Almanya’da artan Corona virüsü enfeksiyonu vakaları ve hastanelerin yoğun bakım servislerinin dolması, salgında dördüncü dalga endişesini arttırıyor.
Geride kalan günlerde 24 saat içinde yeni vaka sayıları 28 bine yaklaştı. Haftalık 100 bin kişideki vaka sayısı insidans değeri de 150 sınırına gelerek geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle eş değere ulaştı.
Yoğun bakımda yatan hasta sayısının daha şimdiden geçen yılın Aralık ayı sayılarına ulaşması sonrasında hastanelerden, "kapasitemizin sınırlarına dayandık" uyarıları gelmeye başladı. Salgın sürecinde son 1,5 yılda sağlık sektöründe, özellikle de yoğun servislerde çalışan her dört kişiden birinin yorgunluk ve aşırı zorlanma nedeniyle işinden ayrılması, sorunun daha da büyümesine neden olan bir gelişme.
Aşılamada istenilen rakamlara ulaşılamadı
Sağlık uzmanları ve çok sayıda siyasetçi, aşılama kampanyasında ümit edilen rakamlara ulaşılamamasını ve kamuoyunda salgına karşı ilgisizlik oluşmasını, son duruma neden olarak gösteriyor. Almanya, sene başında hızla ilerleyen aşı kampanyasıyla epey yol aldı, ancak aşılananların sayısı yaz aylarında neredeyse durma noktasına gelince, yüzde 66’lık tam aşılanma oranıyla Fransa, İspanya ve İtalya gibi pek çok başka Avrupa ülkesinin gerisine düştü.
Yapılan araştırmalar, halen aşı yaptırmamış olanların, yapılan kampanyalara rağmen aşılanmaya niyeti olmadığını gösteriyor. 26 Eylül’de yapılan seçimden sonra yeni hükümet kurulana kadar geçici olarak başbakanlık görevini sürdüren Angela Merkel, bu şartlar altında önümüzdeki kış aylarının çetin bir salgın sürecine sahne olacağı uyarısında bulundu. Merkel, özellikle aşılanmayanlara yönelik sert tedbirlere başvurmanın kaçınılmaz olacağını duyurdu ve eyalet başbakanlarını, 11 Kasım Çarşamba günü, alınacak önlemleri konuşmak üzere Corona Zirvesi’ne davet etti.
Ülkenin en büyük eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya’nın başbakanı Hendrik Wüst ve başkent Berlin eyaletinin başbakanı Michael Müller de Merkel’e destek vererek, salgın eşliğinde zor bir kış öncesinde ortak bir strateji için biraraya gelmenin gerekli olduğunu vurguladı.
Yeni önlemler gündemde
Çeşitli kaynaklar, Merkel’in eyalet başbakanlarıyla, okul içi ve dışında tekrar maske takmanın zorunlu hale getirilmesinden başka, aşı olmayanlar için yaşamı zorlaştıracak bir dizi önlem planladığını aktarıyor. Buna göre, ülke çapında 2G olarak tanımlanan, Türkçe karşılığı "aşı olmuş veya Corona geçirmiş" anlamına gelen modele geçilmesi hedefleniyor. Plan doğrultusunda; restoran, sinema, bakım ve huzur evleri, spor salonları, yüzme havuzları, kuaförler, oteller, kantinler ve kültürel etkinliklerin düzenlendiği alanlar gibi tüm kapalı alanlara girişlerde söz konusu "2G" şartı aranacak. Şu ana kadar kamusal kapalı alanlara aşılanmamış olan, ancak negatif test ibraz ederek girebiliyordu.
Öte yandan Sağlık Bakanı Jens Spahn, bir süre önce kapatılan, ancak her ihtimale karşı hazır tutulan aşı merkezlerinin yeniden açılacağını duyurdu. Hükümet, yıl başından sonra tüm vatandaşlara sağladığı ücretsiz Corona virüsü testi hizmetinde de sınırlamaya gitmiş, 11 Ekim’de ücretsiz test merkezlerinin çoğunu kapatma kararı almıştı.
Spahn, bir an önce 60 yaş üstü kişilere üçüncü aşıların yapılmasını, ardından da 12 yaş üstü herkese takviye doz aşıların yapılmasını istedi.
Almanya’da şimdiye kadar yaklaşık 57 milyon 800 bin kişi ilk aşısını, 55 milyon 600 bin kişi de iki doz aşısını olmuş durumda. Tazeleyici nitelikteki üçüncü doz aşınınsa şimdiye kadar yaklaşık 2 milyon bin kişiye yapıldığı belirtiliyor.