MATAM’in hedefi Marmara depremindeki zararları azaltmak: “Oturduğunuz bina depreme dayanıklı mı değil mi?”

Binalara ivme ölçerler yerleştirilmesi planlanıyor.

İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ gibi sanayi kentlerini içinde barındıran Marmara Bölgesi, Türkiye’nin can damarı. 2023 yılında Türkiye’den yapılan ihracatın yüzde 55’ini bu bölgedeki şirketler gerçekleştirdi.

Göçmenleri de eklediğimizde 30 milyonu aşan nüfusuyla bölge, Türkiye’nin toplam nüfusunun üçte birine ev sahipliği yapıyor.

Çanakkale ve İstanbul Boğazları’yla, Türkiye’nin ticaret ve lojistik merkezi de olan bölge, 1999 yılından bu yana, Büyük Marmara Depremi’ni bekliyor. Bilim insanları olası depremin büyüklüğünde henüz uzlaşma sağlamamış olsalar da 6,5-7,6 arasında büyüklüğe sahip bir deprem olacağına kimse itiraz etmiyor.

Yıllardır olası Marmara depremini anlamak için “deprem merkezi kurulmalı” diyen Prof Yaltırak’a İş Bankası’ndan destek

Uzun yıllardır Marmara Denizi’nin tektonik yapısı üzerine çalışan İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Cenk Yaltırak, Marmara Bölgesi’ni etkileyecek depremin olası büyüklüğü, etkileri ve sonuçlarını daha gerçekçi bir şekilde senaryolaştırmak için bir deprem merkezi kurulması gerektiğini söylüyordu.

Profesör Yaltırak geçtiğimiz yıllarda VOA Türkçe’ye verdiği bir röportajda, “Armutlu yarımadası ile İstanbul yarımadası arasında tam ortadan İmralı’nın kuzeyinden batıya doğru uzanan bir yay, deve hörgücü gibi bir fay var. Bu fay 500 yıla yakın bir süredir gerilim biriktiriyor. Bu tipteki faylar 7,6 büyüklüğünde depremler üretebiliyor. Bu deprem senaryomuz gerçekleşirse bütün Doğu Marmara kentlerini etkileyecek. Bu nedenle bütünlüklü araştırmalara, hatta bir araştırma merkezine ihtiyacımız var” demişti.

MATAM resmen 21 Ocak’ta kuruldu

İTÜ öğretim üyesinin yıllardır devam eden çağrısı bu yıl başında karşılık buldu.

İş Bankası, 26 Temmuz 2023 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi ile Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) kurulması konusunda bir sözleşme imzaladı.

Arşiv foto

Yüksek Öğrenim Kurulu’nun kabulü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı ile 21 Ocak 2024’te MATAM Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/01/20240121-8.htm

MATAM’da ana amaç ne?

Resmi Gazete’de yer alan yönetmeliğe göre MATAM’ın hedefi, “Başta Marmara Bölgesi olmak üzere aktif fayların oluşturduğu tehlike ve riski yüksek başarımlı olarak açığa çıkarmak için dinamik, sayısal, interaktif tehlike ve risk haritalama teknikleri geliştirmek ve aktif faylarda son kullanıcılar için yüksek hassasiyette tehlike ve risk verisi üretmek için ileri araştırmalar yapıp yeni yöntemler ve projeler geliştirmek.”

Ayrıca Marmara Bölgesinde bulunan aktif faylarının yüksek çözünürlüklü, üç boyutlu fay haritalarını hazırlamak ve hem karada hem de denizde toplanacak örnek ve karotları
yaşlandırmak için jeokronoloji laboratuvarı oluşturmak da amaçlar arasında.

İş Bankası’ndan MATAM’a 6 milyon 120 bin Euro destek: “İstanbul depreminden önce bu çalışmaların sonuç vermesi en büyük dileğimiz”

Perşembe günü İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yapılan imza töreninde konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, anlaşmanın Cumhuriyet’in 100. yılına, merkezin kuruluşunun da İş Bankası’nın 100. yılına denk gelmesinin kendileri için mutluluk kaynağı olduğunu söyledi.

Kendisi bilgisayar mühendisliği mezunu olan Aran, “Pek çok ayrı disiplinden uzmanın bir arada çalışacağı multi-disipliner bu merkezin kurulmasını çok önemsiyoruz. Yönetim kurulunun aldığı kararla bu merkezimize 6 milyon 120 bin Euro katkıda bulunuyoruz Grup şirketlerimizden Anadolu Sigorta’nın da katkıda bulunması için çalışmalar devam ediyor. İstanbul depreminden önce bu çalışmaların sonuç vermesi olası can kayıplarına en aza indirebilmesi bu bilimsel yaklaşıma katkıda bulunmak en büyük dileğimizdir” dedi.

Arşiv foto

İş Bankası ile İTÜ arasında yapılan sözleşme 3+2 yıllık. Üç yıl bittikten sonra sözleşme koşulları gözden geçirilerek iki yıl için yenilenecek.

