Türkiye genelinde birinci basamak sağlık hizmetini yürüten aile hekimleri, 81 ilden temsilcileriyle Sağlık Bakanlığı’na yaşadıkları ekonomik sıkıntıyı ve özlük hakları taleplerini duyurmak üzere başkentte “Aile hekimliği hizmeti durma noktasına geldi” uyarısında bulundu.
Your browser doesn’t support HTML5
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu çağrısıyla Ulus Heykeli önünde farklı illerden aile hekimlerinin katılımıyla yapılan ortak basın açıklamasında, TBMM’ye sunulması sorasında AKP’nin geri çektiği teklif yerine özlük haklarını iyileştirecek ve tüm sağlık meslek çalışanlarını kapsayacak yasa teklifi sunulması yanı sıra ekonomik sıkıntılarına çözüm talep edildi. Bu kapsamda iki gün süreyle iş bırakma eylemi yapılacağı açıklandı.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Cumhurbaşkanlığı tarafından 30 Haziran 2021’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe konan “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği”nin (https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/21.5.4198.pdf) ifade özgürlüğü aleyhindeki hükümleriyle hekimler üzerinde “sözleşme fesih baskısı” kurulduğu görüşünde.
AHEF’in açıklamasında, halkın ilk başvurduğu sağlık kuruluşu olmalarına rağmen kamu veya belediye binalarında hizmet vermesleri sağlanmadığı için çok sayıda aile hekiminin kira, elektrik, doğalgaz ve su giderleri nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşadığı vurgulandı.
AHEF Başkanı ve aile hekimi Kemal Noyan’ın okuduğu açıklamada, “Sağlıkta dönüşüm ile birlikte verilen sözler unutulmuş, aile sağlığı merkezleri modernize edilmek yerine kaderlerine terk edilmiştir. Birçok aile sağlığı merkezi fahiş artan elektrik, doğalgaz faturalarını ödeyememekte, artan personel giderlerini karşılayamamaktadır. Yakın zaman içerisinde Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan ve ücretleri aile hekimleri tarafından karşılanan 20.000 ’e yakın yetişmiş sağlık çalışanı işsiz kalacak, aile sağlığı merkezlerinde verilen birçok hizmet durma noktasına gelecektir. Bizlere söz verildiği gibi, aile hekimliği başına düşen nüfuslar azaldıkça enflasyona karşı aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının hak edişlerinde iyileştirilme yapılmamış, pandemi döneminde bile, negatif performansa dayalı angaryalar arttırılarak aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları değersizleştirilmiştir. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları olarak makul bir ödeme, hak ettiğimiz bir emeklilik yaşamı istiyoruz. Aile sağlığı merkezi gider ödemelerinin, ASM gider artışına paralel olarak artırılmasını istiyoruz” denildi.
Açıklamada, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya “Asgari ücrete yakın hakediş alan aile sağlığı çalışanı ebe ve hemşire, yoksulluk sınırında hakediş alan aile hekimleri, son bir ay içerisinde 197 ve son bir yıl içerisinde ülkesini terk eden binlerce hekim, sizlerin eseridir. Buradan açık bir şekilde haykırıyoruz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” tepkisiyle seslenildi.
İktidar ve Bakan Koca’dan sağlıkta şiddete kalıcı çözüm üretmesinin beklendiği işaret edilen açıklamada, “Kışkırtılmış sağlık talebi, artan angarya ve iş yoğunluğu altında ezilen sağlık çalışanları her gün dozu artan şiddet ile karşı karşıya kalmaktadır. Hekimleri ve tüm sağlık çalışanlarını şiddetin hedefi haline getiren itibarsızlaştırıcı söylemlerden derhal vazgeçilmelidir. Arttırılmış cezalarla Etkin Sağlıkta Şiddet Yasası çıkartılmalı adli merciler sağlıkta şiddet durumunda kanunları şiddeti caydırıcı ve etkili bir şekilde uygulamalıdır. Aksi takdirde bu şiddetin faili siz olacaksınız” ifadeleri kullanıldı.
Halka eyleme destek vermeleri çağrısı da yapıldı
Aile hekimleri adına halka da seslenilerek, “Aldığımız eğitimin kutsallığı gereği sizlere şifa dağıtmak bizim için en büyük görevdir. Bizler ilk nefesten son nefese kadar her türlü sağlık hizmetinde sizlerin yanınızdayız. Milletimizin sağlıkla yaşaması sağlıkla yaşlanması, her türlü koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetine ulaşımının kolaylaştırılmasını sağlamak için varız. Bizler sizlerin ailenizin bir parçası, hanenize en yakın sağlık neferleriyiz. Bebek ve erişkin aşılama, bebek, çocuk, kadın, gebe, lohusa izlem, kanser taramaları, laboratuvar hizmetleri, poliklinik hizmetleri, kronik hastalık takipleri ve daha sayamayacağımız birçok çalışma ile halkımızın yaşam süresini uzattık. Ancak Hekimler olarak kendi ömrümüzü kısalttık. Bugün hekimler olarak ortalama 60 yaşını göremiyor aldığımız eğitimin güçlüğü, çalışma şartlarımızın yüksek stresi altında sağlıkla yaşlanamıyoruz. Başa çıkılması mümkün olmayan iş yükü ve mobbing altında eziliyoruz. Adil, demokratik, insanca bir çalışma ortamı istiyoruz” denildi.
Hekimler neden eylem yapıldığı anlattı
Aile hekimleri VOA Türkçe aracılığıyla neden eylem kararı almak zorunda kaldıklarını aktardı:
İzmir Aile Hekimliği Derneği Başkanı Dr. Muhteber Çolak: “Aile hekimliği ceza sözleşme yönetmeliği olan 30 Haziran’da çıkarılan yönetmeliğin iptal edilmesi ya da revize edilmesini istiyoruz. Etkili bir sağlıkta şiddetin önlenmesini istiyoruz cari giderlerimizi için ödeneklerimiz için enflasyon oranında artış istiyoruz. Uygulamaların ortak kararlar alınarak verilmesini yani çalışma barışı istiyoruz. Tehditle uygulama yapmak istemiyoruz. Şuralarda mücadele etmek yerine hastalarımıza bakmak istiyoruz. Bizim görevimiz vatandaşlara sağlık hizmeti vermek ama başka türlü sesimizi duyuramıyoruz.”
Elazığ Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Murat Gönül: “Bizim 30 Haziran’da çıkarılan yönetmeliğimizden maalesef hiç kimse haberdar değil. Gece yarısı birden bir yönetmelik çıktı biz bundan dolayı buraya geldik. Biz böyle baskın gibi çıkarılan yönetmelikler istemiyoruz eğer uygulayacak olan bizlersek lütfen bizlere de danışmalarını istiyoruz. Bizim itirazlarımızdan sonra bazı iyileştirmeler oldu. Vatandaş bize tedavi için gelmiyorsa tedavisini yerine getirmiyorsa biz neden hatalı oluyoruz. Bunlara da dikkat edilmeli.”
İstanbul Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ali Köme: “Bugün iş bırakma eyleminde taleplerimiz ortak. Artık şiddete dur demelerini, kaybedilen özlük haklarının verilmesini istiyoruz. Salgında yoğun bir iş yükü döneminin altından kalktık. Bunun karşılığının verilmediğini düşünüyoruz. Şiddete son verecek yasaların çıkarılmasını istiyoruz. Aylardır mali iyileştirme beklerken ceza uygulamalarıyla karşılaştık. Taleplerimiz çok değil, çözüm bulunabilir, idareciler bunu yapabilirler.”