ABD–Türkiye İlişkisinde PYD Sancısı Şiddetlendi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel’in Ankara ve Suriye’de Kürt bölgesinde yürüttüğü temaslar, Ankara ve Washington arasında uzlaşma değil, tam tersine gerilim yarattı.

Suriye’deki Amerikan askerlerinin üniformalarında YPG armaları taktıkları ortaya çıkınca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’yi ikiyüzlülükle suçladı.

ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Joseph Votel, hafta sonu Suriye’de Kürt özerk bölgeleri Rojava ve Kobani, ardından Ankara’ya ziyarette bulundu. Votel, Ankara’da Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile görüştü. Bu görüşme trafiği için ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD Özel Temsilcisi Brett McGurk, Twitter’daki mesajında, terör örgütü IŞİD’in başkenti konumundaki Rakka’ya yapılacak askeri operasyonun değerlendirildiğini duyurdu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nce (TSK), Votel’in ziyaretine ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı.

Org. Votel Suriye'de Kürt bölgesine ziyareti sırasında

Bugün ise Rakka’nın Kürt özerk bölgesine dahil edilmesi yönünde PYD Temsilcisi Garib Hassou’nun yaptığı iddia gündeme oturdu. Hassou’nun “Rakka, IŞİD’den kurtarıldıktan sonra Suriye’de kurduğumuz demokratik federal sistemin bir parçası olacak” yönündeki açıklaması “Bunun (Votel’in ziyareti çerçevesinde) PYD’ye ABD tarafınca verilmiş bir söz olduğu” iddiası Türkiye’de tartışılıyor.

Rakka’nın Kürtler’e verileceği iddiasının yanı sıra Suriye’deki ABD askerlerinin PYD-YPG kollukları kullandığına ilişkin fotoğraflar da Türk medyasına yansıdı. Bu fotoğraflara Türkiye’nin tepkisi sert oldu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bugün, “Terörle mücadelede çok iddialı olan bir ülkenin, bizim müttefikimizin, ABD'nin askerlerinin bir terör örgütünün armasını kullanması kabul edilemez. ABD'nin yaptığı çifte standarttır, ikiyüzlülüktür. Neymiş efendim kendi güvenliklerini sağlamak içinmiş (ABD’ye) Onlara tavsiyemiz Suriye’nin diğer bölgelerine gittikleri zaman DAEŞ’in, El-Nusra’nın, El-Kaide’nin armasını taksınlar, Afrika’ya gittikleri zaman da Boko Haram’ın armasını taksınlar” dedi.

Nihat Ali Özcan

Prof. Dr. Özcan: ‘Türkiye kabul edemez, tartışma sürecek’

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan TEPAV uzmanı Prof. Dr. Nihat Ali Özcan, öncelikle ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Votel’in “planlı” bir ziyaret yaptığına dikkat çekti. Özcan, “Son 2 yıldır ABD’nin Suriye’deki Kürt unsurları, PYD’yi de içine alan ve Suriye Demokratik Güçleri olarak tanımladığı bir yapı üzerine çalıştığını biliniyordu. Bu güçler ile Rakka’ya bir operasyon yapacağı da biliniyordu. Siyasi kararı hayata geçirmekten CENTCOM Komutanı sorumlu. Sonuçta CENTCOM Komutanı da Rakka operasyonu öncesinde gerek Irak’ta gerekse Suriye’deki hazırlıkları yerinde görmek amacıyla kendine verilen siyasi direktif çerçevesinde işin askeri alanda hayatı geçirilmesi için bölgede bir ziyaret gerçekleştirdi ve sonra da Türkiye’ye geldi” diye konuştu.

Votel’in anlaşıldığı üzere Türkiye’deki yetkililerle konuyu tartıştığını kaydeden Özcan, ABD ile Türkiye’nin bu konuda farklı bakış açılarının olduğunu anımsattı. ABD’nin oradaki varlığını “özel kuvvetler operasyonu” olarak tanımladığını belirten Özcan, sözlerini şöyle devam ettirdi:

“Özel kuvvetler operasyonu, destek verdiğiniz silahlı gruplara savaşabilecek kapasite kazandırmak, onları senkronize etmek, aynı zamanda eksikliklerini tamamlamak ve işbirliği içerisinde götürülen bir operasyon biçimi. Amerikan ordusu da, medyaya yansıdığı üzere 150 sonra 250 özel kuvvet mensubu buraya geldi. Bunlar sahada operasyona başladılar. Anlaşılan sahada operasyon başlaması da ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri diye tanımladığı ve ana iskeletini PYD’nin oluşturduğu bu yapının belirli bir kapasite kazandığını da ortaya çıkarıyor. Bu çerçevede baktığımızda; bu (PYD) arma takma işi kendi yaptıkları işin de bir parçası. Çünkü özel kuvvetler sadece askerlik yapmaz aynı zamanda o yereldekilerle empati kurarak, onlarla bazı ortaklıkları paylaşarak işini yürütür. Türkiye açısından baktığınızda can sıkıcı bir durum. Türkiye’nin düşman, terör örgütü olarak tanımladığı bir grubun armasını, müttefik bir ordunun askerlerinin takması kabul edilebilir değil. O yüzden reaksiyon gösteriyor. Ama Suriye Demokratik Güçleri diye tanımlanan YPG için iyi haber. Onlar da ABD ile ilişkilerini geliştirdiklerini, müttefik ilişkilerini derinleştirdiklerini ve onlardan çok şey öğrendiklerini ortaya koyuyor.”