Prof. Yaltırak: “Evlere koyacağımız ivmeölçerler sayesinde ‘depreme dayanacak mı dayanmayacak mı’ sorusu yanıt bulacak”

Jeoloji mühendisliği, jeodinamik, fotogrametri, elektronik haberleşme, şehir ve bölge planlama, hidrojeoloji mühendisliği, inşaat mühendisliği gibi alanlardaki akademisyenleri buluşturacak MATAM’ın fikir babası Cenk Yaltırak, bu çalışmanın yalnızca bilime değil bireylere de hizmet edeceğinin altını çizdi.

Profesör Yaltırak, “Büyük data ve hızlı prosesin formüllerinin doğadan toplayarak üretilmesi söz konusu. Biz halkın binalara takabileceği ivmeölçerler tasarlıyoruz ve bunu neredeyse Marmara bölgesindeki isteyen herkesin evine ücreti mukabilinde koyacağız. Bunu koyduktan sonra da biz nöral network olarak Marmara’da onu dinleyeceğiz. Konutlarda olan insanlar da bizim datalarımız sayesinde oturdukları bina gerçekten depreme ‘Dayanacak mı dayanmayacak mı? Dayanacaksa güçlendirilecek mi güçlendirilmeyecek mi?’ sorularına yanıt bulacak. Bu inanılmaz bir ekonomik tasarruf sağlayacak. Yani siz bütün binaları yıkmak veya yeniden yapmak zorunda değilsiniz. Çünkü gördük ki son depremlerde yeni veya eski ayırt etmiyor zemin ve bina da depremin şiddeti kadar önemli” dedi.

Profesör Yaltırak fiyatını 600 doların altına indirmeye çalışacakları ivmeölçerlerden 100 binden fazla cami, okul, konut başka yapılara konulmasını mümkün gördüklerini belirtti.

Doçent Taşkın: “Kesine yakın bina analiz ve risk metodolojisi geliştireceğiz”

MATAM’da yer alacak İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Doçent Beyza Taşkın, ivmeölçerler sayesinde bölgedeki yapı stoku hakkında güçlü bir fikir oluşacağı, kesin olmasa da kesine yakın analiz ve risk metodolojisi geliştirileceğini söyledi.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Doçent Taşkın, “İvmeölçerler doğru yerleştirildiğinde önemli karakteristik bilgi alabileceğiz. Binanın periyodunu öğreneceğiz. Deprem yükleri depremin periyoduna göre hesaplanıyor. Biz inşaat mühendisleri ivmeyi alacağız kuvvete çevireceğiz. İşte bunun için periyoda ihtiyacımız var. Bunu elde edeceğiz. Bugün her binanın tek tek analizi yapılabilir ama çok maliyetli o yüzden bireyler ya da devlet bu maliyetin üstesinden gelemiyor. Biz bu merkez sayesinde büyük bir data bankasına sahip olacağız. Beton dayanımlarını tespit edeceğiz. Ve kesine yakın bina analiz ve risk metodolojisi geliştireceğiz” diye konuştu.

Prof. Yaltırak: “Meksika, Türkiye, İran, Afganistan, Hindistan, Tibet, hatta Malezya’ya kadar bir deprem hattı var, bu ülkelerde can kaybı fazla”

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bugüne kadar 100 milyarlarca dolar harcayarak deprem araştırması yaptıklarını bu nedenle güçlü bir deprem hafızası ve bilgisine sahip olduklarını belirten İTÜ Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Türkiye’nin bu merkez sayesinde deprem bilgisi eksiklerini önemli ölçüde gidereceğini ifade etti:

“Öyle bir kuşak var ki Meksika, Türkiye, İran, Afganistan, Hindistan, Tibet, hatta Malezya’ya kadar ki bu hatta yapılaşma ve nüfus çok hızlı gelişiyor ve deprem yönetmelikleri depremle ilgili bilimsel araştırmalar geride kalıyor. Bu ülkelerde deprem olduğu zaman can kaybı çok fazla oluyor. Bizim temel amacımız çıtayı bulunduğumuz orta seviyeden üst seviyeye yani Japonya ve Amerika seviyesine çıkarmak. Ve ülkemizdeki can kaybını ve kaynak israfını azaltmak.”

“Milli sorumluluk projesi”

MATAM’da 25 doktora öğrencisi istihdam edilecek.

Profesör Cenk Yaltırak, “milli sorumluluk projesi” olarak gördükleri MATAM’da hocaların “hiçbir şey” almayacaklarını söyledi.

Projede, Profesör Yaltırak ve Doçent Taşkın dışında MATAM’da Prof. Gürsel Sunal, Prof. Nebiye Musaoğlu, Prof. Himmet Karaman, Prof. Serdar Akyüz, Prof. Şule Öğüdücü, Prof. Dr. Seda Kundak, Doçent Orkan Özcan, Doçent Cengiz Zabcı, Doçent Fatih Bulut, Dr. Ahmet Akoğlu, Dr. Gülsen Uçarkuş, Dr. Aynur Dikbaş ve Dr. Ufuk Tarı da yer alacak.

İlgili Haberler Türkiye’de 6 Şubat depremlerinde kaç kişinin engelli kaldığı bilinmiyor