Merkel’e Göçmenlik Konusunda Macron Desteği

(arşiv)

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u Berlin yakınlarındaki Meseberg Sarayı’nda ağırladı. Bu ay sonunda Brüksel’de yapılacak Avrupa Birliği Zirvesi öncesindeki buluşma, daha önce Macron’un önerdiği AB reform planlarını ve Euro Bölgesi’nde ülkeler arasında daha fazla uyumu ele almayı hedeflese de Almanya’da Birlik Partileri CDU ve CSU arasında yaşanan ve ülkeyi bir hükümet krizine sürükleyen göçmen tartışmaları, konuyu Merkel ve Makron’un en önemli gündem maddesi haline getirdi.

Başbakan Merkel görüşme sonrasında sığınmacı sorununun çözümünde Almanya ve Fransa’nın ortak hareket etmeye ve Avrupa çapında bir çözüm bulmaya kararlı olduklarını belirtti.

Merkel, Macron’un kendisine destek vereceğini söylediğini açıklayarak, AB’nin dış sınırlarının daha iyi korunmasını ve AB Sınır Güvenliği Birimi Frontex'in güçlendirilmesini hedeflediklerini duyurdu. Macron ise, Avrupa Birliği’nde sığınmacı politikaları konusunda kararların ‘sadece başbakanlar ve cumhurbaşkanları düzeyinde karara bağlandığını’ ifade ederek, Almanya’da süren tartışmalarda Merkel’e destek verirken, dolaylı olarak İçişleri Bakanı Horst Seehofer’i eleştirdi. Günlerdir Almanya’nın gündemini işgal eden iltica politikası anlaşmazlığında Seehofer,başka bir AB ülkesinde önceden kayıt altına alınan, Almanya'da daha önce iltica talebi reddedilen veya belgeleri olmayan sığınmacıların ülke sınırlarından geri çevrilmesini talep ederek, bu alandaki sorunları Avrupa Birliği çerçevesinde ele almak isteyen Merkel’i koalisyonu bozmakla tehdit ediyor.

Bu arada Meseberg’deki toplantıda, Macron AB'yi yenileme planları kapsamında, ortak para birimi Euro’nun krizlere dayanıklı hale getirilebilmesi için istikrar mekanizmasının Avrupa Para Fonu'na dönüştürülmesi ve Euro bölgesinin kendi bütçesini oluşturması çağrısını tekrarlarken, Merkel bu önerilere destek verebileceğini ifade etti. Merkel daha önce Macron’un planlarına mesafe koyarak, daha temkinli bir reformdan yana olduğunu ve Avrupa Para Fonu’nun boyutunun değiştirilmesini istemediğini söylemişti. Seehofer’in Merkel'e iki hafta ultimatom vermesiyle patlak veren sığınmacı krizi sonrasında, Macron’un Merkel’den yana tavır almasının, Paris’ten gelen öneriler karşısında Alman başbakanın taviz vermeye zorlanacağı yorumu yapılıyor. Merkel–Macron buluşmasının para ve sığımacı politikalarıyla bağlantılı sonuçları 28 ve 29 Haziran tarihlerindeki AB devlet ve hükümet başkanları zirvesinde tartışmaya açılacak.

Öte yandan mülteci krizinde Seehofer ve Merkel arasında dün yaşanan yumuşamadan sonra, Seehofer iltica talebi reddedilenlerin yeniden Bavyera’ya girmesine izin verilmeyeceğini açıkladı. Sadece Bavyera’da seçimlere giren Hristiyan Sosyal Birlik’in genel başkanı da olan Seehofer, Merkel'in AB ülkeleriyle yapacağı görüşmelerin sonuçsuz kalması halinde 1 Temmuz tarihinden itibaren AB ülkesinde kayıtlı olan, sınır dışı edildikten sonra geri dönen ve belgesi olmayan sığınmacıların tüm Alman sınırlarında reddedilmesini istediğini açıklamıştı. Merkel’in AB Zirvesi’nde başarısız kalması durumunda, kardeş Hristiyan Demokrat ve Hristiyan Birlik partileri arasındaki bağların kopmasına garanti şeklinde bakılırken, bu durumda CSU’nun tüm Almanya’da seçimlere gireceği ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinden oy çalacağı tahmin ediliyor. CSU, Ekim ayında yapılacak Bavyera eyalet seçimleri öncesinde AfD’nin çok sayıda öneri ve istemini kopyaladığını ve partinin seçmenlerine göz diktiği saklamıyor. Analizlerde, CSU’nun Bavyera’daki çoğunluğunu koruyabilmek için gerekirse Merkel'e ve ortağı olduğu koalisyon hükümetine karşı mücadele edeceği tahmini yapılıyor.