Colorado ve Connecticut’taki saldırılar sonrasında bazı uzmanlar şiddet yüklü film ve oyunların tetikleyici olup-olmadığını yeniden sorguluyor
WASHINGTON, D.C. —
Amerika’daki son okul katliamı 20 çocukla yedi yetişkinin ölümüne yol açtı. Saldırı, çok tartışmalı bir konu olan ateşli silahların denetimini de yeniden gündeme taşıdı. Birçok uzman, şiddet içeren film ve videoların özellikle ciddi psikolojik sorunları olan kişileri cinayete teşvik edeceğini söylerken, sektör bunu reddediyor.
Chris Nolan’ın Temmuz ayında vizyona giren “The Dark Knight Rises” filmindeki ölüm ve felaket sahneleri, birçok uzmana göre, Colorado’nun Aurora kentindeki bir sinemada yaşanan vahşete yol açtı. 24 yaşındaki James Holmes adlı saldırgan, filmin baş karakteri Joker gibi saçlarını kırmızıya boyadıktan sonra filmi izleyenlerin üzerine ateş açarak 12 kişiyi öldürdü. Saldırıda 58 kişi de yaralandı.
Holmes bugün yargı önüne çıkarıldı. İddia makamı bugünkü oturumda Holmes hakkındaki suçlamaları ilk kez kamuoyu önünde açıklıyor.
Ancak bu katliamdan sonra da şiddet içerikli filmler çevrildi. Bunlardan biri olan Andrew Dominik’in Killing Them Softly adlı filmi, Kasım ayında gösterime girdi. Film, acıma duygusu olan bir kiralık katilin öyküsü.
Video oyunlarının getirdiği tehlike
Connecticut’taki olaydan sonra ünlü yönetmen Quentin Tarantino’nun kanlı kovboy filmi Django Unchained/Zincirsiz’in vizyona girmesi ise bir süre ertelendi.
Eski bir savcı olan Rene Sandler, filmlerdeki silahlı çatışma sahnelerinin gerçek hayatta da bu tür olaylara yol açabileceğini söylüyor: “Cinayet planlayan kişi bir karakteri benimsiyor, bir saldırganın veya kahramanın şiddet yanlısı karakterine giriyor, Aurora’daki olay bunun tipik bir örneği.”
Ancak Sandler, filmlerden çok şiddet içerikli video oyunlarının tehlikeli olduğunu, onların denetlenmesinin çok önemli olduğunu vurguluyor: “Öyle kişiler tanıdım ki, video oyunlarda öldürüyor, silah kullanıyor, puan kazanıyor ve ne kadar çok cinayet işlerlerse o kadar başarılı oluyor ve bundan zevk alıyor. Bu ülkede çocuk sağlığı için zararlı olduğu gerekçesiyle kolalı içecekleri kısıtlayan yasalar çıkarıyoruz, silahları yasaklayamıyoruz.”
Video oyun sektörü eleştirileri kabul etmiyor
Sandler, sadece ekranda izlenen şiddetin tehlikeli olmadığına dikkati çekiyor. Tehlikeli olan, bu şiddetin akli dengesi bozuk olan birinin elinde silahlı eyleme dönüşmesi.
Connecticut’taki güvenlik yetkilileri ve hukukçular, 20 yaşındaki Adam Lanza’nın akıl sağlığıyla ilgili açıklama yapmadı. Ancak Lanza’nın okul saldırısı, konuya güncellik kazandırdı ve herkes toplumun daha uyanık olması gerektiği yolunda çağrılar yaptı.
Video oyun sektörüyse oyunlarla şiddet bağlantısının gerçek olmadığını savunuyor. Temmuz ayında bir Hollywood yetkilisi, filmlerdeki şiddet konusunda bir zirve yapılmasını önermişti ancak bu zirve gerçekleşmedi.
