İdlib’deki Cihatçılar İşbirliği İçin “Operasyon Merkezi” Kurdu

İdlib'de devriye görevindeki Türk askerleri

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de El Kaide bağlantılı bazı gruplar, Suriye ordusu ve müttefikleriyle mücadele çalışmalarını koordine etmek için ortak bir askeri operasyon merkezi kurduklarını açıkladı.

Cihatçı internet siteleri ve yerel basında yayınlanan açıklamaya göre, “Kararlı ol” adlı yeni operasyonun merkezi, İdlib ilinin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren beş cihatçı grubu bir araya getiriyor.

Bu gruplar arasındaki Hurras el Din (Din Muhafızları), Ensar el İslam Cemaati ve Ensar El Din Cephesi, terör örgütü El Kaide bağlantılı. Diğer iki grup, Cihat Eşgüdümü ve El Mukatilin El Ensar Tugayı da güçlü bir İslamcı grup olan Heyet Tahrir el-Şam’dan (HTŞ) ayrıldı. 2016 yılına kadar El Kaide’nin Suriye kolu olan HTŞ, daha sonra grupla bağlarını koparmıştı.

O dönemde El Nusra cephesi olarak bilinen HTŞ, El Kaide’den ayrılsa da Nusra’dan kopanlar da terör örgütüne bağlı yeni gruplar oluşturmuştu.

İdlib, Suriye’de hükümet karşıtı isyancıların ve cihatçı grupların son kalesi konumunda. Suriye hükümet birlikleri ve müttefik Rusya ve İran güçleri, İdlib’in bazı bölgelerini ele geçirdi. Ancak muhalifler be İslamcı gruplar hala Türkiye sınırındaki bu ilin stratejik noktalarını kontrol ediyor. HTŞ, İdlib’deki en etkili İslamcı grup.

Ateşkes anlaşmalarına ret

İngiltere’deki Swansea Üniversitesi’nden Ayman Jawad al-Tamimi’ye göre yeni operasyon merkezi denen oluşum, HTŞ’ye karşı cihatçı grupların kendi mücadelelerini güçlendirme amacını taşıyor. Böylelikle düşmana karşı baskınlar düzenlemeyi ve İdlib’le ilgili komplo olarak gördükleri uluslararası anlaşmaları sabote etmeyi sürdürecekler.

İdlib’de aktif olan cihatçı gruplar, bölgesel ve uluslararası aktörlerin arabuluculuğundaki anlaşmaları birçok defa reddetti.

Mart ayında Rusya ve Türkiye, geçen yıl İdlib’i geri almak için harekete geçen Suriye hükümetinin saldırılarını durduran bir ateşkes anlaşmasına aracı olmuştu.

Suriye’deki iç savaşta farklı taraflarda yer alan Moskova ve Ankara, halen 2 milyon kişinin İdlib’le ilgili başarısız uzlaşma girişimlerinin ardından bir anlaşmaya varmıştı.

Mesela iki ülke 2018’in Eylül ayında, Suriye’nin İdlib ve Türkiye sınırına yakın diğer bölgelerdeki saldırılarını öteleyen bir anlaşmaya varmıştı. Anlaşmaya göre Türkiye’nin El Kaide bağlantılı olanlar dahil tüm aşırılık yanlısı grupları, İdlib’den çıkarması gerekiyordu. Ancak Ankara’nın kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği iddiasıyla, bu anlaşma başarısız oldu.

Halihazırdaki ateşkes ise büyük oranda uygulanabiliyor. Bunda Rusya ve Türkiye’nin İdlib’deki ortak devriyeleri de etkili. Ancak cihatçılarla Suriye hükümet güçleri arasındaki çatışmalar, ülkenin kuzeybatısında sürüyor.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi geçen hafta İdlib’in güneyindeki Hama ilindeki şiddetli çatışmalarda 22 cihatçı ve 19 hükümet askerinin öldürüldüğünü bildirdi. Suriye’de araştırmacıları bulunan Gözlemevi, Hurras el Din’e bağlı cihatçıların Hama’da iki köyü kısa süreliğine ele geçirdiğini ancak hükümet güçlerinin kontrolu yeniden sağladığını bildirdi.

Güç dengesi

Swansea Üniversitesi’nden Ayman Jawad al-Tamimi, İdlib’deki cihatçı grupların Heyet Tahrir El Şam’a karşı güç dengelerini değiştireceğine inanmıyor. HTŞ’nin bölgede hala etkili bir hakimiyeti olduğuna dikkat çeken Al Tamimi, “HTŞ destekçileri bu küçük grupların birleşme iddialarına inanmıyor, rahatsız edici buldukları bu grupları istemiyorlar” diyor.

Bazı uzmanlarsa, bu cihatçı grupların, HTŞ’den tamamen kopmadığı fikrinde. İstanbul’da bulunan Suriye ordusunun eski generallerinden Ahmad Rahal, VOA’e yaptığı açıklamada, bu grupların liderlerinin çoğunun yakın zamana kadar HTŞ’nin ideolojisinden yararlandığını söyledi.

Rahal, “HTŞ bir yandan Türkiye’ye, İdlib’de Türk askerlerinin konuşlandırılması ve askeri gözlem noktalarını onayladığını söylüyor; bir yandan da Türkler’e İdlib’in geleceği konusundaki müzakerelerde el üstünlüğü ve etkisi olduğunu göstermek için bu grupları faaliyete geçiriyor” dedi.