin en önemli konuşması olarak kabul ediyor.

Charles Kupchan, herşeye rağmen Powell’in Bush yönetiminin dış politikasında ılımlı bir etki yapmakla tarihe geçeceğini de savunuyor:

“Son birkaç yıla baktığımız zaman, Amerika’nın Libya, İran ve Kuzey Kore ile konuştuğunu görürüz. Amerika’nın Avrupa, Birleşmiş Milletler ve NATO’ya dönüp Irak için yardım istediğini görürüz. Bütün bunlar Powell’in nüfuzunu kurabilmiş olmasının değil, pratik yaklaşımının sonucudur. Amerika kimseyi dinlemeden Irak’a girdi ve beklediğini bulamayıp hayal kırıklığına uğradı. Buna rağmen görüşme masasına dönmesi, tek başına değil müttefikleriyle birlikte hareket etmeye çalışmasında, yönetimin katı tutumlu öteki üyelerinin değil, Colin Powell’in izlerini görüyoruz. Bu bakımdan Powell’in ayrılması kaygı yaratıyor, çünkü Bush’un birinci dört yıllık dönemindeki ılımlılık ve istikrar unsuru, ikinci dört yılda orada olmayacak.”

Dışişleri Bakanı Colin Powell sadece dört yıl görev yapmak istediğini başından beri söylediğini, yerine yeni bir bakan atanıncaya kadar da göreve devam edeceğini belirtiyor.