Münih Güvenlik Konferansı Üst Düzey Katılıma Sahne Olacak

(ARŞİV)

Almanya'nın Münih kentinde 15-17 Şubat günlerinde düzenlenecek dünyanın en önemli politik zirvelerinden Münih Güvenlik Konferansı’na bu yıl 50 ülkeden 20 devlet ve hükümet başkanı, 80 dışişleri ve savunma bakanı katılacak.

Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger, konferansta tartışılacak temel konuların, transatlantik ilişkiler, Brexit sonrası Avrupa’nın durumu, Suriye’deki krizle, petrol ve doğal gaz akımları olacağını söyledi.

Konferansın açılış konuşmalarını Başbakan Angela Merkel’le Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yapması öngörülüyor.

Ischinger, İngiltere’nin Brexit’le AB’den ayrılması sürecinde, Alman ve Fransız liderlerin birlikte zirveye katılarak, Avrupa’nın geleceğine yönelik kaygıları gidermeyi amaçladıklarını duyurdu. Konferans başkanı, katılacaklarını bildirenler arasında ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov gibi isimler olduğunu belirtirken, Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev’in de konferansa gelme ihtimali bulunduğunu söyledi.

Çin'i de eski Dışişleri Bakanı ve Komünist Parti Merkez Komitesi Siyasi Bürosu üyesi Yang Jiechi'nin temsil etmesi bekleniyor.

Ischinger, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da davet ettiklerini, şu an için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımının doğrulandığını kaydetti.

‘Türkiye’ye kapıyı kapamak büyük hata olur’

Konuyla ilgili basın toplantısında Türkiye’nin Avrupa için önemine yönelik bir soruyu yanıtlayan Ischinger, "Türkiye stratejik olarak Avrupa için merkezi konumda. Türkiye’yi AB’ye sıkıca bağlamak mümkün değilse bile, ortak hareket etme konusunda yollar bulmalıyız. Türkiye’ye kapıyı kapamak büyük hata olur" dedi.

Konferans başkanı, Almanya’yla Türkiye arasında geçen yıl yaşanan gerilime de değinerek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaşanan sorunlar, Avrupa ve özellikle de milyonlarca Türk kökenli insanın yaşadığı Almanya için Türkiye’yle çok sıkı bir işbirliği yapmak zorunda olduğumuz gerçeğini değiştirmez" şeklinde görüş belirtti.

Üç günlük konferansa siyasetçilerin yanısıra, küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey yöneticileri, güvenlik bürokrasisinin ve istihbarat örgütlerinin temsilcileri ve sivil toplum örgütleri sözcülerinin de katılması bekleniyor.