Türkiye açısından bu fotoğraflarda görüldüğü üzere, “İncirlik’ten jetlerine kalkış izni verdiği ve işbirliği yaptığı müttefik bir ordu askerlerince terör örgütü dediği bir yapıya ait armalar takılmasını kabul edilebilir bulamayacağını” belirten Özcan, bu nedenle bunun Türkiye’de uzun süre tartışılacağını da vurguladı.

Çavuşoğlu’nun tepkisini de sorduğumuz Özcan, öncelikle tepkiyi iç politikaya dönük olarak da görmek gerektiğini anımsattı. Bunun yanı sıra tutarlı bir tepki olduğunu da kaydeden Özcan, ABD’nin kendi çıkarları için PYD ile işbirliğine gittiğini ve PKK ile bağını görmezden geldiğini dile getirdi. Türkiye’nin ise buna tepki vermemesinin mümkün olmadığını belirten Özcan, şimdi hem Türk-Amerikan ilişkileri hem de terörizmle mücadeleyi yeniden tartıştıracak yeni bir durum ortaya çıktığını söyledi.

Türk – Amerikan ilişkilerinde Suriye başlığı dışında farklı konular olduğunu hatırlatan Özcan, şimdi PYD kaynaklı kriz olacağını ancak her şeyin biteceği anlamına da gelmeyeceğini ifade etti.

Your browser doesn’t support HTML5

Nihat Özcan'la Söyleşi

Emekli Tuğgeneral ‘çuval krizi’ gibi gördü

ABD’li Komutan Votel’in temaslarını yakından izleyen uzmanlardan birisi de Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk idi. Aydınlık Gazetesi’ne açıklaması da dikkat çeken Solmaztürk, Amerika’nın Sesi’ne konuya ilişkin görüşlerini açıkladı.

Türk – Amerikan ilişkileri açısından bu son gelişmeyi endişeyle değerlendirdiğini belirten Solmaztürk, ABD Özel Kuvvetleri’nce 2003 yılında Kuzey Irak’ta Türk Özel Kuvvetleri karargahına baskında bulunulduğunu ve Türk subayların başına çuval geçirerek gözaltına işlemi yapıldığını hatırlattı. O dönemde 3 gün boyunca Türk subayları Bağdat’ta tutulurken Washington yönetiminden Türkiye’ye açıklama yapılmadığını söyleyen Solmaztürk, 13 yıl sonra şimdi daha vahim bir gelişme yaşandığını gördüğünü ifade etti. Solmaztürk, “Bunun sonuçları bakımından sadece hükümet açısından değil Türk toplumunda böylesi hassasiyet olan bir konuda açıkça göstere göstere üniformalarda bu armalar takılması, sergilenmesi çok açık olarak Türkiye’ye bir mesajdır. Çok dostane bir mesaj olduğunu, müttefiklere yakışan bir mesaj olduğunu zannetmiyorum. Bu olay, aynı 2003 olayı gibi sadece iktidar partisi tarafından değil diğer partiler tarafından da unutulmayacaktır. Türk – Amerikan ilişkilerine ve potansiyel işbirliğine çok büyük, kalıcı bir zarar verdiğini düşünüyorum. Bu nedenle de üzüntülü ve endişeliyim” dedi.

Votel’in ziyaretini de sorduğumuz Solmaztürk, görüşmelerdeki taraflardan biri olmadığı için söylediklerinin spekülasyon gibi görüleceğini, ancak durumu açık bulduğunu ifade etti. Solmaztürk, “Türk Hükümeti, hem iç siyasette hem de dış siyasette sıkıştı ve tek başına kaldı. Dışarıda dostu ve müttefiki kalmadığı gibi iç siyasette de herkes ile kavgalı. Milli siyaset üretilmesi gereken bir aşamada bundan uzak. Gelişmeleri kontrol etme yeteneğini yitirdi. Türk Hükümeti böylesine zayıf iken ne alabilirsek alalım yaklaşımı içerisinde Batı ve ABD’nin hareket ettiğini görüyorum” diye konuştu. Ancak Solmaztürk, Türkiye’nin tüm bunları ileride unutacağı konusunda ise yanıldığını da sözlerine ekledi.

Your browser doesn’t support HTML5

Haldun Solmaz'la Söyleşi

Pentagon’un açıklaması

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Peter Cook, dünkü basın brifinginde, Rakka çevresinde Amerikan askerlerinin YPG arması taktıklarını gösteren fotoğrafların sorulması üzerine, fotoğraflarla ilgili doğrudan bir yorumda bulunmadı ancak genel uygulamada özel operasyon kuvvetlerinin belirli bölgelerde kendi güvenlikleri için yerel halkın içine karışabildiğini söyledi.

Cook, “Fotoğraflarla ilgili yorum yapmayacağım. Şunu söyleyebilirim; özel operasyon kuvvetleri belirli bölgelerde görev yaptıklarında kendilerini koruma ve güvenliklerini artırma gayesiyle yerel halkın arasına karışmak için elinden geleni yapar” dedi.

Bir soru üzerine, Amerikan askerlerinin geçmişte de bazı ortak güçlerin sembollerini ve kimliklerini belirten işaretlerini taktıklarının görüldüğünü ifade eden Cook, Suriye’deki özel operasyon kuvvetlerinin ön cephede yer almadığını, IŞİD’e karşı savaşan güçlere danışmanlık ve yardım misyonu yürüttüğünü belirtti.