Amerika’nın eski Moskova Büyükelçisi Michael McFaul, Rusya’ya karşı daha sert yaptırımlar uygulanması gerektiğini savundu ve Rus halkının değil, yöneticilerin hesap vermesi gerektiğini söyledi. Büyükelçi McFaul, şimdilerde Hoover Enstitüsü’nde uzman, aynı zamanda Stanford Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü:
“Amerikan Kongresi bir an önce Rusya’nın devam eden yasadışı faaliyetlerini cezalandıracak ve gelecekte Amerika’ya ve dünyaya zarar vermesi olası davranışlarını da kapsamına alacak yaptırımları yasalaştırmalı ve Başkan Trump da bu yasayı imzalayarak yürürlüğe koymalıdır. Yeni yaptırımların Rus halkını ve özel sektörünü değil, Rus hükümetini ve yandaşlarını hedef alması gerekir. Rusya’nın kara para aklama faaliyetlerini kesinlikle durdurmamız şarttır. Yaptırımlar Rusya’yı cezalandırmak için mevcut birçok yöntemden sadece biridir. Putin’in Rusyası’nı caydırmak ve kontrol altında tutmak için müttefiklerimizle birlikte partilerüstü ve etkin bir stratejiye ihtiyacımız olduğu kesin. Yaptırımlar bu yeni stratejinin ayrılmaz bir parçasıdır.”
Your browser doesn’t support HTML5
‘Rusya’ya Yönelik Yaptırımlar Devam Etmeli’
Amerika’nın eski Yaptırım Politikaları Koordinatörü Daniel Fried de yaptırımlara destek verirken bundan sonra atılacak adımlar konusunda da seçenekler önerdi:
“Birinci adım müttefiklerle işbirliği yapmak. Amerika’nın Avrupalı müttefikleriyle dayanışma içinde uyguladığı yaptırımlar başarılı oldu, çünkü müttefiklerimiz de üzerlerine düşeni büyük ölçüde yaptı. Bu amaç birliği sayesinde yaptırımlar daha etkili oldu ve Putin’in beklentileri suya düştü. Bu yaptırımları sürdürmeliyiz. İkincisi, kısa vadede Putin saldırganlığa devam edecek, hatta dozunu arttıracaktır. Bu yüzden Ruslar’a, böyle bir durumda daha şiddetli yaptırım seçeneklerimiz olduğunu açıkça anlatmalıyız. Finans, enerji, savunma, teknoloji, siber güvenlik ve kişilere ve özellikle Putin yandaşlarına yaptırım gibi birçok seçeneğimiz olduğunu bilmeliler. Ancak şimdilik enerji sektörünü hedef almamalıyız.”
Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın Avrasya işlerinden sorumlu eski müsteşarlarından Heather Conley de Senato’daki oturuma katılan uzmanlar arasındaydı. Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nin Avrupa ve Avrasya’dan sorumlu başkan yardımcısı olan Conley, Rusya’nın uzun dönemli mücadelelere dayanabilecek güçte olduğuna dikkati çekti:
“Rusya ekonomik açıdan istikrarlı. Enerji fiyatlarındaki son artışlarla Rus Rublesi’nin değer kaybetmesi arasında Kremlin’in bir denge kurduğu söylenebilir. Bu yıl ekonomisinin % 1,5 büyümesi bekleniyor. Moskova ekonomik sıkıntılar için ekonomik yönetiminin kötü olmasını değil, batının uyguladığı yaptırımları neden olarak gösterebilir. Bence Rus ekonomisi borsalardaki dalgalanmalar ve gelişmekte olan pazarlardaki istikrarsızlık yüzünden zorluk yaşasa da uyguladığımız ekonomik yaptırımların Rus ekonomisi ve rejimin davranışları üzerindeki etkisi sınırlı olacaktır. Bu öyle bir rejim ki, yorulmuyor ve yaptırımlara da uzun süre dayanma gücü var.”
Yeni Amerika Güvenlik Merkezi Enerji ve Ekonomi Programı uzmanı Rachel Ziemba, Rusya’nın ülkelerin içindeki bölünme ve kutuplamalardan yararlandığına dikkat çekti. Ziemba da Amerika’nın Avrupalı müttefikleriyle işbirliği yapmasının önemini vurguladı:
“Bence Rusya’nın saldırganlığına hedef olan ülkelerde neler olup bittiğine bakmamız gerekiyor. Avrupa’da Rus saldırganlığına hedef olan Ukrayna örneğindeki gibi, Moskova kutuplaşmanın ciddi boyutlara ulaştığı ülkeleri hedef alıyor. Çin gibi, Rusya da bölünmelerin keskinleştiği ülkelere saldırganlık yapıyor. Bu yüzden “Caydırıcılık Yasası”nın çok önemli olduğunu düşünüyorum, çünkü bu yasa da Avrupalı müttefiklerle işbirliğini esas alıyor.”
Amerikalı uzmanların birçoğu, Rusya’nın kontrol altında tutulabilmesi için yaptırımların sürdürülmesi gerektiğine inanıyor. Washington’da Rusya’nın Amerikan seçimlerine müdahalesiyle ilgili soruşturma sürerken ve Rusya bu kadar Amerika’nın gündemi olmuşken, Kongre’de Rusya’yla ilgili daha birçok oturum yapılması kaçınılmaz görünüyor.