Almanya’nın Hamburg kentinde bir cami, 11 Eylül 2001’de New York ve Washington’daki terör saldırılarını düzenleyen kişiler tarafından kullanıldığı gerekçesiyle kapatıldı.
Almanya’nın ikinci büyük kenti olan Hamburg, Alman güvenlik birimlerinin gözlem ve raporlarına göre son yıllarda radikal İslamcılar için ülkenin, hatta Avrupa’nın çekim merkezine dönüştü. Kentin uluslararası ticaret limanı ve serbest ticaret bölgesi olması nedeniyle kontrol mekanizmasının zor işlediğini belirten yetkililer, Ortadoğu ve Kafkas kökenli radikal İslamcıların Hamburg’da biraraya geldiğinden ya da saklandığından şüpheleniyor. Nitekim Anayasayı Koruma Örgütü’nün son raporunda da bu duruma dikkat çekilmişti. O yüzden Hamburg eyaletine bağlı polislerin bu sabah saatlerinde göçmen nüfusun ağırlıklı olduğu Sankt Georg semtindeki Tayyibe Camii’ne baskın yapması, caminin yanısıra cami ile bağlantılı Tayyibe adı altındaki kültür derneğinin de faaliyetlerini yasaklaması büyük bir sürpriz olarak karşılanmadı. Yetkililer dernek ve cami ile bağlantılı olduğu tahmin edilen dört ayrı eve de baskın düzenleyerek arama yaptı, yapılan aramalarda bilgisayarlara, çeşitli evrak ve malzemelere el konulduğunu duyurdu.
Söz konusu cami 2001'deki 11 Eylül saldırılarından bu yana izleme altındaydı. 11 Eylül saldırılarını düzenleyen 19 hava korsanının elebaşısı Muhammed Atta’nın, Amerika’ya gitmeden önce yaşadığı Hamburg’da o zamanki adıyla El-Kudüs caminde cemaat üyesi olduğu ve burada namaz kıldığı biliniyor. Aynı şekilde 11 Eylül saldırılarının gerçekleşmesine yardım ettiği gerekçesiyle Almanya'da cezaevinde bulunan Faslı Münir El Mutassak'in yakalanmadan önce camiye geldiği açıklandı. Motassadeq, 2007 yılında çıkarıldığı mahkemede 11 Eylül saldırganlarına yataklık yapmak suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hamburg Eyaleti İçişleri Bakanı Christoph Ahlhaus, ‘Kültür Derneği adı altında Almanya'da faaliyet gösteren radikal İslamcılara hoşgörü gösterilemeyeceğini’ söylerken, Hamburg’un radikal İslamcıların beşiği olmasını engelleyeceklerini, sadece geçen yıl içinde bu camiye devam eden kişilerden en az onunun Pakistan ve Afganistan'a gittiğini, burada terör kamplarına katıldığını saptadıklarını duyurdu. Alman güvenlik birimleri, radikal İslamcılar’ı, Almanya’daki güvenlik konusunda en büyük tehdit olarak tanımlıyor. Konuyla ilgili sızan bilgilere göre, son Anayasayı Koruma Raporu’nda radikal İslamcı olarak tanımlanan örgütlere yönelik baskının önümüzdeki dönemde artırılması amaçlanıyor. Liberal FDP partisinden milletvekili Serkan Tören, radikal örgütlere yönelik politikayı doğru bulduğunu, ancak ülkedeki Müslümanların genelleştirilmemesine özen gösterilmesinı taleb ediyor.
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, bundan kısa bir süre önce Hamas örgütü adına bağış topladığı gerekçesiyle, ‘Uluslararası İnsani Yardım Teşkilatı’ IHH adlı Türk kuruluşunun ülkedeki faaliyetlerini yasaklamıştı.