Ankara Cihatçılarla Mücadelede Samimi mi?

Hayat Boumeddiene ve kendisine eşlik eden bir adam, 2 Ocak'ta İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pasaport kuyruğunda görüntülenmişti

Fransız polisinin aradığı terör zanlısı kadının Paris’teki terör olaylarından hemen önce Türkiye’ye giriş yapıp Suriye’ye geçtiği ortaya çıktı. Şüpheli kadının Suriye’ye Türkiye üzerinden gitmesi, Ankara’nın teröre karşı yeterince işbirliği yapıp yapmadığı endişesini arttırıyor.

Paris’te Charlie Hebdo saldırısından önce Hayat Bumedyen İstanbul’da birkaç gün kaldıktan sonra Suriye’ye kaçakçıların yardımıyla gitti.

İstanbul Süleyman Şah Üniversitesi öğretim üyesi Cengiz Aktar, Bumedyen’in Türkiye üzerinden Suriye’ye geçmesinin Ankara’yı güç duruma soktuğunu söyledi. “Bu Türkiye’nin imajını zedeledi” diyen Aktar, “Suriye ve Irak’taki savaşçılarla pasif işbirliği” içinde olmakla suçladığı Türkiye üzerinde zaten dikkatlerin toplandığını belirtiyor. Aktar, “Bugün de dünya basınında Türkiye, Paris saldırısına karışmakla suçlanan bir kadınla anılıyor. Bu durum da Türkiye açısından çok kötü” diye konuştu.

Türkiye, Batı pasaportlu cihatçılara Suriye ve Irak’taki IŞİD militanlarına katılmaları için geçiş yolu sağladığını savunan Batılı devletler tarafından, giderek artan bir şekilde eleştirilere hedef oluyor.

Alman iç istihbarat şefi Hans Georg Maassen, IŞİD saflarına katılan 550 Alman vatandaşının yüzde 90’nının Türkiye üzerinden gittiğini açıkladı.

Ancak köşe yazarı Semih İdiz, Bumedyen’in Avrupa’dan kaçışını sağlayan koşulların Türkiye’nin Avrupa’ya yönelik hayal kırıklığını ortaya koyduğunu savunuyor.Ankara, Batı’nın cihatçılar hakkında kendilerine yeterince ve zamanında bilgi vermediğinden uzun zamandır şikayetçi. Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan, bu ayın başlarında Türkiye’nin binlerce cihatçıyı sınırdışı ettiğini ve 7 bin kişinin de ülkeye girişlerini engellediğini açıkladı.

Ancak bu iddialara rağmen Semih İdiz, Türkiye’nin Batı’nın artan kuşkularını gidermek için çok çaba sarf etmesi gerekeceğini söylüyor. Durumun aslında “Türk hükümetinin İslam eğiliminden” kaynaklandığını savunan İdiz, Türkiye’nin IŞİD’e karşı mücadelede sorumluluk alma konusunda isteksiz davrandığını belirtiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail ve Batı karşıtı çıkışlarını ve Paris saldırıları sonrasında Batı’yı ikiyüzlülükle suçladığını hatırlatan İdiz, Türkiye’nin gözlem altında olduğunu ve sınırlarını yeterince denetlediği izlenimi bırakmadığını kaydediyor.

Her ne kadar Türk yetkililer, Bumedyen’i göz göre göre ellerinden kaçırdığı yönünde Batı’nın suçlamalarına kızsa da, Batılı müttefikler Türkiye’nin IŞİD’le mücadeleye verdiği desteği sorgulamaya devam edecek gibi görünüyor. Bununla birlikte uzmanlar, NATO müttefiklerinin çekinceleri olsa da, Suriye’yle 900 kilometre sınırı bulunan Türkiye’nin IŞİD’le savaşta hayati önemi bulunduğuna dikkati çekiyor.