Aşık Veysel UNESCO’da anıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 24 kişilik sanatçı kadrosuyla hazırladığı “Aşık Veysel: Dostlar beni hatırlasın” adlı gösteri, ozanın en çok bilinen eserleri eşliğinde Paris’te UNESCO binasında yapıldı

“Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın” dizelerini miras bırakan ünlü halk ozanı Aşık Veysel (Veysel Şatıroğlu), ölümünün 50. yılında, Paris’te Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) binasında anıldı.

Aşıklık geleneğini 2009 yılında “somut olmayan kültürel miras” kabul eden UNESCO, bu geleneğin en büyük temsilcilerinden halk ozanı Aşık Veysel’in 50. ölüm yıldönümünü, Kasım 2021’de gerçekleştirdiği 41. Genel Konferansı’nda UNESCO Anma ve Kutlama Yıldönümleri arasına almıştı.

2023, 29 Aralık 2002’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de Türkiye’de “Aşık Veysel Yılı” olarak kabul edilmiş; ulusal ve uluslararası etkinliklerle kutlanması kararlaştırılmıştı.

Your browser doesn’t support HTML5

UNESCO’dan Aşık Veysel’e büyük anma


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 24 kişilik sanatçı kadrosuyla hazırladığı “Aşık Veysel: Dostlar beni hatırlasın” adlı gösteri, ozanın en çok bilinen eserleri eşliğinde Paris’te UNESCO binasında yapıldı.

Projeyi UNESCO ile birlikte gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Paris’e gelen Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, açılışta yaptığı konuşmada, halk ozanı Veysel’in türkülerinin evrensel boyuta ulaştığını söyledi.

Mumcu, “Bugün Türk halk edebiyatında ayrıcalıklı bir yere sahip olan Aşık Veysel’in şöhretinin ülke sınırlarını aştığını memnuniyetle görüyoruz. Görmeyen gözlerine tezat, kapısı ardına kadar açık gönül gözünün ürettiği, sade ve gösterişten uzak eserler bugün tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu evrensel değerleri bizlere bir kere daha hatırlatmaktadır” dedi.

Türkiye’nin UNESCO Daimi Büyükelçisi Gülnur Aybet’in yeniden düzenleyerek sanatçı Murat Karahan ile seslendirdiği Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsü için çekilen video klip etkinlikte ilk kez yayınlandı.

Veysel’in müziğinin evrenselliğine vurgu yapan Büyükelçi Aybet, etkinliğin onun felsefesini, insanlığa ve hayata olan sevgisini bütün dünyaya UNESCO üzerinden tanıtmak amacıyla yapıldığını söyledi.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Taner Karadağlı ve yardımcısı Sükun Işıtan'ın seslendirdiği “Aşık Veysel, Dostlar Beni Hatırlasın” gösterisinde, Sivas’ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde doğan Veysel'in yedi yaşında görme duyusunu kaybetmesinin ardından yaşadıkları, çocukluğu, ailesi ve şiirleri anlatıldı. Gösteriye, Devlet Opera ve Balesi sanatçıları da danslarıyla eşlik etti.

Aşık Veysel’in Yunus Emre, Karacaoğlan ve Pir Sultan gibi büyük halk ozanlarından etkilenişi, Ahmet Kutsi Tecer ile karşılaşıp Halk Ozanı Belgesi alması, Atatürk ve Cumhuriyet'e yazdığı şiiri ve sonrasında Atatürk'ü görmek için üç ayda Ankara’ya üç ayda yürüyüşünü aktaran görüntüler türküler eşliğinde sunuldu.

Aşık Veysel’in, Kültür Bakanlığı sanatçıları tarafından seslendirilen birbirinden ünlü “Uzun İnce Bir Yoldayım, Güzelliğin On Para Etmez, Kara Toprak” gibi eserleri birbiri ardına, UNESCO’nun genel kurul ve genel konferanslarının yapıldığı 1 Nolu Salon’unda yankılandı. Gösteri, pek çok sanatçıya ilham olan, defalarca yorumlanan “Kara Toprak” ve "Dostlar Beni Hatırlasın" türküsüyle son buldu.

Aşık Veysel'in torunu Çiğdem Özer VOA Türkçe'ye konuştu

Torunu Çiğdem Özer: “Gurur duydum”

Veysel ailesi adına gösteriye davet edilen torunu Çiğdem Özer, VOA Türkçe’ye gösterinin ardından Aşık Veysel’in mesajlarının evrensel olduğunu ve bunun UNESCO’da açıkça görülmesinden mutluluk duyduğunu söyledi. Özer, şöyle konuştu:

“Bugün UNESCO’nun merkezinde Aşık Veysel’i andık. Bugünün anlamı benim için farklıydı. Program, İngilizce ve Fransızca eşzamanlı tercümelerle yapıldı. Yurtdışında, UNESCO’nun hümanist ve zengin iç yapısıyla hem kendi dünyasını anlatan, hem de insanlığa barış ve sevgi dolu şiirler bırakan Aşık Veyselimiz’i burada anmak, yabancı konuklarla bir araya gelerek, O’nun ne kadar evrensel olduğunu görmek, benim için çok gurur verici ve anlamlıydı. Aşık Veysel o mesajları bütün insanlık için yazmış. Sivrialan köyünden Paris’e ya da Paris’ten Japonya’ya, Japonya’dan dünyanın başka yerlerine uzanan her yerde, herkesin gönlünde Aşık Veysel’in mesajları var.”

Türkiye’den 33 isim

UNESCO Genel Konferansı tarafından, Türkiye’den bugüne kadar kabul edilen 33 anma ve kutlama yıl dönümü var. Atatürk’ün doğumunun 100. yıldönümü (1981), Yunus Emre’nin doğumunun 750. yıldönümü (1991), Fuzuli’nin doğumunun 500. yıldönümü (1995), Nasreddin Hoca’nın ölümünün 700. yıldönümü (1996), Mimar Sinan’ın vefatının 400. yıldönümü (1996), Nazım Hikmet’in doğumunun 100. yıldönümü (2002) bu özel yıldönümlerinden bazıları.

Aynı şekilde Mevlana Celaleddin-i Rumi, Halide Edip Adıvar, Ahi Evran ve Hacı Bektaş Veli gibi Anadolu kültür ve siyaset adamlarının yıldönümleri de UNESCO tarafından uluslararası kutlama programına alındı.

Örgüte doğum ya da ölüm yıldönümleri anma ve kutlama için önerilen isimlerin, kurumun eğitim, kültür, doğal bilimler, sosyal ve insani bilimler ile iletişim alanlarındaki ideal ve misyonlarıyla doğrudan bağlantılı olması; toplumlar arasında daha sıkı ilişkileri, barış ideallerini, kültürel diyaloğu ve karşılıklı anlayışı teşvik etmesi nitelikleri aranıyor.