Deprem Sonrası Yeniden Plansız İmar Tartışması

Hatay

Kahramanmaraş merkezli 7,7 büyüklüğündeki deprem sonrası can kaybı ve yaralı sayısı artmaya devam ediyor. 6 bin kadar binanın çöktüğü ya da hasar aldığı açıklandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremler sebebiyle, 10 ilde 3 aylık olağanüstü hal etti.

VOA Türkçe’ye konuşan uzmanlar, deprem kuşağında yer alan Türkiye’de asıl riski depremin kendisinin değil, ‘güvensiz yapıların’ oluşturduğunu söylüyorlar. Mimar ve mühendisler en önemli noktanın deprem gerçeğiyle yaşayabilmek ve tüm planları buna göre yapmak gerektiğini vurguluyorlar.

İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Özer Akkuş, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada sadece deprem yönetmeliğine göre yapı güvenliğinin tartışılamayacağını söyledi. Akkuş, “Bir bina işçilik hatasından yıkılabilir, malzeme yapısından yıkılabilir. Temel sorun şurada başlıyor; yapı stokumuzun sadece konutlar değil köprülerin, barajların, viyadüklerin, alt geçitlerin deprem güvenirliği açısından, sağlıklı bir tespiti yok” dedi.

‘’Yapıların denetiminde netlik yok’’

Akkuş, yapıların yapıldıktan sonra üzerinde bir değişiklik olması ile ilgili tespit çalışmalarının olmadığını vurguladı. Bu nedenle değişiklikleri tespit edemediklerini söyleyen Özer Akkuş bunun kamusal bir görev denetimi olduğunu ama bu görevin yerine getirilmediğini belirtti.

Your browser doesn’t support HTML5

Deprem Sonrası Yeniden Plansız İmar Tartışması

İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi, “Ancak 2000 yılında yapı denetiminin başlamasından sonra ‘ülkemiz açısından yeterli oldu mu’ diye sorarsanız henüz net şekilde ifade edemeyiz. Yapı üretim aşamasında inşaat mühendisi şantiyede aslında çalışamıyor. Bu kağıt üzerinde kalıyor. Bu bir sorun, yapılar yapıldıktan sonra denetlenememesi bir sorun, mühendislik eğitimi seviyesinin düşmesi bir sorun, mühendislerin yetkinliklerinin belgelendirilememesi bir sorun, mühendislik hizmeti almamış binaların imar affı ile ruhsatlandırılması bir sorun. Sorunlar çığ gibi. Ne yazık ki ulusal stratejik eylem planlarının yüzde 10-15’ini hayata geçiremedik. Büyük bir kısmı geçmedi. Aldığımız kararları hızlı bir şekilde hayata geçirmeye ihtiyacımız var” diye konuştu.

Akkuş sorunların çözümüne ilişkinse, “Bu ülkenin mühendislik birikimi, afet yönetimi birikimi bu ülkeye yeter. Önemli olan bu iktidarın kararlı bir şekilde bunları hayata geçirip sivil toplum kuruluşlarının, kamu kurumlarının üzerine düşen görevleri tamamlaması. Ne yazık ki 20 yıldır tartıştığımız noktadan çok da ileri gidemedik” ifadelerini kullandı.

Mimarlar Odası: ‘’Yapı denetimlerini kamu yapmalı’’

VOA Türkçe’nin konuştuğu Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Karakuş Candan da en son yapılan imar affında binanın dayanıklı olup olmadığını mülkiyet sahibine yükleyen bir yaklaşım olduğuna dikkat çekti. Candan, bu denetim süreçlerinin hepsinin kamu tarafından yapılması gerektiğini vurguladı.

1999 depreminden sonra deprem yönetmeliği çıktığını ancak sonraki depremlerde özellikle kamu yapılarının ciddi hasarlar gördüğünü söyleyen Candan, “Demek ki kontrollerde inanılmaz derecede ihmallerle karşı karşıyayız” dedi.

“Her afetten nimet çıkardılar”

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Candan, “1999 depremi oldu ‘bir milat’ denildi; Van depremi oldu yine ‘bir milat’ denildi. Her depremden sonra, halk arasında bir söz vardır ‘afet nimettir’ diye bu afetten nimet çıkarttılar. Yani Van depreminden sonra kentsel dönüşüm adı altında, afet riski altındaki alanlara ilişkin bir yönetmelik çıktı. 1999 depreminde deprem yönetmeliği çıktı ama her süreçten sonra bir rant organizasyonu ile karşı karşıya kalındı. Mesela Hatay’da kentsel dönüşüm sürecine girilmeden önce ‘çok ağır hasarlı bu yapıların dönüştürülmesi gerekiyor’ denildi ama Hatay’da EXPO’ya bütçe ayrıldı, bunlara değil. Meslek örgütlerimiz kamuoyuna defalarca kez açıklama yaptılar yani olası bir depremde ‘burası çökecek, EXPO’ya değil deprem master planlarına ve güçlendirmeye para ayırın’ diye. Gerçekleşti mi gerçekleşmedi. Bugün Hatay’da yaşanan sorunların büyük bir kısmı bu’’ diye konuştu.