Sünniler IŞİD'in 'Aşil Topuğu' Olabilir mi?

Amerika 2003 yılında Irak’ı işgal ederek Saddam Hüseyin’in ordusunu dağıttığında, bir anda işsiz kalan 400 bin silahlı erkek, zaman kaybetmeksizin Sünni ve Şii militan gruplara katıldı.

O dönemden bu yana Irak’ta Şiiler’in önderliğindeki hükümet ve Kürtler, hem ulusal hem de yerel düzeyde Sünni Iraklılar’ı hem yönetimden uzak tuttu, hem de dışladı. Irak’ta yenilgiye uğratılan el Kaide’nin devamı niteliğindeki İslam Devleti (IŞİD) Sünniler’in yaşadığı bu sıkıntıyı istismar etmede gecikmedi. Gücünü yerel Sünniler’den alan örgüt, Irak’ın kuzeybatısında hakimiyet kurdu. Ancak Amerika’nın Sesi’ne konuşan bir uzman IŞİD’in “Aşil topuğunun” yani zayıf noktasının yine Iraklı Sünniler olabileceğini belirtiyor.

Amerika’nın Sesi muhabiri Sharon Behn’e konuşan Ulusal Savunma Üniversitesi askeri araştırmalar uzmanı Albay Joel Rayburn, Saddam döneminin generallerinin Irak’ta yönetimi tekrar ele geçirmek amacıyla İslam Devleti militanlarıyla “yalnızca taktik bir uzlaşma içinde” olduklarını söylüyor. Uzmana göre dikkate alınması gereken unsur, Irak’ın ikinci azınlığı Sünniler’in tamamının devrik Baas rejimi generalleriyle aynı görüşte olmaması.

“Irak’ın Sünni toplumu yer yer, kısa vadede siyasi hedeflere ulaşmak için İslam Devleti’yle taktik olarak ittifaka girmenin yararlılığını tartışıyor” diyen uzman, Saddam Hüseyin’in devrilmesinden bu yana ikinci sınıfa itilmiş bu toplumu yeniden kazanmanın önemine işaret ediyor.

Amerika ve uluslararası toplum, Sünniler’in Bağdat hükümetine yönelik tavrını olumlu yönde değiştirebileceği düşüncesiyle eski Başbakan Nuri el Maliki’nin istifa etmesine destek verdi. Şii Iraklı olan Maliki, sekiz yıllık iktidarı boyunca mezhepçi bir çizgi izledi.

Şii olmasına rağmen daha kapsayıcı bir hükümet kuran Irak’ın yeni Başbakanı Haydar el İbadi ise uluslararası desteği de arkasına alarak, ülkeyi yeniden birleştirmeyi ve militanları yenilgiye uğratmayı hedefliyor.

Ancak IŞİD çok kolay kök saldı. Suriye’de ve Irak’ın Sünni bölgelerinde gücünü pekiştiren örgütün şimdi kollarını komşu Ürdün, Batı Şeria ve Lübnan’a da uzatabileceği yönünde kaygılar bulunuyor. Tüm bu ülkelerde kayda değer Sünni nüfus bulunuyor. Ayrıca bu ülkelerde nüfusun IŞİD varlığına sempati duyulmasını sağlayacak siyasi dinamikler de mevcut.