‘Sonuçlar Türkiye’yi Yeni Karışıklık Ortamına İtti’

Başbakan Erdoğan dün geceki balkon konuşmasında çok sert mesajlar verdi

Partilerüstü Politika Merkezi Dış Politika Projesi Direktör Vekili Blaise Misztal, seçim sonuçlarını değerlendirdi ve "genel tablo Türkiye'nin hala siyasi gerginlik ortamından çıkamadığını gösteriyor" dedi


Melek Çağlar: “30 Mart günü yapılan yerel seçimlerden alınan sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?”

Blaise Misztal: “Yerel seçimlerden hala kesin sonuçlar alınmamış olsa da, ortaya çıkan genel tablo Türkiye’nin hala siyasi gerginlik ortamından çıkamamış olduğudur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetini hedef alan geniş çaplı yolsuzluk suçlamalarıyla yaklaşık üç aydır devam eden çalkantıya rağmen yerel seçimler net bir çözüm getiremedi. Hatta seçimler toplumun ne denli bölünmüş olduğunu ortaya koydu. Son yerel seçimlerin yapıldığı 2009 yılından bu yana halkın çizgisi çok az değişti, bu değişim muhalefetin hanesine yazıldı.”


Melek Çağlar: “Seçim sonuçları Erdoğan’ın gücünü nasıl etkiledi? Muhalefetin ve iktidarın seçim doğruları ve hataları neler oldu?”

Blaise Misztal: “Her ne kadar hem AKP hem de ana muhalefet partisi CHP yerel seçimleri ulusal çapta Erdoğan için bir referandum gibi gösterse de, seçmenin, oyunun yerel politikalar mı yoksa ulusal politikaları mı dikkate alarak kullandığını kestirmek güç. Ancak hangi unsuru dikkate alarak oylarını kullanmış olsalar da Türk halkının, beş yıl önceki siyasi görüş ayrılıkları çizgisinde kaldıklarını söylemek mümkün.

Bir başka deyişle yerel seçimler fazla bir değişiklik getirmedi, siyasi karmaşa devam edecek gibi görünüyor. Ancak burada önemli olan tarafların bundan sonra nasıl hareket edeceği. Başbakan Erdoğan, seçim gecesi yaptığı konuşmada kutuplaştırıcı söylemini yumuşatmadı veya giderek artan otoriter yaklaşımından geri adım atacağına dair bir işaret vermedi. Erdoğan bir yandan hiçbir seçmenin kayba uğramadığını, herkesin kendisine hizmet edecek bir parti kazandığını söylerken, diğer yandan da kaybeden tarafın yine kibir olduğunu söyledi. Erdoğan’ın kendine karşı muhalefetin kibir kaynaklı olduğunu iddia etmesi ileride daha düşmanca bir tavır alacağının işareti. Halkın oylarının kendisine yetki verdiği inancıyla Erdoğan, bürokrasi, medya ve toplumda kendisine düşman gördüklerinin peşinden gitmeye kararlı görünüyor. Yerel seçimler sonrasında Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koyması da muhtemel görünüyor.

Ancak elbette burada muhalefetin nasıl davranacağı da önem kazanıyor. Muhalefet seçimlere hile karıştırıldığını iddia edebilir. Seçim gecesi boyunca bazı ilginç usulsüzlük yöntemlerinin haberleri geldi, bunlar arasında hile, elektrik kesintileri ve farklı haber ajanslarından gelen farklı sonuçlar da dahildi. Bu tür haberler, seçimlerin adil bir ortamda yapılmadığı hissini verdi ve halkın sokaklara dökülebileceği, durumun daha da gerginleşeceği kaygılarına yol açtı. Ancak muhalefet seçimden alınan sonuçlar neticesinde sadece Erdoğan aleyhtarı bir kampanya yürütmenin seçim kazanmaya yetmeyeceğini de anlayabilir. Ancak AKP’nin rakipleri kendi siyasi platformlarını geliştirir ve bunları halka daha iyi anlatabilir ve hatta bir koalisyon cephesi oluşturabilirse, Türkiye demokrasisi seçimlerden güçlenerek çıkar.”

Melek Çağlar: “Bu seçimler sonrasında Türk siyasetinde neler beklenebilir?”

Blaise Misztal: “Bu seçimler net sonuç getirmedi aksine mevcut güç savaşının devamına işaret etti. İstikrardan ziyade Türkiye’yi yeni bir karışıklık ortamına itti.”