Üç saldırgan, minibüslerini Londra köprüsü yakınına sürüp, ellerindeki uzun bıçaklarla saldırıya geçtiklerinde, motosikletli bir polis onlara engel olmayan çalışanlardan biriydi.
Bölgede duyduğu çığlıklar sonrası olay yerine koşan polis memuru Wayne Marques, saldırganlar tarafından vücudunun birçok yerinden, başından, kollarından ve bacaklarından defalarca bıçaklandı. Bıçak darbeleri, polis memurunun geçici olarak bilincini kaybetmesine, ardından da sakat kalmasına neden oldu.
Londra’nın Borough bölgesinde yaşanan bu terör saldırısının üzerinden geçen bir yılın ardından Wayne Marques’in tedavisi sürüyor ve bir hafta sonra artık tek başına yürümeye başlayabilecek. Bu hafta yayınlanan bir video kaydında Marques, önümüzdeki ay işine dönmeyi umduğunu, ancak rehabilitasyon sürecinin de devam edeceğini söylüyor. Marques ailesinin, işe geri dönmesi konusunda kaygıları olduğunu kabul ediyor ancak, “Bu benim sevdiğim bir iş ve dürüst olmak gerekirse ben buyum” diyor.
8 kişinin hayatını kaybettiği, 48 kişinin yaralandığı saldırının birinci yılında, Pazar günü, gazeteler olaya dair kahramanlık hikayeleri paylaştı ve ölenleri andı. Televizyon kanalları da cihat adına bu saldırıyı yapan üç kişinin bitirdiği hayatlarla ilgili yayınlar yaptı.
“LondonUnited” yazısı Pazar günü Londra köprüsü üzerine ışıklarla yansıtılırken, İngiltere Başbakanı Theresa May de 7’si farklı ülke vatandaşı 8 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili olarak, “Terörizmin sınırlarımızı aştığının ve hepimizi etkilediğinin trajik bir hatırlatıcısı” dedi.
May, “Bizleri hedef almaya ve bölmeye çalışanlara net olarak şu mesajı vermek istiyorum: Birarada olma ve bu tehlikenin üstesinden gelme konusunda hiç bu kadar güçlü olmamıştık” diye konuştu.
Londralılar saldırının yıldönümünde ölenleri anıp, polis memuru Marques gibi kahramanlık gösterenleri hatırlarken, terörle mücadele uzmanları terörle kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, İngiltere’nin hala daha ciddi bir terör saldırısı tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor ve geçen bir yıl boyunca güvenlik birimlerinin her ay bir terör saldırısını engellediğini söylüyor.
Yetkililer, İngiltere’nin bu konuda zafiyet göstermesinin mümkün olmadığını, toplumun her kesiminin bu konuda uyanık olması gerektiğini vurguluyor.
Londra polis yetkilisi Dean Haydon, İngiliz Sky News televizyonuna verdiği demeçte, “Polis ve güvenlik güçleri terörist saldırıları ortaya çıkarmak ve engellemek için son derece sıkı biçimde çalışıyor” dedi.
İngiltere İçişleri Bakanı Sajid Javid de Pazartesi günü, 1000 yeni istihbarat görevlisi alımı ve şüphelilerin bu sayede daha etkin biçimde takip edilmelerinin de aralarında bulunduğu bir dizi yeni güvenlik önlemi açıkladı. İçişleri Bakanlığı yetkilileri de İngiliz polisi ve güvenlik güçlerinin sürekli olarak 3 bin farklı konu üzerinde en az 500 operasyon yaptıklarını ve saldırılara karşı önlem aldıklarını söylüyor.
Javid’in yeni açıkladığı önlemler çerçevesinde İngiltere’deki cihat yanlıları daha sıkı takip altında olacak ve tutuklanmaları halinde daha uzun hapis cezaları alacaklar. Teknoloji şirketlerinden de terör yanlısı, aşırıcı mesajların, sosyal medya üzerinden takip edilmesi istendi. Önlemler arasında, terör şüphelisi aşırıcıların, saldırı planlarını hayata geçirmeden süratle hapse gönderilmeleri de bulunuyor.
Bu plan, İngiltere’nin terörle mücadele stratejisinin bir yıl süren değerlendirmelerinin ardından ortaya çıktı. Değerlendirme, güvenlik boşluklarını ve istihbarat eksiklerini ortaya koymuştu. Manchester Arena’da 22 kişinin öldüğü saldırı, eğer saldırgan Salman Abedi’yle ilgili iki hayati bilgi değerlendirilseydi önlenebilirdi. Güvenlik stratejisi, bilgi paylaşımına odaklanılması ve bazı şüphelilerle ilgili denetim süreci sona erdikten sonra da gerektiğinde yeniden kontrol edilmesi gibi uygulamaları kapsıyor.
Terör stratejisinde, “İslami kökenli terör tehdidinin sürmesini bekliyoruz. Önümüzdeki iki yıl süresince de artacağını öngörüyoruz ve daha da yükselebilir” deniyor.
Ancak İngiliz terör uzmanlarını sadece İslamcı aşırıcılar kaygılandırmıyor. Strateji belgesi ayrıca aşırı sağcı gruplardan gelen terör tehdidinin de arttığı uyarısında bulunuyor.
Terör uzmanları, yakın bir gelecekte, IŞİD’in Suriye ve Irak’ta yenilgiye uğramış olmasına karşın, İslamcı teröristlerin Avrupa ülkeleri ve İngiltere açısından halen daha ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ettiğini vurguluyor.
IŞİD’in hayatta kalmayı başarmış liderleri asıl güçlerini kaybetmiş görünseler de yandaşlarını Batılı ülkelerede saldırılar yapmaları için cesaretlendirmeye devam ediyor. Bu saldırıların son örneği Belçika’nın Liege kentinde yaşanmış ve ikisi polis memuru üç kişinin ölümüne neden olmuştu.