'Siyasi Kutuplaşmanın Gölgesinde Mali Uçurum Pazarlığı

1 Ocak tarihi yaklaşırken Amerika mali uçurumdan kaçınmak için Obama yönetimi ve Kongre’deki Cumhuriyetçiler arasında varılacak son dakika anlaşmasını bekliyor. Anlaşma olmadığı takdirde yılbaşından itibaren 600 milyar dolarlık otomatik vergi artışları ve devlet harcamalarındaki kesintiler devreye girecek.

Siyasi uzmanlar 20-30 yıl önce Kongre ve yönetim arasında mali sorunlarla ilgili görüşmelerde tarafların daha fazla ödün vermeye hazır olduğuna, geçmişte iki siyasi partinin daha fazla işbirliği yaptığına dikkati çekiyor. Virginia Üniversitesi uzmanlarından Larry Sabato, artık siyasetin daha kutuplaştığını, daha partizan çizgilere bölündüğünü ve çözüm bulmanın artık daha güçleştiğini belirtiyor.

“Bu Amerika’da var olan derin kutuplaşmanın bir yansıması. İki partinin benzerlikleri çok azaldı” diyen Sabato, yaşanan krizin yalnızca Başkan Barack Obama ve Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi Partili başkanı John Boehner arasında kişisel sorundan ibaret olmadığını; iki liderin yönetim felsefelerinde çok net farklılıkların bulunduğunu ve temel ilkelerinden ödün vermeye yanaşmadıklarını kaydediyor.

Barack Obama Kasım ayında yapılan seçimlerde ikinci kez başkan seçildi. Demokrat Partililer de Senato’daki sandalye sayısını arttırarak çoğunlukta kalmaya devam etti. Ancak bir sonraki yasama döneminde Temsilciler Meclisi’nde çoğunluk, hala Cumhuriyetçi Partili muhalefetin elinde olacak.

Brookings Enstitüsü’nden Thomas Mann, Kasım seçimlerinin çok az değişim getireceğini tahmin ediyor. “Kongre’deki partizan bölünmenin azalacağını ummak hayal olur,” diyen Mann aslında seçimin bu bölünmeyi daha da kuvvetlendirdiğini, bölünmenin aynı zamanda seçmen kitlesinde de güçlü bir şekilde hissedildiğini belirtiyor.

Brookings Enstitüsü’nden bir başka uzman William Galston’a göre bu siyasi bölünmeler Washington’daki politikacılardan beklenen işbirliğini gölgeliyor. Kamuoyundaki bölünmenin siyasilere oranla daha az olduğunu kaydeden Galston, ülke genelinde işbirliği beklentisinin daha da arttığını savunuyor.

Kongre’deki Cumhuriyetçi Partililer’in birçoğunun, karşı partiye ödün vermek gibi konulara ilgisini yitirdiği düşünülüyor. Bu Cumhuriyetçi politikacılar önümüzdeki önseçimlerde partileri içinden gelebilecek muhalefete karşı kendilerini hazırlama derdine düşmüş durumda. Virginia Üniversitesi’nden Larry Sabato da Cumhuriyetçi Partililer’in vergi artışına bu denli karşı çıkmasının nedenlerini buna bağlıyor.

“Seçmenleri kendilerinden vergiler konusunda ödün vermesini istemiyor” diyen Sabato, bu Cumhuriyetçi politikacıların seçim bölgelerinde zaten kendi partili seçmenlerinin kuvvetli olduğunu, kendilerine karşı çıkabilecek muhalefetin de yine kendi partilerindeki daha muhafazakar adaylardan geleceğini bildiklerini söylüyor.

Demokrat Partilileri de ödün vermekten kaçındırabilecek unsurlar var, özellikle de federal bütçe kesintileri ağır olursa. Sosyal Güvenlik emeklilik sistemi ve yaşlılar için kurulan sağlık sigortası sisteminde yapılacak kesintiler Demokrat Partili politikacıların en büyük kaygısı.

New York Daily News gazetesinden Tom DeFrank, 1 Ocak’a kadar anlaşmaya varılmaması durumunda iki tarafın da bundan olumsuz etkileneceğini düşünüyor. DeFrank Amerikan halkının son seçimlerde devleti işler hale getirmek için oy kullandığını, bundan dolayı olası anlaşmazlıktan hem Cumhuriyetçiler’in hem de Başkan Obama’nın etkileneceğini savunuyor.

Son anketlere göre kamuoyu bütçede yaşanacak çıkmazdan Cumhuriyetçiler’i suçlamaya hazır görünüyor. Reuters haber ajansının yürüttüğü kamuoyu yoklamasında olası krizden Kongre’deki Cumhuriyetçi Partililer’i suçlayanlar yüzde 27, Başkan Obama’yı suçlayanlar yüzde 16, Kongre’deki Demokrat Partililer’i suçlayanlarsa yüzde 6 oranında. Yaşanacaklardan tüm bu politikacıları suçlayanların oranıysa yüzde 31.