AK Parti’nin 23 yıllık geçmişinde ilk kez kaybettiği seçimlerden sonra piyasalarda çok büyük bir negatif hareketlilik olmadı.
Amerikan Doları Türk Lirası karşısında 0,69 değer kaybederek 32,15 seviyesine gerilerken BIST 100 Endeksi binde 17 değer kazanarak günü 9 bin 157 puandan kapattı.
Seçim belirsizliğinin ortadan kalkması sonrası Türkiye’nin risk primi CDS’lerde de gerileme yaşandı. CDS’ler yüzde 5 düşerek 300 puan seviyesine indi.
Prof. Kozanoğlu: “Benim beklentim bir sarı karttı ama tüm Türkiye sathına bakıldığında bu iktidara dönük bir kırmızı kart”
Piyasalarda seçim sonrası olağanüstü bir hareketlilik olmamasını hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem de ekonominin patronu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in verdiği mesajlara bağlayan Altınbaş Üniversitesi öğretim üyesi Hayri Kozanoğlu, iktidar partisinin aldığı yenilginin halkın ekonomik gücündeki zayıflamadan kaynaklandığını düşünüyor.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Prof. Kozanoğlu “AKP 2023 seçimlerine girerken sorunların bir şekilde üstünü örtmeyi başardı. Döviz kurunu 20 liranın altında tuttular, faizi yüzde 10’un altına çektiler. Enflasyonun patlamasını bir süreliğine durdurdular. Ama seçimden on ay sonra tablo değişti. Halkın satın alma gücü düştü, refahları düştü. Dahası Mehmet Şimşek’in açık açık ortaya koyduğu politikaların bir çeşit kemer sıkma politikalarının habercisi olduğunu anladılar. Hayra alamet olmayan bir durum olduğunu düşündükleri için bu çerçevede oy kullandılar. Benim beklentim bir sarı karttı ama tüm Türkiye sathına bakıldığında bu iktidara dönük bir kırmızı kart” dedi.
Mehmet Şimşek’ten piyasalara güven mesajı: “Yapısal reformları uygulayacağız ve bunun maraton olduğunun farkındayız”
Prof. Kozanoğlu’nun dikkat çektiği açıklamasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yerli ve yabancı sermaye çevrelerine Türkiye’nin makroekonomik programa sadakatle bağlı kalacağı mesajını verdi.
Şimşek sosyal medya hesabı X’ten İngilizce olarak paylaştığı açıklamasında, “Yerel seçimleri geride bırakırken, makroekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülmesi konusundaki kararlılığımız her zamankinden daha güçlüdür. Eylül 2023'te açıklanan Orta Vadeli Programı uygulamak için dört yıl boyunca önümüzde net bir yol var. Programın sahipliğinin güçlü olmaya devam ettiğini belirtmek önemlidir. Fiyat istikrarının sağlanması en önemli önceliğimizdir. Sıkı para ve gelirler politikalarına ek olarak, mali disiplini yeniden tesis etmek ve Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele çabalarını desteklemek için harcama kontrolüne öncelik vereceğiz. Ayrıca Türk ekonomisinin rekabet gücünü ve verimliliğini arttırmaya yardımcı olacak yapısal reformları uygulamaya kararlıyız. Bunun bir maraton olduğunun farkındayız ve bu maratonu kararlılık ve azimle koşacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Enflasyonla mücadele temel önceliğimiz, yılın ikinci yarısında mücadelemizin sonuçlarını göreceğiz”
Cumhurbaşkanı Yardımcı Cevdet Yılmaz da bugün yayınladığı açıklamasında hükümetin enflasyonla mücadeleyi temel hedef olarak gördüğünü teyit etti.
Şimşek gibi X hesabından kamuoyuna seslenen Yılmaz, “Demokrasi ve kalkınmada daha yüksek hedeflere ulaşma yolunda, hayati derecede öneme sahip dört yılı aşan seçimsiz bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu dönemde, depremin yaralarını saracak ve şehirlerimizi geleceğe çok daha dirençli bir şekilde hazırlayacağız. Ekonomide büyümeyi, istihdamı ve ihracatımızı arttırıyor, cari açığımızı düşürüyoruz. Yatırım ve üretim ile bünyemizi güçlendiriyoruz. Gerek ekonomik gerek sosyal bakımdan enflasyonla mücadele temel önceliğimizdir. Geçen sene ilan ettiğimiz programımızı kararlı bir şekilde uygulayarak bunu başaracağız. Bu yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonla mücadelemizin sonuçlarını belirgin bir şekilde görmeye başlayacağız” dedi.
TÜSİAD: “Merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında işbirliğinin güçlendiği bir dönem olmasını temenni ediyoruz”
Türkiye’nin “patronlar kulübü” olarak bilinen TÜSİAD da yazılı bir açıklama yayınlayarak merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi talebini dile getirdi.
TÜSİAD’dan yapılan açıklamada, “Demokrasinin temel unsurlarından yerel yönetim seçimlerini geride bıraktık. Görevlerine başlayacak belediye başkanlarımızı ve yerel yöneticilerimizi kutluyoruz. Yerel yönetimlere kentlerde tüm vatandaşlarımız için yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, iyi yönetişim ve etkin hizmet sunumuna yönelik çalışmalarında başarılar diliyoruz. Başta afet yönetimi olmak üzere tüm konularda merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında işbirliğinin güçlendiği bir dönem olmasını temenni ediyoruz. Yerel seçimlerin ardından ekonomimizi, demokrasimizi ve hukuk sistemimizi güçlendirecek yapısal reformlara hızla odaklanarak daha gelişmiş, saygın, adil ve çevreci Türkiye hedefine ulaşmak üzere elbirliğiyle çalışmalıyız” görüşleri dile getirildi.