Geçen yıl Oscar’a aday gösterilen “We Need to Talk About Kevin” adlı film, Newtown saldırısıyla ilgili benzerlikler taşıyor. Filmde 16 yaşındaki lise öğrencisi Kevin, kendi ailesini öldürdükten sonra okuluna giderek cinayet işliyor. Film gösterildiği zaman yine şiddetle akıl sağlığı arasındaki bağlantıyı ve boşanmaların çocuklar üzerindeki etkilerini gündeme getirmişti.
Chris Nolan’ın Temmuz ayında vizyona giren “The Dark Knight Rises” filmindeki ölüm ve felaket sahneleri, birçok uzmana göre, Colorado’nun Aurora kentindeki bir sinemada yaşanan vahşete yol açtı. 24 yaşındaki James Holmes adlı saldırgan, filmin baş karakteri Joker gibi saçlarını kırmızıya boyadıktan sonra filmi izleyenlerin üzerine ateş açarak 12 kişiyi öldürdü. Saldırıda 58 kişi de yaralandı.
Holmes bugün yargı önüne çıkarıldı. İddia makamı bugünkü oturumda Holmes hakkındaki suçlamaları ilk kez kamuoyu önünde açıklıyor.
Ancak bu katliamdan sonra da şiddet içerikli filmler çevrildi. Bunlardan biri olan Andrew Dominik’in Killing Them Softly adlı filmi, Kasım ayında gösterime girdi. Film, acıma duygusu olan bir kiralık katilin öyküsü.
Video oyunlarının getirdiği tehlike
Connecticut’taki olaydan sonra ünlü yönetmen Quentin Tarantino’nun kanlı kovboy filmi Django Unchained/Zincirsiz’in vizyona girmesi ise bir süre ertelendi.
Eski bir savcı olan Rene Sandler, filmlerdeki silahlı çatışma sahnelerinin gerçek hayatta da bu tür olaylara yol açabileceğini söylüyor: “Cinayet planlayan kişi bir karakteri benimsiyor, bir saldırganın veya kahramanın şiddet yanlısı karakterine giriyor, Aurora’daki olay bunun tipik bir örneği.”
Ancak Sandler, filmlerden çok şiddet içerikli video oyunlarının tehlikeli olduğunu, onların denetlenmesinin çok önemli olduğunu vurguluyor: “Öyle kişiler tanıdım ki, video oyunlarda öldürüyor, silah kullanıyor, puan kazanıyor ve ne kadar çok cinayet işlerlerse o kadar başarılı oluyor ve bundan zevk alıyor. Bu ülkede çocuk sağlığı için zararlı olduğu gerekçesiyle kolalı içecekleri kısıtlayan yasalar çıkarıyoruz, silahları yasaklayamıyoruz.”
Video oyun sektörü eleştirileri kabul etmiyor
Sandler, sadece ekranda izlenen şiddetin tehlikeli olmadığına dikkati çekiyor. Tehlikeli olan, bu şiddetin akli dengesi bozuk olan birinin elinde silahlı eyleme dönüşmesi.
Connecticut’taki güvenlik yetkilileri ve hukukçular, 20 yaşındaki Adam Lanza’nın akıl sağlığıyla ilgili açıklama yapmadı. Ancak Lanza’nın okul saldırısı, konuya güncellik kazandırdı ve herkes toplumun daha uyanık olması gerektiği yolunda çağrılar yaptı.
Video oyun sektörüyse oyunlarla şiddet bağlantısının gerçek olmadığını savunuyor. Temmuz ayında bir Hollywood yetkilisi, filmlerdeki şiddet konusunda bir zirve yapılmasını önermişti ancak bu zirve gerçekleşmedi.
Geçen yıl Oscar’a aday gösterilen “We Need to Talk About Kevin” adlı film, Newtown saldırısıyla ilgili benzerlikler taşıyor. Filmde 16 yaşındaki lise öğrencisi Kevin, kendi ailesini öldürdükten sonra okuluna giderek cinayet işliyor. Film gösterildiği zaman yine şiddetle akıl sağlığı arasındaki bağlantıyı ve boşanmaların çocuklar üzerindeki etkilerini gündeme getirmişti.