Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) verilerine göre, geçen yıl her 100 bin kişiden 18’inin yani 118 binden fazla kişinin öldürüldüğü Latin Amerika’daki cinayet oranı, 100 binde 5,6 olan dünya ortalamasının 3 katından daha fazla ve cinayetlerin yarısının faili organize suç örgütleri.
Latin Amerika’da cinayet oranının en yüksek olduğu ülke, resmi makamlara göre geçen yıl 8 bin 8 cinayetin işlendiği Ekvador.
Son yıllarda uyuşturucu ticaretinin artmasına bağlı olarak organize suç ve şiddetin arttığı Güney Amerika ülkesindeki cinayet oranı, 100 binde 44’ün üzerine çıkıyor.
Nüfusu 84 milyonun üzerindeki Türkiye’de Silahlı Şiddet Haritası verilerine göre geçen yıl her 100 bin kişide 2,76 oranla, toplamda 2 bin 318 kişinin öldürüldüğü göz önünde tutulduğunda, 18 milyonluk Ekvador’daki yüksek cinayet oranı daha görünür oluyor.
Ekvador’u geçen yıl 100 binde 40,9 oranla, 4 bin 789 cinayetin işlendiği Haiti ve 100 binde 31,1 oranla organize suç örgütlerinin oldukça etkin olduğu Orta Amerika ülkesi Honduras izliyor.
Bölgedeki en düşük cinayet oranlarıysa 2,4’le El Salvador; 3,2 ile Peru ve 4,5’le Şili olarak kaydedildi.
“Sorunun kaynağı uyuşturucu”
VOA Türkçe’ye konuşan Meksikalı güvenlik uzmanı David Saucedo’ya göre, Latin Amerika ülkelerindeki cinayet oranlarının bu kadar yüksek olmasının temel sebebi uyuşturucu kartellerinin etkin olması.
Güvenlik güçlerinin ve yargının, organize suç örgütleri karşısında çoğu zaman yetersiz kaldığını belirten Saucedo, yaşanan sosyal eşitsizlikler, toplumsal tabakalaşma ve başta Latin Amerika’nın hemen her ülkesinde ofisi bulunan Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi (DEA) olmak üzere uyuşturucuyla uluslararası mücadelede yaşanan eksikliklerinin, sorunu derinleştirdiğini kaydediyor.
Amerikalılar Arası Kalkınma Bankası (IADB) Latin Amerika'da suç ve şiddetle mücadele için ayrılan bütçe gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 3,5'ine yani yaklaşık 200 milyar dolara mal oluyor.
Uluslararası Para Fonu araştırmaları, Latin Amerika’nın güvenliğe ayırdığı bütçede yüzde 1,5 ila 2,5 kesintiye giderek kamu yatırımlarını yaklaşık yüzde 2 artırabileceğini ortaya koyuyor.
IADB’den Nathalie Alvarado, suç örgütlerinin yoksul bölgelerde etkin olduğunu, rüşvet ve yolsuzlukla siyasete ve devlet kurumlarına sızmayı başardığını ve adeta birer şirket gibi hareket ettiklerini belirtiyor.
“Yatırımların azalması suç örgütlerinin işine geliyor”
Suç ve şiddet arttıkça doğrudan yabancı yatırımların azaldığına ve kamusa giderlerin arttığına dikkat çeken Saucedo, suç örgütleri ve suçla mücadele için harcanan milyarlarca doların eğitim, sağlık ve spor gibi acil ihtiyaç duyulan alanlara yönlendirilebileceğini, bu durumun suç örgütlerinin adam devşirmesini de zorlaştıracağını kaydetti.
Saucedo, diğer yandan uyuşturucu kartellerinin güçlü olduğu ülkelerde, kazanılan büyük paralardan o ülkenin ekonomilerinin de nemalandığını, uyuşturucudan kazanılan milyarlarca dolar paranın doğrudan ya da dolaylı olarak ciddi bir gelir ve istihdam kaynağı olduğunu, bu durumun suçla mücadeleyi zorlaştırdığına dikkat çekti.