İçkide Yüksek Vergi Kaçak Üretimi ve Ölümleri Tetikliyor

Cuma günü Kırıkkale’de başlayan ve ardından İzmir’e sıçrayan kaçak içkiden ölenlerin sayısı 43’e yükseldi. Kırıkkale’de yedi, İzmir’de 18, İstanbul’da yedi, Mersin’de altı, Muğla’da iki, Aydın’da iki ve Trabzon’da bir vatandaş kaçak içki yüzünden hayatını kaybetti. Çoğu yoğun bakımda olmak üzere 36 kişinin de tedavileri devam ediyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü, beş günde 43 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan sahte içkiye ilişkin, "Yapılan operasyonlarda 2.242 şüpheli hakkında adli işlem yapılmış, 215.285 şişe ile 606.706 litre sahte/kaçak alkollü içki ele geçirilmiş ve 128 adet yasa dışı alkollü içki imalathanesi deşifre edilmiştir" açıklamasını yaptı. Ancak güvenlik güçlerinin bütün çabalarına rağmen kaçak içki üretiminin önüne geçmek zor görünüyor. Bunun en büyük nedeni de kaçak içkinin, piyasada bandrollü olarak satılan yasal içkiye kıyasla çok daha ucuz olması.

“Sahte içki toplumsal bir sorundur”

Kimya Mühendisleri Odası, kaçak içki ölümleri üzerine yaptığı açıklamada, bu ölümlerin ilk olmadığı gibi son olmayacağını da vurgulayarak, “Sahte içki toplumsal bir sorundur. Ölümlere ve sakat kalmalara yol açan alkollü içeceklerin üretimi, tüketimi ve fiyatlandırılması ile ilgili mevcut durum ciddi olarak gözden geçirilmelidir. Kaçak içki üretimi ve kullanımı ile yurttaşlarımıza, çevreye ve ülke ekonomisine ciddi olarak zarar verilmektedir. Alkollü içeceklerdeki ÖTV düşürülmeli, akılların gerisindeki alkolü yasaklama düşüncesinden vazgeçilmeli, denetimler arttırılmalıdır” dedi.

Açıklamada “Son on yılda alkollü içkilere getirilen yüksek ÖTV ve toplumsal baskı bu içecekleri tüketen ve üretenleri zor duruma sokmuştur. Alkollü içkilerden alınan vergi içki fiyatının yaklaşık %70,2’sidir. Bugün bir şişe rakının fiyatı asgari ücretli birinin günlük kazancından daha yüksektir. Bu durum sağlıklı üretim yerine maliyetleri farklı kimyasal kullanarak yapılan kaçak içki üretimini yaygınlaştırmıştır” görüşüne yer verildi.

150 liralık rakının 105 lirası vergiye gidiyor

Devlet, alkollü içeceklerden içindeki alkol miktarına göre Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alıyor. Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl’ün yaptığı hesaba göre, yüzde 45 alkol içeren 70’lik rakının ÖTV’si 82,3 lira. Vergisiz fiyatı 45 lira. Vergisiz fiyatla ÖTV’nin toplamına yüzde 18 oranında Katma Değer Vergisi (KDV) uygulanıyor. Bu da 22,92 lira. Sonuçta satış fiyatı 150,22 lira olan 70’lik rakıdan alınan toplam vergi miktarı 105,22 lira. Yani ürün fiyatına göre vergi oranı yüzde 234’ü buluyor.

Kimya Mühendisleri Odası da yaptığı açıklamada “Bugün bir şişe rakının fiyatı asgari ücretli birinin günlük kazancından daha yüksektir. Bu durum sağlıklı üretim yerine maliyetleri farklı kimyasal kullanarak yapılan kaçak içki üretimini yaygınlaştırmıştır” diyerek yüksek vergilerin kaçak içki üretimini tetiklediğine dikkat çekti.

Etil yerine metil alkol öldürüyor

Rakı yapımında kullanılan etil alkol piyasada rahatlıkla bulunabiliyor, hatta internet üzerinden bile sipariş verilebiliyor. Tüketiciler, satın aldıkları etil alkole anason yağı ekleyerek kendi rakılarını üretebiliyor. Ancak etil alkol adı altında daha ucuz olan metil alkol satın aldıklarında, yaptıkları bu rakı büyük ihtimalle öldürücü oluyor.

Kimya Mühendisleri Odası’nın açıklamasında bu duruma dikkat çekiliyor: “Etil alkol; şeker ve nişasta içeren maddelerin alkol fermantasyonu ve takiben damıtma işlemleri ile üretilen renksiz, berrak, kendine has kokusu olan ve kaynama noktası 78,3 °C olan bir maddedir. Metil alkol ise endüstriyel kullanımı olan bir üründür. Gıda maddelerinin üretiminde girdi olarak kullanılması kesinlikle yasaktır ve kullanılamaz. İçilmesi ile oksitlenerek formik asit ve formaldehite dönüşür. Bunlar vücut içerisinde hasara yol açan maddelerdir. Metil alkol ile üretilmiş bir içkiyi tüketen kişinin bunun farkına varması neredeyse imkânsızdır. İçerisindeki metil alkol oranı yüksek bir alkolle ya da tamamen metil alkolle üretilmiş içkiyi kullanan kişinin önce merkezi sinir sistemi etkilenir, kullanım miktarı arttıkça dolaşım sistemi sorunları, solunum bozuklukları, ishal, sara nöbetleri, felç, körlük, koma hali ve nihayetinde ölüm meydana gelir.”

Etil alkol satışına yasaklama

Devlet, evde rakı yapımını önlemek amacıyla etil alkole erişimi zorlaştıran çeşitli önlemler aldı. Aralık 2017’de evsel kullanım amaçlı etil alkole dünyanın en acı maddesi olarak bilinen denatonyum benzoat katılmasını zorunlu hale getirdi. Böylece etil alkolden üretilecek rakının içilemeyecek kadar acı olması hedefleniyordu.

Bu yasak, içki tüketicilerini etil alkolü medikalcilerden almaya yöneltti. Bunun üzerine Eylül 2019’da eczacılara bir sınırlama getirildi. Eczanelerin ecza depolarından alabileceği tıbbi kullanım amaçlı etil alkol miktarı ayda iki litreyle sınırlandı. Ardından bu ayın başında etil alkol ve metanolün internetten satışı yasaklandı. Evsel kullanım amaçlı etil alkolün satışı artık tamamen yasak olacak. Yasak iki ay sonra yürürlüğe girecek. Ayrıca Tarım Bakanlığı, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler piyasasının güvenliğinin tesisi için izin, izleme ve takip tedbirleri alacak.

Getirilen yasaklamaların ve polisiye tedbirlerin kaçak içki üretimini ne ölçüde engelleyebileceği belirsiz. Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı'nın verilerine göre, 2004 yılında 44 milyon 167 bin litre olan iç piyasadaki rakı arzı, 2019 yılında 27 milyon 763 bin litreye düştü. Ancak bu düşüş piyasayı yakından izleyenler için, Türkiye’de rakı tüketiminin azalması değil, rakı üretiminin merdiven altına kayması olarak değerlendiriliyor.