2020 Nobel Kimya Ödülü, gelecekte kalıtsal bazı hastalıkları, hatta kanseri tedavi etme olasılığı bulunan ve "moleküler makas" olarak bilinen gen biçimlendirme teknolojisini geliştiren iki kadın araştırmacıya verildi.
BREAKING NEWS: The 2020 #NobelPrize in Chemistry has been awarded to Emmanuelle Charpentier and Jennifer A. Doudna “for the development of a method for genome editing.” pic.twitter.com/CrsnEuSwGD
— The Nobel Prize (@NobelPrize) October 7, 2020
Fransız mikrobiyoloji uzmanı Emmanuelle Charpentier ve Amerikalı biyokimya uzmanı Jennifer A. Doudna'nın geliştirdiği CRISPR/Cas9 teknolojisi; hayvan, bitki ve mikroorganizmaların DNA'sını son derece hassas ve hatasız şekilde değiştirmede kullanılıyor.
“Çığır açacak tedavi yöntemlerine ön ayak olacak”
Nobel Kimya Komitesi Başkanı Claes Gustafsson, yaptığı açıklamada, "Hepimizi etkileyen bu genetik aygıtın olağanüstü gücü var. Bu teknoloji temel bilimde devrim yapmakla kalmadı, aynı zamanda yeni ürünler geliştirilmesine katkıda bulundu, çığır açacak yeni tıbbi tedavi yöntemlerin geliştirilmesine de ön ayak olacak" dedi.
Emmanuelle Charpentier, awarded this year’s Chemistry Prize, was born in 1968 in Juvisy-sur-Orge, France.She is Director of the Max Planck Unit for the Science of Pathogens, Berlin, Germany.https://t.co/We8u3YEtXEhttps://t.co/RoRDbHAOHx#NobelPrize pic.twitter.com/oM2oswF1Ca
— The Nobel Prize (@NobelPrize) October 7, 2020
Gustafsson, CRISPR teknolojisinin sonucu olarak "genetik hasarı tamir etmek için" her genin artık düzeltilebildiğini, teknolojinin "insanlığa olağanüstü imkanlar sağlayacağını" söyledi.
Ancak Gustafsson, "Bu teknolojinin büyük gücü, onu çok dikkatli kullanmamız gerektiği anlamına da geliyor" dedi.
Uluslararası kamuoyu, bilim dünyasında ciddi etik soruların da gündeme gelmesine yol açan CRISPR'ın varlığından ilk kez 2018 yılında, Çinli bilimadamı Dr. He Jiankui'nin, AIDS hastalığına yol açan HIV virüsüne karşı direnç geliştirmek amacıyla dünyanın ilk genetiği değiştirilmiş bebeklerinin doğumuna katkıda bulunduğunu açıklamasıyla haberdar oldu. Dr. Jiankui'nin çalışmaları, insanlar üzerinde yapılan tehlikeli deneyler olduğu gerekçesiyle dünya çapında kınandı. Bunun nedeni, insan geninde yapılan değişikliklerin gelecek nesillere de aktarılma tehlikesi bulunan istenmeyen değişikliklere de yol açabilme riskiydi. Dr. Jiankui, halen hapiste bulunuyor.
Uluslararası uzmanlardan oluşan bir panel, Eylül ayında yayınladığı raporda, bebeklerin genetiğini değiştirmeye çalışmanın halen çok erken olduğunu, bunun için gerekli olan bilim ve teknolojinin güvenli olması için henüz yeterince gelişmediğini bildirdi. Panel, bu teknolojiyi geliştirmek isteyen ülkeler için bir yol haritası da belirledi.
Just in: 2020 Chemistry Laureate Emmanuelle Charpentier sent us this photo right after she found out the news of this year%27s #NobelPrize.Our exclusive phone interview with her is on the way! pic.twitter.com/oiGKv4OBMf
— The Nobel Prize (@NobelPrize) October 7, 2020
“Berlin'de bulunan 51 yaşındaki Fransız uzman Charpentier, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nin Stockholm'de yaptığı açıklama üzerine çok duygulandığını söyledi.
Nobel Kimya Ödülü ilk kez iki kadın araştırmacının oldu
Charpentier, ilk kez iki kadının Nobel Kimya Ödülü'nü kazanması konusundaki düşüncelerine ilişkin soruya ise kendisini her şeyden önce bir bilim insanı olarak tanımladığını ve başkalarına ilham kaynağı olmayı umduğunu söyledi, "Umarım bu ödül, bilim yolundan gitmek isteyen kız çocuklarına olumlu bir mesaj verir" dedi.
This year’s Chemistry Laureate Jennifer A. Doudna was born in 1964 in Washington, D.C, USA.She is a Professor at @UCBerkeley, USA and Investigator at @HHMINEWS.https://t.co/GMyJGnBMlThttps://t.co/CtXW7pRzop#NobelPrize pic.twitter.com/FK2tMfunW1
— The Nobel Prize (@NobelPrize) October 7, 2020
Amerikalı uzman Jennifer Doudna ise Associated Press haber ajansına yaptığı açıklamada şaşkın olduğunu söyledi, "En büyük umudum, bu ödülün biyolojideki yeni sırların ortaya çıkarılması için insanlık yararına kullanılması" dedi.
Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) bünyesindeki Broad Enstitüsü, CRISPR teknolojisinin patent haklarına ilişkin uzun zamandır hukuk mücadelesi veriyor. Çok sayıda uzmanın da katkıda bulunmasına rağmen Doudna ve Charpentier, CRISPR'ı kolayca kullanılabilecek bir aygıt haline getirilmesindeki çalışmaları nedeniyle bu alanda en çok ödülü alan uzmanlar oldu.
Emmanuelle Charpentier, halen Berlin'deki Max Planck Enstitüsü Patojen Bilimleri Birimi'nde, Jennifer Doudna ise California Üniversitesi Berkeley Kampüsü'nde görev yapıyor.